• geçtiğimiz günlerde richard strauss'un obua konçertosunu (bis olarak ennio morricone'nin gabriel's oboe'sunu) ve brahms'ın 2 numaralı senfonisini (bis olarak üçüncü bölüm tekrarını) icra eden orkestra. sezonluk programda solist olarak nick deutsch açıklanmış olsa da sahneye solist olarak nora cismondi çıktı. matthew coorey idaresinde çalınan senfoninin özellikle son bölümünde arşa çıkan kontrbastaki buzzing en can sıkıcı noktaydı. brahms'ın onayladığı weingartner yorumuna benim gibi aşina olanlar için de yorum yavaş gelmiş olabilir ama bu pek sorun değil.

    asıl değinmek istediğim konu başka. cso ilk önce konser öncesi dağıtılan program broşüründe nerelerde alkışlama yapılacağına dair işaretlerle başladı. sonra bunu konser önceleri anonsla bölüm aralarında alkış olmamasını isteyen ses kaydı yayınlama izledi. son olarak da bu konserde, benim ilk defa şahit olduğum, konserden hemen önce sahneye orkestradan bir sanatçının çıkarak fiziki şekilde uyarısı vuku buldu. hanımefendi sahneye çıktı ve konser sırasında yiyecek içecek tüketilmemesini, orkestradaki müzisyenlerin ve misafir sanatçıların bir isteği olarak bölüm aralarında alkışlanılmamasını ve telefonlarla çekim yapılmamasını rica etti. sonrasında da cso'da ilk defa seyirciler tarafından alkışa bu kadar dikkat edilen bir konser izledim. bana burada asıl garip gelen konu ise telefonlarla çekim mevzusu. çok da taktığım bir konu değil, insanlar tabii ki o anı ölümsüzleştirmek istiyorlar vesaire. ama defalarca uyarılarla çekim yapmayın diyen bir cso'nun konser sonrası, izleyenlerin icra sırasında yaptığı ve storylerinde paylaştığı çekimleri, resmi hesap storysine ekleyip paylaşması biraz garip.

    edit: sezonluk programda fark ettiğim bir şeyle ilgili daha sonra edit geçecektim ancak aşağıda flaşlı mevzusuna girilmesi üzerine şimdi geçeyim dedim. benim bu giride bahsettiğim sözlü uyarı idi ve yapılan uyarı sözlü olunca, cso konser öncesi kaydını paylaşmadığı sürece, kaynak bulmak imkansız. ancak cso'nun kendi yayınladığı sezonluk kataloğundaki ilgili kısma baktığımızda bu konuda flaşlı ya da flaşsız olarak uyarı yaptıklarını görebiliyoruz, yani sadece flaşlı çekim yasak dememişler.

    ilgili kısım türkçe
    ilgili kısım ingilizce

    paylaştığım sayfalarda kayıt kısmında bir şey daha dikkatimi çekti. diğer yerlerde sorun yokken video kaydı mevzusu türkçe'de geçiştirilmiş ama ingilizce metinde daha kesin bir şekilde yazılmış, bu da ayrı bir gariplik. neyse, öyle ya da böyle, benim burada demek istediğim amatör çekimlerin resmi hesaptan paylaşılması garipliğiydi. kendi yazdıklarını unuttular ve sadece flaşlı çekime uyarı yaptılar desek bile, resmi hesaptan paylaşılan seyirci çekimlerinin flaşlı olup olmadığını bilmeleri mümkün değil ve bu da paylaşımı yine garip yapıyor.
  • beethoven'in dogumunun 250. yili vesilesiyle vermekte olduklari 9 senfoni konser serisinin ucuncusunde program degisikligine gitmek zorunda kalmis topluluk. açiklana program
    --------------------------------------
    periyodik konser tarih : ?24 ocak 2020
    yer : cso konser salonu
    saat : 20:00
    şef :? howard griffths
    solist : ?tatjana masurenko, ?viyola
    program
    sir william walton?…………………………viyola konçertosu
    ludwig van beethoven?………………….3.senfoni, “eroica”, op.55 mi bemol majör
    --------------------------------------
    degisiklik ilk duyurulari 16 ocak
    --------------------------------------
    https://www.facebook.com/…26/posts/2663219043714499
    değerli sanatseverler,

    orkestramızın 24 ocak 2020 tarihinde gerçekleştirileceği konserde solist olarak yer alan tatjana masurenko'nun rahatsızlığı nedeni ile ilgili haftanın programında değişiklik yapılmıştır, değerli dinleyicilerimize duyurulur.

