cüretkar

• bir kişinin "ancih büzük memül gösterme cesareti"ne sahip olduğunu ifade eden kelimemiz.
• tonka; (bkz: curetkar sevisme sahnesi)
  (bkz: curetkar sevisme sahnelerinde seve seve oynarim)
• doktora mülakatına slip donla, bir elinde yelpaze, dierinde şampanya şişesi olduğu halde singing in the rain söyleyip step dansı yaparak giren insanın sahip olduğu özellik.. unutulmamalıdır ki mülakatı kazanması durumunda "aşmış" sınıfına girecektir..
• pipisini gosteren kisi yada kurulus
• (bkz: kendini bilmez)
• yiğit ki$i, er ki$i.
  
  (bkz: yiğidin malı meydanda olur)
• "e maşallah" dedirten insan tipidir. cüretkarlığın dipsiz bir kuyu olduğunu öğretmişlerdir; isteklerinin sonu gelmez. son getirme uğraşları bile içinde cüretkarlık taşır.
• nasıl olup da oluyorsa aynı anlamı taşıyan ve aynı kökenden gelen^* "cesur" kelimesi gayet üsturuplu, saygı duyulacak, gıpta edilecek bir yürekliliği ifade ederken, bu kelime^* daha edepsiz, namussuz, arlanmaz, yakışık almaz bir cesaretin timsalidir.
  
  "cesur" deyince memleketi uğruna kahramanca savaşan şövalyeler gelir gözümüzün önüne. oysa "cüretkâr" denizde bikini altını çıkarıp sallayan kevaşeler içindir daha çok. cesur yürektir, cüretkâr dekolte.
• bir çiftin gerdeğinde "sizden gürbüz çocuklar istiyorum, bir dene, beş dene, on dene istiyorum" diyen patavatsız.
  
  http://alkislarlayasiyorum.com/…-erol-tas-susuz-yaz
• cesaretini arsızlığa kullanan kişi.