• bu günü ilk kim ödeme günü ilan ettiyse, ilk hangi parasız tüccar ödemeleri cuma'ya salladıysa, ilk hangi patron, hangi muhasebeci avans isteyen personele, "ohoo, hafta içi olmaz, cuma gel" dediyse, ilk hangi alacaklı "cuma günü alalım paramızı o zaman" dediyse, her birinin zürriyetini, cibiliyetini sikeyim ben. her cuma aynı kabus. arkadaşlarım mesaiden geri sayıp, sözlükte, facebook'ta taşşak muhabbetinin dibine vururken ben burda insan avutuyorum amına koyiim. cuma namazına gitmiyorum diye mi böyle oluyor acaba ya?
  • cuma günleri insanlarda garip bi heyecan, garip bi koşuşturma ve mutluluk hali hakimdir. herkes bitse de gitsek modunda, hafta sonu geliyor diye rahatlamış olur.

    düşünüyorum da iş hayatı denen şey, yani mecburiyetlerimiz, bize 2 günlük tatili bile bu kadar özletiyor, bizi hafta sonuna bu denli muhtaç ediyorsa, nasıl olur da bir ömür boyu bu mecburiyetleri çekmek zorunda kalırız?
    5 günlük koşturma bile fazla gelirken insanoğluna, bunu 45 sene çekmek zorunda olmak ne büyük ironidir.

    birileri zamanında toplumsal düzeni kurarken bi yerlerde çok büyük bi yanlışlık yapmış ama nerde bilinmez.
    çok acı.
  • "ilimsiz irfansız, çapsız, yetişkin görünümlü ergen adamlardan ve kadınlardan, baştaki uğultudan kaçıp kitaplara, eskizlere, bekir sıdkı sezgin'e, cengiz özkan'a, kardeşe, taze yeğene, temizliğe ve ütüye sığınacağım. az kaldı, ha gayret, biraz daha sabret" günüdür.
  • kasabanın pazarı olmasından mütevellit haftanın en civcivli günü. ama esas bahsedeceğimiz bu değil formatına kurban.
    arkadaş, her cuma mı üç -yazıyla da üç- çocuk kaybolur yediğimin ilçesinde ya. ne biçim ana babaymışsınız domatese dalıp çocuğu unutuyorsun yahu. her cuma üç belediye hoparlörü ilanı. zepze bazarının orda yeşil tişörtlü çocuk bulunmuştur. kaybedenlerin belediye önüne gelmesi.
    manyak mısınız olum. patlıcan yamuk oluversin sen çocuğu tut. aaaaa.
  • adam ölmüş, oğlu hocanın yanına giderek sormuş;
    'babam cuma günü öldü cennete gider değil mi hoca efendi?'

    hoca biraz düşünüp;
    - senin baban hatırladığım kadarıyla içki içiyordu değil mi?
    - evet ama cuma günü öldü. cennete gider değil mi?

    - zina da yapıyordu sanırım!?
    - evet ama cuma günü öldü hocam!

    - kul hakkı yiyip insanlara kötü davranıyordu değil mi?
    - evet ama hocam cuma günü öldü...

    hoca baya bi sinirlenmiş;
    - evet haklısın cuma günü dokunmazlar ama cumartesi kesin anasını skerler!
  • bayramdir. yureklere serpilen sudur. cigerlere cekilen temiz havadir. evde hazir olan yemek, utulenmis nevresim gibidir. kulak tikacinin verdigi sessiz uyku, gecersiz kalan calar saattir. pijamadir, sangriadir. sisteme atilan restarttir. yanaklara gelen renktir. agzin kenarindan ancak gulumseyince gozuken distir, bakima bogulacak ellerdir. cilgin atan bir zihindir. sevinctir, nesedir. pazartesiyi dusundurtmeyen, huzurdur. soguk sudan sonra alistirilarak girilen sicak sudur. evdeki nargile kokusu, yere vurmus gunes huzmesidir. ben dizimi izlerken pitirdayan kestanedir, kokulu cayimdir. sukurdur.
  • '' -yarın günlerden geçen cumartesi olsun muuu?
    dedi.
    kadınların, talep konusunda nasıl da kendini geliştirmiş, yahut nasıl da hayvanlaşmış olduğunu fark ettiren soru karşısında kapıldığı dehşeti, şimdilik içi izmarit dolu bira şişesine atıp, anlamaya çalıştı. yoksa karşısındaki ufak bir delirme vakasıydı da o mu çok ciddiye alıyordu? öyle olmasını umut edip;
    -olsun
    dedi.
    -istersen cuma olsun hatta.
    ondan, geleceğini istemediği sürece her türlü gideri vardı. ve diyaloga hatta vurgusunu ekleten bu rahatlıktı. kendisinin dahi bilmediği bir şeyi, madden değerli bir metal halka karşılığında başka bir insana nasıl verebilirdi ki? samimiyet buydu. yalandan veremeyeceğinden değil, yapabilirdi, ama bilmiyordu ki. neydi?
    -yok cuma olmasın, cuma mibarek gün sdjsldjdkjsjkhkshjkhsl!
    dedi.
    karşılık olarak demesi gereken ''ebenin amı be kadın'' iken, sdjhdsjhfjsy diye gülüp harfleri kodlayarak söyleyip nezaket dersi verdi. (sakarya-denizli-jandarma-hadi canım-denizli-sakarya-jandarma-hadi canım-fil-jandarma-sakarya-yok artık) durum anlaşılmıştı, beyin damarlarındaki ani sıkışmalar neticesinde oluşan basınç farklılığıydı ona bunları söyleten. şaka lan, doktor havs mıydı mına koyim. kesin yine çok içmişti.
    -içmedim
    dedi.
    -cumaları içmem.
    ''mibarek gün sjdhjskhsjkhjkshkjh!'' diyecek mi diye bekledi. dememişti, ciddi miydi? başucunda duran kahve kupasının ''evet içmez'' dediğini duyduğunda biraz irkildi ama anladı. cuma her türlü uğurlu ve güzeldi. üç kez üst üste namaza gitmezse, imam nikahları düşerdi.''
  • ''- ben geldiiimmmm!!!!
    oha! günler de konuşmuyordur artık değil mi?
    - yok, ben konuşabiliyorum. ama sadece ben, korkma. sanırım mübarek olduğum için.
    içmek serbest mi?
    - en çok bende serbest, cumartesi az önce yanıma yaklaşıyordu, bende de öğlene kadar uyumak serbest diye.
    o da mı?
    - yok korkma, o içinden konuşabiliyor sadece. sana ulaşamaz.
    bulaşmasın.''

    geveze gün. ama mübarek.
  • robinsonun kölesi ...ama son lemanyakta dotu kalkıyo ipnenin
  • pazar gününden daha güzel olan bir gün.
hesabın var mı? giriş yap