    cso yönetim kurulu
    --------------------------------------
    degisiklik ikinci duyurulari 21 ocak: https://www.facebook.com/…26/posts/2673312709371799
    --------------------------------------
    24.01.2020 tarihli konser programımız şef ve solistin rahatsızlığı nedeni ile değişmiştir.
    beethoven yılı kapsamında bu haftaki programımız ludwig van beethoven, egmont üvertür ve ludwig van beethoven, 3. senfoni, “eroica” op.55, mi bemol majör olarak şef
    cemi’i can deliorman yönetiminde seslendirilecektir.
    siz değerli seyircilerimizin anlayışı dolayısı ile teşekkür ederiz.

    cso, 2020 yılı itibariyle bütün dünyada 250. doğum yıldönümü kutlanan ludwig van beethoven’ın eserlerini dinleyiciyle buluşturmaya devam ediyor. konser, beethoven’ın egmont üvertürü ile başlıyor. johann wolfgang von goethe’nin aynı adlı oyunu için yazdığı ilk seslendirilişi 24 mayıs 1810'da yapılan egmont müziği, bir üvertür ve dokuz parçadan oluşuyor. eser, 16. yüzyılda ispanyol işgali altındaki hollanda’da ezilen halkın tek umudu olan kont lamoral von egmont için bestelenmiştir.

    cso, beethoven senfonileri serisine “eroica” ile devam ediyor. müzik tarihinde devrim niteliğinde, çığır açan bir eser olduğu kabul edilen eroica, bestecinin ilk romantik eseridir. beethoven, eserini, napoleon bonaparte’a ithaf etmek üzere bestelemiş ancak ihtilalden sonra napoleon’un kendisinde yarattığı düş kırıklığı nedeniyle vazgeçmiştir.

    konser biletlerine cso gişesinden ya da www.biletinial.com sitesinden ulaşılabilir. www.cso.gov.tr cso@cso.gov.tr
    --------------------------------------
    pek ilginç bir olay: oluyor ve hem sef hem de viola solisti rahatsizlaniyor. viola solistinin rahatsizligi nedeniyle walton'in koncertosu programdan cikariliyor. sefin rahatsizligi nedeniyle allahtan senfoni programdan cikarilmiyor (yoksa konser anlamini tumuyle yitirecekti) lakin cikarilan yarim saatlik koncerto yerine 7 dakikalik ve yine beethoven'dan egmont uverturu konuluyor. bu degisiklikle suresi 20 dakika kisalan konserde ara verilmesine de gerek kalmiyor ve once uvertur, sonra senfoni arasiz bir konser veriliyor.

    gerek sef gerekse soliste acil sifalar diliyoruz.

    simdi benim aklima takilan su: ayin 21inde, 24undeki konser icin bir degisiklik haberi veriliyorsa kalan 2 tam gunde (22 ve 23 ocak) bu orkestra bir tek egmont uverturunu mu konsere hazirlayabiliyor? dahasi solistin rahatsizligi konserden 8 tam gun evvel duyurulmus. solistin calacagi yarim saatlik yapitin yerine bir degil uc beethoven uverturu konamaz miydi? (egmont + coriolan + 3. leonore ve/veya coriolan) pek ilginç pek tuhaf.

    ote yandan bu rahatsizlik, eleman eksikligi, notanin tedarik edilememesi gibi bahanelerle programlarda yapilan degisikliklerin sayisinin ciddiyetsizlik olcusunde yuksek oldugunu dusunuyorum. rahatsizliga denecek bir sey yok lakin boyle durumlar icin daha efektif bir acil durum politikasi olmasi gerekmiyor mu? 80 milyonluk ulkede 100 senelik koncertoyu calacak solist yok, peki, anladik e onun yerine acilen programa dahil edilecek uc tane klasik cag uverturu bulmak da mi bu kadar zor?

    olmuyor demek ki. olamiyor.

    edit: ayni toplulugun daha facia bir program degisikligi icin (bkz: #96043847)
    turkiye orkestralarinin baska program degisikliklerine iliskin:

