• cuma akşamından kalmış 15 dk iş için şirkete uğramak, işini 10 dkda halledip tekrar geri dönmek. bu 10dk çalışma performansı için tatil gününün tamı tamına 2 saatini yolda geçirmek, yanında bir tutam, kızgınlık, biraz hüzün, biraz hırs, biraz da elinin kolunun bağlı olduğunu bilmenin verdiği vurdumduymazlık eklenince tüm hafta sonunun zehir olmasını sağlayan olay.
  • okul bitti biteli yaklaşık 10 küsür yıldır , her cumartesi günümü (bayram ve resmi tatiller de dahil, yıllık tatil hariç) geçirme tarzım...
  • cuma gününden baslar sıkıntısı,gitti güzelim cumartesi diye hayıflanarak gidersin ise ama hafiflemis ve mutlu bir sekilde donersin yarın tatil diye,salak bir mutlulukla,geciren gecirmistir ama olsun yarın tatil.
  • office space'in başrol oyuncusunun korkulu rüyası.
  • pazar gününden nefret etmeye yol açar. zira tek boş gününüz odur, pazar sabahı hüzün içerisinde kalkar kalan boş saatlerinizin hesabını yaparsınız. acı çekersiniz. kötüdür.
  • bir nevi, herkes tatildeyken çalışmak durumudur.
  • cuma gecesi alkol aldıktan sonra çekilmez bir hal alan zorunluluk.
    (bkz: kırmızı göz)
    (bkz: baş ağrısı)
    (bkz: soğuk soğuk terlemek)
    (bkz: alkol kokusu)
  • normaldir, 7/24 açık işyerleri vardır, kanaatkar olmak gerekir.
  • cuma akşamlarına daha sakin bakmanıza, cumartesi akşamlarına daha bi sevgi ile bağlanmanıza neden olan durum. eğer karşılığında fazla mesai ücreti alınabiliyorsa, zaman zaman anlamlı bile gelebilen bir olay.

    gerçekçi olursak: o işe gidilir ama o kadar kolay çıkılmaz, tam çıkacakken iş çıkar, sorun oluşur çıkılamaz, ve o fazla mesai de nedir öyle kimse bilmez.
  • (bkz: cumartesi sendromu)
hesabın var mı? giriş yap