aynı isimde "d (programlama dili)" başlığı da var
  • son zamanlarda dahi anlamındaki de yerinde direkt bu harfin kullanıldığına tanık olmaya başladım. da niyetine değil de, de niyetine. önceleri typo diye düşündüm ama, bir değil beş değil. bu dil denen nane konusunda, bir yandan özenlilik yönüne meyledip diğer yandan kuralcılıktan feci imtina eden kulunuz, ayrı yazılan ile bitişik yazılan karıştırılmasın da, kullanışlı yeniliklerin başımızın üzerinde yeri var diye düşünmektedir.

    ben d böyle yazsam nasıl olur acaba?
  • codeine'in damardan d'yi bastığı şarkı. 3d mübarek: dram, depresyon, delüzyon,...

    tabii bunda zamanında binlerce kişiyle birlikte, akdeniz'e doğru, ılık bir bahar akşamında bir başıma kendilerini izlemem de büyük bir katalizör oldu, itiraf etmeliyim.
  • muazzam insan metin yeğin'in çekimlerine başladığı filmi. devrim'in d'si.

    film, 1988’de metris cezaevinden firar eden 29 mahkûmun hikâyesini anlatıyor.

    "ben bir anlatıcıyım ve başından beri sokakları anlatıyordum. “d” filmi de başka bir şey değil, sokağı ve esas olarak da 1988’deki metris firarı’nı anlatan, birebir belgesel olarak değil ondan esinlenen bir film. son zamanlarda yapılan bütün filmlerde devrimciler hep işkence gören, dayak yiyen, evin zavallı mazlum çocuğu olarak gösterildi. biz başka bir şey ortaya koymak istedik. en zor koşullarda bile bir şeyler yapabildiğimiz bir durumu anlatmak, aslında gol attığımız bir film yapmak istedik. ve bunun için de metris firarı’nı konu alan bir film çekmeye başladık.
    o kadar çok yenildik ki... insanlar bu filmi seyrettikten sonra zafer duygusuyla, gülerek dışarı çıksın istedik. belgesellerde de tanımladığım şey, sadece bir olayı anlatmak değil; direnişi, karşı çıkışı anlatmaktı. çünkü her zaman söylediğim gibi filmin objektif olamayacağını düşünüyorum. kamerayı kullanıyorsanız siz bir tarafsınız. biz bir tarafız ve yine sokağı, sokağın gerçek çocuklarını anlatan bir film yaptık. "*

    *http://www.evrensel.net/ekhaber.php?haber_id=40233

    hasretle bekliyorum.
  • 24 mart 1988 tarihinde, 29 siyasi hükümlünün metris askeri cezaevi`nden firar edişini anlatan bu film, yönetmeni metin yeğin'in tanımlamasıyla "devrimcilerin gol attığı" bir film. bir taraftan firar için kazı çalışmalarının nasıl yapıldığı, kimlerin firar edeceğinin nasıl belirlendiği anlatılırken bir taraftan da geriye dönüşlerle*, siyasi tutukluların metris'e nasıl düştüğü (banka soygunu, propaganda faaliyetleri vb.) çoğunlukla espirili bir dille gösterilmeye çalışılmış. bu film için bir cezaevi inşa edilmiş, dönem arabaları kiralanmış ve üstelikte de topu topu 70 bin liralık bir bütçeyle. dahası tam da filmde anlatılan 1 milyon dolarlık banka soygunu gibi, metin yeğin de filmin bütçesinin 10 bin dolarlık kısmını bir bankayı "soyararak" (yazdığı kitabı adını basmadan yazmaları karşılığında) tamamlar. zaten o yüzdendir ki film, brecht'in şu sözüyle başlar: "banka soygunu mu? banka kurmanın yanında nedir ki"*

    yeğin'in de vurguladığı üzere "bu ne bir belgesel ne de politik bir film, bir cezaevi firar filmi". ancak tam da bu yüzden film, sanki yatağını bulamamış gibi kurmaca ile gerçeklik arasında salınıyor. bu da yer yer öyküde kopukluklara neden oluyor. ayrıca 93 dakikalık uzun metrajlı bir film olmak yerine nispeten biraz kısa olsa sanki daha güzel olacakmış gibi geldi.

    "şunu çok açıkça söylebilirim bizim filmimizde hiçbir abartı yoktur ama hiçbir abartı. bu olağanüstü firarı seyredenler şundan emin olsunlar ki bu firarı gerçekleştirenlerin, kalanların ve gidenlerin öyküsü filmden daha olağanüstü" metin yeğin:beşinci uluslararası işçi filmleri festivali gazetesi, s.13.
  • ozkutlenin sembolu
  • c++*'ın aslında olması gereken ismi...
  • bazı şarkıcılarımız -özellikle şarkı söylerken- bu harfimizi t'ye benzer bir şekilde telaffuz ediyorlar. hani "afiyet olsun" yerine "afiyed olsun ewlâdım" diyerek kendisinin muhafazakâr bir insan olduğunu anlamamızı sağlayan insanlar var ya; bunlar da "sarı saçlarını teli könlüme" gibi şeyler söyleyerek ilerici, özgürlükçü veyahut da çağdaş olduklarını anlatmaya çalışıyorlar sanki?

    (bkz: kırdırmak)
hesabın var mı? giriş yap