    (bkz: #75022301)
    (bkz: #75022454)
    (bkz: #100517157)

    bunlar benim aklima gelenler, derleyebildiklerim vs. sayi bunun cok daha ustunde ve haliyle bu bir ciddiyetsizlik. baska bir sey degil.

    ek not: our boys didint du dort http://www.sanattanyansimalar.com/…de-kesiyor/2212/ yazisiyla beni orkestralari icin turlu zorluklar getiren bir mevzuat degisikliginden haberdar etti. cso'nun yukarida bahsedilen program degisikliginin bununla bir alakasi olmadigi acik lakin bu yonetmelik degisikligiyle bundan sonra daha sik program degisikligi yasanacagini ongoruyorum. herkeslere simdiden kolayliklar ve sabirlar.

    edit:
    http://www.sanattanyansimalar.com/…k-nedenler/2233/

    edit2: programdan cikarilan yapitin orkestralamasi yerine konandan daha buyukse, bu degisikligin nedeni kadro sorunu oluyor anlasilan.

    programdan cikarilan yapitin orkestralamasi yerine konandan daha darsa, bu degisikligin nedeni de nota tedariki sorunu oluyor anlasilan. yahut solist rahatsizligi gibi nedenler.

    her sartta yasananlar tam bir komedi.
  • kriz yönetiminde çok kötü olan kurum. 18 ekim öğlen saatlerinde milli yas ilan (bu saçmalığı sorgulamıyorum bile) edildi. aynı saatlerde 20 ekim'de sahneye çıkacak olan şef ile video paylaşıldı. cso ve cso ada hesabındaki gönderilerin altına iptal olup olmadığına dair sorulara cevap verilmedi ve bu sırada dob ile devlet tiyatrolarının bir bir iptal yazıları düştü. aradan bir gün geçtikten sonra zahmet oldu, iptale dair paylaşımda bulundular. hadi buna yine bi şey demiyorum, cso diğer kurumlara göre daha tembel diyelim ve geçelim.

    diğer konu aslında çoğu yeri bağlıyor ama cso'nun mabedinde vuku bulduğu için buraya devam edeceğim. dün cso ada'da 24 ekim ve 28 kasım'da yapılması planlanan alon sariel ve mark eliyahu konserleri iptal edildi. dinlediğim ya da konserlerine bilet aldığım sanatçılar değiller ama sırf israilli oldukları için konserlerinin iptal edilmesi canımı sıktı. günlerdir cso ada gönderileri altında birbirine benzer profile sahip insanlardan "yahudilerin konserlerini iptal edin" mesajları yazılıyordu zaten. ufak bi bakındım, acaba israil aslansın kaplansın filistini yak geç, falan mı diyor bu sanatçılar diye. alon sariel ile ilgili pek bi şey yok zaten. mark eliyahu'nun ise suçu israil'de yaşıyor olmasıymış denilenlere göre, orada sivil bir işgalciymiş. okuduğum kadarıyla türkiye'ye defalarca gelmiş ve konser vermiş, türkçe şarkı çıkarmış, 6 şubat depremine taziye mesajı yayınlamış ve paylaşımlarını deprem sebebiyle iptal ettiğini söylemiş bir adamın sırf yahudi olduğu için konseri iptal edildi. birkaç gün önce gergiev sahneye çıktı ankara'da, aynı şekilde faşizan tutumla avrupa'dan kovulan gergiev geldi ve burada çaldı. şimdi avrupa'nın yaptığının benzerini kendi perspektifinden bizimkiler yapıyor. muasır medeniyet seviyesini bi yerden de olsa yakaladık sanırım.
  • http://www.sanattanyansimalar.com/…bir-solist/2237/

    "el programında, “gelecek konser” sayfasına bakanlar, altında şu notu gördüler:
    “değerli sanatseverler. bu haftaki konserimiz teknik nedenlerden dolayı 21 şubat 2020 tarihinde tek konser olarak gerçekleştirilecektir. cso yönetim kurulu”
    yani, yıllık programda ilan edilmiş bulunan 20 şubat 2020 perşembe akşamı konser verilmeyecekti.
    teknik nedeni merak ettiniz mi? hadi, yeni şafak gazetesindeki haberi kaynak göstererek açıklayayım:
    “yaklaşık 5 milyon kitabın bulunacağı cumhurbaşkanlığı kütüphanesi 20 şubat'ta yapılacak törenle açılıyor.”
    yani, cso 20 şubat'ta “görevli” olarak külliye'de çalacak."

