• umut sarıkaya'nın çıkardığı naber dergi'nin 6. sayısında çok güzel bir şekilde işlenmiş alman zoolog. kendisini şahsen tanımıyordum ve umut sayesinde öğrendim. umut'un mini öyküsünde kısaca serpiştirdikleri bile o kadar etkileyici ki kalkar kalkam ilk işim curt abiyi google'lamak oldu ve kendimi bun entry'i girerken buldum.

    teşekkürler curt ve teşekkürler umut.
  • nazilerden kacip istanbul universitesi zooloji bölümünün babasi olmus hoca. anadolu panteri’nin bugüne kadar doğada canlı olarak çekilebilmiş tek fotoğrafıni 1949’da, malatya gölbaşı’nda ceken alman ordinaryus profesör. manyas kus cennetini borclu oldugumuz adam. manyas'ta cekilmis bir fotografi da mevcut. nazilerden kacsa bile bir yahudi degil bir alman. nazi'ler kendisinden muhbirlik yapmasini isteyince ailesini alip istanbul'a gelmis. istanbul baltalimanı’nda kurduğu hidrobiyoloji enstitüsü malesef 1982 de sosyal tesise cevrilmis. bir süre almanya'ya dönmüs olsada sonradan tekrar istanbul'a gelmis. mezari aşiyan mezarlığinda bulunmakta.
  • manyas kuş cennet'ini keşfetmiş zoolog, atatürk döneminde türkiye'de ders veren öğretim üyesi.
  • kendisi 10 mayıs 1938 tarihinde üniversitedeki asistanlarıyla birlikte bir hatıra fotoğrafıçektirmiştir.

    boğaziçine sığınanlar adlı kitabın yazarı frizt neumark hakkında şunları yazmaktadır:

    "alman zoologu curt kosswig, kendisini özel bir şekilde türkiye'ye bağlı hissediyordu. oranın dilini kısa bir zamanda iyi bir şekilde öğrendi ve türkiye'ye olan büyük sevgisini savaştan sonra hamburg üniversitesinde onbeş yıl kadar ordinaryüs profesörlük yaptıktan sonra emekli olarak oraya geri dönmekle gösterdi. kosswig, onu ve karısını sürekli çeken - sırf bitki doğasıyla değil - türkiye için çok değerli araştırmalar yapmıştır. efes'in yakınındaki büyüleyici kuşcenneti ile olan tanışmamızı (sonradan çok sayıda turist gibi) yine ona borçluyuz." (s.69)

    "memlekete alışabilme ve halkının özelliklerine anlayış gösterme çabalarımız sırasında mücadele ettiğimiz, daha önce de bahsettiğim kısmen çok özel zorluklara rağmen - ki bunların başında dil ve din geliyor - mültecilerin bir çoğu, muhakkak ki büyük bir kısmı türkiye'yi bir ikinci vatan olarak tanımayı ve sevmeyi bilmişlerdir. bu ifade ernst reuter, ernst hirsch, curt kosswig ve benim gibi kişiler tarafından muhakkak ki tamamen içtenlikle kullanılmıştır. bizim bu hislerimizin türkler tarafından da takdir edildiğini birçok kez müşahede ettim." (s.152)

    boğaziçi'ne sığınan başka bir bilim adamı da 2 sene önce karşıma çıkmıştı. (bkz: hans reichenbach) (#130439025)
  • 29 ekim doğum tarihidir. kendisini ülkemize getiren de bir kez allah razı olsun. sayesinde ekmek yiyoruz.
  • teoman duralı hocadan öğrendiğim kadarıyla, karısı müslüman olmuş ve aşiyan mezarlığına defnedilmiş. kendisi müslüman değilmiş fakat eşinin yanına gömülmek istemiş. bu yüzden mezarı aşiyan dadır.
  • ülkenin o yıllarda zor ulaşılan doğu anadolu bölgesine (hakkari dolayları) ulaşarak oralarda epey araştırma yapmış zoolog.

    http://bluepoint.gen.tr/kosswig/fotograflar.html
  • türkiye zoolojisine ve ekolojisine inanılmaz katkılar sağlamış bir alman bilim adamı.

    ben onu 104 yaşındaki bir emekli doktorun tıp fakültesindeki hocası olarak anmasıyla öğrendim. sınav tekrarı alması istenen doktor abimize demiş ki, "ben 10 tam puan verdiğim öğrenciye tekrar sınav yapmaya gerek bile duymam. gene 10 yazıyorum." sınav notunu aynen yenilemiş, sağlıcakla göndermiş. adam 1943 çapa mezunu olduğuna göre bu, ikinci dünya savaşından ya hemen önce, ya savaş başladıktan sonra.
hesabın var mı? giriş yap