    oohh, negzel. teknik nedenler, solist hasta, nota tedarik edilemedi, nota tedarik edildi ama postaya takildi, kadro yetersiz, kulliye kutuphanesi açilisi (sene basinda da benzer bir vesileyle aciklanmis bir programin tumunu degistirmislerdi) [+ kabul, emir demiri keser, anlayan anladi]

    super organize bir orkestradir.

    saka bir yana: bu sorunlarini en kisa zamanda cozmesini ve gerek yonetim ve gerekse disiplin olarak daha tutarli bir hale en kisa zamanda donmesini diledigim topluluktur.
  • (bkz: #101190287)

    sanirim devlet senfoni orkestralarinin ve oda muzigi topluluklarinin rahatsizlik veya teknik nedenlerden oturu yaptiklari sef, solist ve en onemlisi program degisiklikleri icin ayri bir baslik açmak ve altinda gunce tutmak gerekiyor. takip ettigim bir baslikta denk geldigim

    (bkz: #101818912)

    "dün akşam dinlediğim carmina burana yorumu beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattı.
    2 hafta önceden biletimi büyük bir sevinç ve heyecanla internet üzerinden aldım ve konser alanına 1 saat önceden geldim. (konser 20.00 da .) konserin başlamasına 5 dk kala “hadi bakalım” diyip salondaki yerimi almak için yürümeye başladım.

    salona giriş yaptığımda bana dışarıda beklememiz gerektiğini söylediler tamam diyip dışarıya çıktım. dışarıda bir amcayla tanıştım bana, konserin iptal olabileceğini,içerisinin çok soğuk olduğunu ve müzisyenlerin bu konuda sinirli olduklarını söyledi. (o sırada saatime baktığımda saat 20.45 ti) tam bu sohbetin bitiminde bizi içeriye aldılar ve bir anons verdiler. “değerli konuklar, gecikme için üzgünüz. şefimizin ani rahatsızlığı sonunda onu revire götürmek durumunda kaldık ve şu an sağlığı daha iyi. anlayışınız için teşekkür ederiz.” içimden “ciddi değildir inşallah” diye geçirdim ve konser başladı.

    konservatuvar eğitimimde bu eserin incelemesini bol bol yapmıştım ve bu eserin 2 piyano düzenlemesini yapmıştım. yani esere gayet hakimim. hatta içindeki her nüans ve notayı da gayet iyi biliyorum.

    şimdi buraya konseri anlatmakla devam etmeyeceğim. tam anlamıyla rezaletti. bildiğiniz dinleyiciyle alay etmek gibiydi. çok ciddiyim! ne bir düzen vardı orkestrada, ne bir ritim uyumu vardı koroyla, ne entonasyon. hiç! dansçılara söyleyecek sözüm yok öyle ki dansçı değilim. lakin bu eser bir dans müziği değil ve içerisinde dans olmasının bir manası yoktur. gelelim beni en sinir eden olaya...
    eser yarım çalındı. öyle evet öyle. yarım çalıp bıraktılar. anlamıyorum "

    haberinden sonra bugun aldigim bir habere gore cso 14 subatta verecegi konserin programinin 3te 2sini degistirmis. beethoven 250 yili cercevesinde yaptiklari ve takdir ettigim 9 konserlik 9 senfoni serisinin 6.sinda konserin ikinci yarisinda calacaklari 6. senfoniyi programda tutmuslar ancak konserin ilk yarisinda calinacagi sene basinda aciklanan iki yapiti honegger'in cello koncertosunu ve belki programin en onemli yapitini, stravinsky'nin mezmurlar senfonisini sirasiyla saint saens'in 1. cello koncertosu ve karayev'in uc minyaturu ile degistirmisler.

    simdi saint saens'in cello koncertosunun honneger'inkinin ne kadar muadili oldugunu tartismaya acmayacagim, yahut stravinky'nin mezmurlar senfonisi gibi bir yapitin yerine (ki o konsere bilet alacak olsam nedenim bu yapit olurdu ki hatirladigim kadariyla turkiye ilk seslendirilisi yapilacakti!) karayev'den uc minyatur koymak nasil bir 'çozum'dur, bu degisikligi duyurduklari duyuruda geçen bahaneleri ' … teknik bir sorundan oturu ...' ne kadar tekniktir bilemeyecegim de…

    sizler milletle dalga mi geçiyorsunuz ya hu? bu kadar program solist sef degisikligi nedir? saka misiniz? her hafta birisi hasta, oteki musait degil, yok teknik sorun, yok bilmem ne.

    turkiye'yi her ziyaret edisimde gidegildigim uc bes konserden birisinde bir degisiklik haberi geliyor. farkli sehirlerde yasayan arkadaslardan degisiklik haberleri geliyor. eksi'de takip ettigim basliklardan goruyorum, degisiklik degisiklik teknik sorun degisiklik sef rahatsizlandi piyanist oksurdu violist havasinda degil. sagligin sakasi olmaz dalgasi da ama bu kadar rahatsizlik bu kadar teknik sorun nedir ya hu?

    bu degisikliklerin nedeni rahatsizlik yahut teknik sorun degildir, bu ciddiyetsizliktir. bunun adini koyalim, sonra bu soruna cozum bulunur. tabii bunu sorun addedecek ciddiyet ve sorumlulukta bir yonetim varsa / kaldiysa…

    edit: bir noktanin altini cizmek gerekiyor. (bkz: #101190287) 'un sonunda paylastigim yazida yeni bir yonetmelik geregi orkestralarin genel olarak kadro sorunlarinin bas gosterdiginden ve bu nedenden oturu programlarindaki buyuk orkestra gerektiren yapitlari daha az calgici gerektiren yapitlarla degistirmek zorunda kaldiklari gibi cikarimlar yapiliyor. bu kimi konserler ve yapitlar icin dogru olabilir ama ornegin bu konserde (ve programi degistirilmis baska konserlerde) bu bahanenin arkasina siginilamayacagini goruyoruz. zira programdan cikarilan yapitin orkestralamasinin programa dahil edilenden daha dar oldugu durumlar soz konusu oluyor. konu yine donup dolasip yonetim sorununa geliyor.

    http://www.sanattanyansimalar.com/…k-nedenler/2233/

    edit2: programdan cikarilan yapitin orkestralamasi yerine konandan daha buyukse, bu degisikligin nedeni kadro sorunu oluyor anlasilan.

    programdan cikarilan yapitin orkestralamasi yerine konandan daha darsa, bu degisikligin nedeni de nota tedariki sorunu oluyor anlasilan. yahut solist rahatsizligi gibi nedenler.

    her sartta yasananlar tam bir komedi.
  • bilmeyenler için olayın içinden farklı kişilerden dinlediğim ve doğruladığım şekliyle anlatayım.

    cso bir barok konseri düzenliyor. programda da az bilinen ve çalınan barok besteciler var. biliyorsunuz barok deyince doğrudan j. s. bach’ı biliyoruz, halbuki bach’ın zamanında başka besteciler de var ve bunların da konser programlarına dahil edilmesi, “barok = bach” algısından çıkılması, hem dinleyici için, hem çalıcı için yalnızca ve yalnızca olumlu ve müzik dünyasını zenginleştirecek bir şey.

    burada kimse bach’ın büyüklüğünü tartışmıyor yani, bach’a dair 73658 anekdot ve alıntıyla falan laf salatası yapmasın kimse.

    cso, afiş tasarımı, internetten konser programlarına dair bilgi gibi konularda adının ve prestijinin altında kalıyor, bunu söyleyebiliriz. bu barok konserinde de j. s. bach dahil (!) birçok barok dönem bestecisinin eserine yer verdiği programı ayrıntılı şekilde internette yayınlamıyor, ok bu da bir hata.

    ancak sonra bu anoktale denen karakter konsere gidiyor ve konser sırasında sahneye “bach çalın bach!!!” diye bağırıyor. (ara: konser adabı) (ara: adap)

    bu arada konser programında bach olduğunu hatırlatırım :) entrylerinden ve sosyal medyada yazdıklarından gördüğüm kadarıyla bestecilerin en ünlü, en herkesin bildiği eserlerini bilen (ay ışığı sonatı gibi) tipik bir “popüler kültür tüketicisi” anoktale, muhtemelen bach’ın da bu az bilinen eserini tanımadığı için programda bach yok sanıyor. sayfalarca patetik sonat ve ay ışığı sonatı hakkında yazan bu zata beethoven op. 110 gibi müzik bilimi açısından önemi bu popüler sonatlardan çok daha yüksek bir eser hakkında bir şeyler sorsam yapacağı laf salatasını hayal edebiliyorum.

    ondan sonra bu karakter sosyal medyadan önüne gelen herkese, cso’da çalan, adına ve profiline ulaşabildiği genci yaşlısı bütün müzisyenlere sataşmaya başlıyor. bunlardan birinin de buna bir yorumla cevap vereceği tutuyor. cso’da viyola sanatçısı artemis diye gencecik bir kız. haftalardır anoktale’nin artık bullying derecesinde adını sözlük dahil her yerde geçirdiği ve sataştığı ve uğraştığı artemis. kızın suçu adamın bir konserde, üstelik bach çalınan bir konserde, “nasıl bach çalmazsınızzzzzzzzzzz” diye gözü dönmüş bir şekilde “benim vergilerimleğğğ...” seviyesine dahi düşerek insanlara nefret ve itham kusmasına cevap vermesi. yani sözlükte de haftalardır artemis aşağı artemis yukarı çeşitli giderlerde adını gördüğünüz şahsın olaydaki bütün rolü bu. (bkz: eyy artemis)

    yok laikler bach sevmezmiş, yok dereymiş denizmiş, yok yalçın küçük’müş, yok tabakov mahler’i ezbere yönetirmiş, yok sviatoslav gay’miş, idil biret daha iyi çalarak onu sikiyormuş, bu da gay olduğu için bundan zevk alıyormuş... ne diyon abi sen? bu ne seviyesizlik ya. bir yorumcuyu veya şefi beğenirsin beğenmezsin de, “hanımefendi bir türk kızı ibne richter’i sikti” nedir ya hayatımda böyle iğrenç “sanat” yorumu görmedim. konu nasıl buraya geliyor onu hiç anlamıyorum zaten, sadece içerik müthiş laf salatası değil, türkçe de rezalet yazılarında. facebook’una bakıyorum ingilizcesi de iyi değil. linkedin profilinde almanca biliyor yazıyor, eyvah o nasıl acaba... yazık hiçbir dilde doğru düzgün ifade bile edemiyor kendini. zaten ayık olduğundan da şüpheliyim.

    bence yapılacak şey çok açık: cso yönetimi bu şahsı etkinliklerine bundan sonra sokmama kararı almalıdır. muhtemelen kafası güzel konsere gidip istediği besteci/eser çalınmadı diye bağırıp çağırarak canlı bir performansı sabote etmek gibi taşkınlıklarda yapılacak şey budur, dünyanın her yerinde de böyle yapılır. temennim bu şahsın buna benzer bir hareketi carnegie hall’da veya berlin filarmoni’de yapması. yalçın küçük falan anlatır artık alman polisine.
  • bizi dalgali bir ruh haletine sokmus topluluk. oncelikle asagi yon dalga:

    (bkz: #95781917)

    "2019-2020 sezonu konser takviminin neden yayınlanmadığını anlamadığım orkestra. kendi web sitesine bakıyorum hala geçen senenin takvimi duruyor. bilet satışlarını kontrol ediyorum, bir gelişme yok. bso yaza kadar olan bütün konserlerin biletlerini satışa çıkarmış durumda."

    yukaridaki entry tarihi 25 eylul 2019. 26 eylul 2019'da program aciklanmis durumda:

    https://www.cso.gov.tr/…strasi_2019-2020_sezonu.pdf

    insan programi açinca bir afalliyor zira ilk iki sayfadaki ikiserden dort konserin tumu eylul ayinda yapilmis. simdi merak ettigim sey su: bu konserlere gitmis olmak isteyen birisi, bunlardan nasil haberdar olabilecekti? orn. (bkz: #95601985) "dün akşam yeşilçam film müzikleri konserine gittim tadı damağımda kaldı. " #95601985 20.09.2019 19:45 zibidis

    haberdar olmus ve gitmis. e peki konserlere web sayfalarindan ulasmaya calisan birisi ne yapacak?

    tuhaf. pek tuhaf.

    çok uzatmadan geçelim pozitif dalgaya. hem de bayag pozitif dalgaya:

    2020 yili beethoven'in dogumunun 250. yili ve bu vesileyle orkestra bestecinin tum senfonilerini ve tum piyano koncertolarini seslendirecek.

    hiç lam cim demeden ayakta alkisliyoruz; tebrikler cso!

    lam: 9 senfoniyi baska yapitlarda doldurulmus 9 konserde çalmak bir fikir ama ne kadar iyi bir fikir bilemedim. normalde ikiser senfoniden 5 konserde calinabilecek miktarda muzik soz konusu.

    cim: senfoniler, piyano koncertolariyla eslestirilebilirdi belki. oyle olmasi daha iyi olur bile demiyorum, belki yapilabilirdi diyorum.

    piyano koncertolari son konsere korolu fantezinin dahil edilmesi çok sik bir hareket olmus. tekrar tebrikler.

    senfonilerin yanina konan yapitlarin secimlerinde en begendigim 6. senfoninin yanina konan stravinsky'nin muhtesem mezmurlar senfonisi oldu. ote yandan programda neden " psalms senfoni " olarak geçtigini anlamadim. yapitin yaninda yazan "(eserin türkiye’de ilk seslendirilişi)" ibaresi de cso için gurur kaynagi, tc bati sanat musikisi korolari ve kurumlari içinse utanç kaynagi olsa gerek. yapitin beste tarihi 1930, yil olmus 2020, 90 senede anca seslendirilebiliyor. hayir, kiyi kose bir yapit olur anlarim da 20.yy koro edebiyatinin en çok kaydedilen ve seslendirilen yapitlarindan birisi! neyse, geç olsun guç olmasin diyelim.

    programda verdi - requiem olmasi da mutluluk vesilesi. ayrica birer adet mahler, bruckner ve sostakoviç senfonisine yer vermelerini de hassaten takdir ettim. keske bu bestecilerin birer senfonisi her sene programlarinda boy gosterse. keske.

    richard strauss'un da olum ve degisim'ini gozden kacirmis degiliz.

    eski / yeni okul turk bestecilerine ayirdiklari yerin bollugu da takdir edilesi. gerçekten takdir edilesi!

    tekrar ve tekrar, bu seneyi beethoven'i anmak icin firsat bilen ve beethoven haricinde de cok guzel yapitlara yer veren cso'ya alkislar, tebrikler, konserlerde basarilar!

    https://www.youtube.com/watch?v=wqj9jjqeiea
  • https://biletinial.com/…y-orchestra-valery-gergiev#

    marinsky orchestra & valery gergiev

    mariinsky orkestrası sahneye çıkıyor!

    240 yıllık köklü tarihi ile dünyanın en önde gelen sanat kurumlarından biri olan mariinsky orkestrası ilk defa türkiyede kültür ve turizm bakanlığının davetlisi olarak sahneye çıkıyor. mariinsky tiyatrosu binlerce kişiden oluşan dev sanatçı kadrosu ile dünyanın en büyük opera, bale oluşumlarından biri. tarihinde sayısız ödül, cd kaydı bulunan mariinsky, rusya'nın st. petersburg şehrinde 5 ayrı opera ve konser salonunda faaliyet gösteriyor.

    antalya, ankara, istanbul konserlerinde her şehir için ayrı program!

    türkiye turnesi kapsamında: antalya aspendos (08.10.2023), ankara cso ada ana salonu (10.10.2023), istanbul akm türk telekom opera salonu (11.10.2023) ev sahipliğinde konser gerçekleştirecek orkestra her şehirde farklı bir repertuar ile yer alacak. aspendos konserinde müzik tarihinin en sevilen popüler başyapıtlarından oluşan özel bir repertuar yer alırken, ankara konseri cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası sanatçılarının katılımıyla gerçekleşecek. istanbul konseri ise orkestra şefleri valery gergievin özel isteği üzerine son depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın anısına ithaf edilecek.

    dünyanın en çok ilgi gören orkestra şefi valery gergiev!

    uzun yıllar boyunca dünyanın en büyük orkestraları ve opera evlerinin müzik direktörlüğünü üstlenmiş olan valery gergiev uluslararası sahnelerin en çok ilgi duyduğu müzisyenlerin başında geliyor. valery gergiev her sezon gerçekleştirdiği 200 den fazla konser ile bu rekoru taşıyan tek orkestra şefi.

    --------------------------------------------

    çok ilginç bir olay. devam etmekte olan rusya - ukrayna savasi esnasinda tr baskentinde mariinsky orkestrasi ve bati orkestra ve operalarindan dislanmis nice rus sanatcidan biri olan, putine yakinligiyla bilinen kidemli sefi gergiev sostakoviçin 7. senfonisi gibi ikinci dunya savasiyla yerli yersiz ama çokca iliskilendirilmis bir yapiti, cumhurbaskanligi senfoni orkestrasi calgicilarinin da katilimiyla, yani genisletilmis bir toplulukla seslendirecek. "politik" yonu oldukça agir basan bir etkinlik. imkani olanlarin kacirmamasi gerektigini dusunuyorum.

    sostakoviçin bu en uzun (70-80 dakika) senfonisi için gergiev'in birden çok kaydi mevcut. piyasa surumu yapilmis tek goruntu kaydi, sostakoviçin butun senfoni ve konçertolarini pariste, yine mariinsky topluluguyla yaptigi konser turunu esnasinda yapilmis (bir 8 senesi var)

    https://www.youtube.com/watch?v=favvfue6igc

    https://www.amazon.com/…ertos-blu-ray/dp/b00tl6qsge

    edit: konser programlari asagidaki gibiymis:

    https://akmistanbul.gov.tr/…ik/mariinsky-orkestrasi

    istanbul:
    p. ı. çaykovski fındıkkıran bale süitleri (tekil olacak)
    p. ı. çaykovski senfoni no:6

    aspendos: https://www.mariinsky.ru/en/news1/2023/10_2023/10/

    prokofiev's romeo and juliet ballet & rimsky-korsakov's symphonic suite scheherazade

    "07.10.2023
    valery gergiev and the mariinsky orchestra embark on a tour to turkey

    from october 8 to 11, the mariinsky orchestra, under the direction of valery gergiev, will tour turkey. over these three days the orchestra and the maestro are scheduled to perform in ankara, ıstanbul, and the ancient amphitheater of the historic city of aspendos.

    the tour will commence on october 8 with a concert at the ancient aspendos amphitheater – one of the oldest roman theaters in turkey, constructed in the ıı century and remarkably preserved to this day. ın this unique historical venue, audiences will be treated to excerpts from prokofiev's romeo and juliet ballet and rimsky-korsakov's symphonic suite scheherazade.

    on october 10, the mariinsky orchestra will join forces with the ankara symphony orchestra, with both under the baton of valery gergiev. they will perform at the concert hall of the presidential symphony orchestra in ankara, a contemporary edifice known for its unique architectural and acoustical design, opened in december 2020. the highlight of the concert will be shostakovich's seventh symphony.

    the tour will culminate in ıstanbul at the atatürk cultural center. this city icon reopened its doors in 2021 after an extensive renovation. on october 11, under gergiev's direction, the mariinsky orchestra will enchant audiences with selections from tchaikovsky's the nutcracker ballet and his sixth (pathétique) symphony."
  • ilginç bir istatistik barındıran orkestradır.

    birçok kişi sanırım bu duruma şaşıracak, fakat bu durumu tahmin etmek o kadar da zor olmasa gerek.

    istatistik başlığımız ise ' türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanları kaç kez cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası dinlemeye gitmiştir?'

    atatürk : 247 defa
    ismet inönü : 333 defa
    celal bayar : 210 defa
    cemal gürsel : 102 defa
    cevdet sunay : 48 defa
    fahri korutürk : 106 defa
    kenan evren : 8 defa
    turgut özal : 22 defa
    süleyman demirel : 18 defa
    ahmet necdet sezer : 72 defa
    abdullah gül : 0 (sıfır)
    recep tayyip erdoğan : 0 (sıfır)

    evet dostlar, türkiye olarak bir cumhurbaşkanlığı senfoni orkestramız var.

    ve son 2 cumhurbaşkanı nedendir bilinmez bir defa bile merak edip dinleme ihtiyacı hissetmemiş.

    içi boş camiler yapmaya devam ne de olsa.
  • cumhurbaskanligi.senfoni orkestrasi harran'a konsere gider.
    konser çıkışı spiker halktan birine sorar.
    -"konseri nasil buldunuz efendim?"
    -"valla bacim herran herran olali bele zulum görmedi.."
    -"ama olur mu efendim, ne güzel yorumladilar!."
    -"ne güzel yorumi baci. moderato parçayi gittiler allegro yorumladiler, büle yorum mi olur ? de sektirsinler looooo.."
hesabın var mı? giriş yap