• bu sistemin iyi bir cerrah tarafından kullanıldığında hastanın yararına olduğu kesindir. türkiye.de bunu kullanan cerrahların (başta sisteme alışmakta zorlandığı dönem) learning curve döneminde curve aşağıya dönmüştür, yani dönem henüz bitmediyse de epey bir yol kat edilmiştir. kalp ameliyatları için şunu söylemek lazım: konvansiyonel kalp ameliyatında hastanın göğüs kafesi harş diye ortadan iyi ayrılmakta, yara büyük olduğu için iyileşmesi de vakit almaktadır. oysa da vinci de üç tane ufak delik açılıp içeri sistemin kolları sokulmaktadır. buradaki zor kısım şudur. cerrah ameliyatı 3 değil iki boyuta bakarak yapar. yani hastanın içine cumburlop diye elini sokmaması iyidir ama sadece bir pc monitörüne baka baka ameliyat yapmak da cerrah için kolay değildir. türkiyeye ilk geldiğinde bu ameliyat 120 dak sürdüyse şimdi 70 dakikada bitmektedir. ancak önüne gelen henüz bu aletle ameliyat edilememektedir. tek veya 2 damar tamiri mümkin ama 3-4 damara bypass yapılacağı zaman eski sistem tercih ediliyor. buradaki cerrahların da en az amerikadakiler kadar iyi olduğu artık amerikalılar tarafından bile kabul edildiği için rahatlıkla şunu söyleyebilirim: bu alet sırf türkiye.de var olduğu için amerikalara gidip ameliyat olmaktan vaz geçecek 40 hasta olsa, alet türkiyenin para kaybetmesine engel olacak demektir. bana göre bu sitemin getirilmesi sadece hastaneye değil ülkeye de faydalıdır.
  • daha sıklıkla kalp damar cerrahisi ameliyatları ve üroloji ameliyatları için tercih edilen sistem. henüz diğer cerrahi branşlarda bu kadar sık kullanılmamakta. cerrah görüntüyü 3 boyutlu olarak görebildiği için, cerrah için açık ameliyat yapmaktan çok farklı olmadığı söyleniyor.
    türkiye'de, şişli florence nightingale hastanesi, gayrettepe florence nightingale hastanesi, istanbul ümraniye eğitim ve araştırma hastanesi ve ankara atatürk eğitim ve araştırma hastanesinde kullanılmakta.
  • sistemin adına da vinci isminin verilmesi batı medeniyetinin zaferinin simgesidir. uzun uzun yazmayacağım ama adamlar 500 yılda yani 20 insan neslinde, kilisenin karanlığında geçen 40 yıllık ortalama insan ömrünü bilimin ışığında 85 yıla çıkardılar. bir sanatçı, bir anatomist, bir mühendis, bir hümanist da vinci'nin açtığı yol yani bilim, sanat, teknoloji, estetik yolu insanlığa tanrı'nın verdiği genetik potansiyel ömrü yaşama imkanı verdi. merak ediyorum da tanrı'ya bundan büyük hizmet olabilir mi?
  • ege üniversitesi tıp fakültesi hastanesine yeni alınan sistem. ege-1 robotik cerrahi ünitesinde kullanılmaktadır.
    şimdiye kadar kadın doğum, üroloji ve genel cerrahi bölümleri tarafından 30'a yakın operasyon gerçekleştirildi. ileride çok büyük kolaylıklar getireceği kesin olsa da hocalar hâlâ deneyim kazanma aşamasında olduklarını belirtiyor. misal ilk vakalarda 3 saate yakın preop cihaz hazırlıkların* sürdüğünden bahsettiler (şimdilerde de 1 saate inmiş).
    bir vakanın görüntülerini izledim ve görüntü kalitesi ile manevra kolaylıkları ile beni büyüleme yetti. tabi bunların yanında 3 boyutun da olması ayrı bir avantajdır eminim.
  • geleceğin teknolojisidir. ancak günümüz şartlarında, eğer ben uygulayan değil uygulanan isem (üzerinde robot kullanılması düşünülen hasta) kabul etmem, deneyimli bir cerrahın klasik yöntemle ameliyat etmesini isterim.
    iyi bir cerrahın 1-3 saat arasında bir sürede kolayca yapabileceği ameliyatlar bu teknik ile 5-10 saat sürüyor, anestezi süresi uzuyor, olası komplikasyon riski artıyor. avantajı nedir? daha az dikiş, daha kısa hastane yatışı; yemişim...
    ilk kuşak pırpırlı uçaklarla başlayan havacılık macerasının uzay uçuşlarına evrilmesi gibi bu teknoloji de zamanla harikalar yaratacak ama şimdi, şu anda pırpırlı uçak seviyesinde. ben de deneme pilotu olmak istemem.
  • minimal invaziv akımında kullanılan robotik enstrümanlardır. cerrah elinin giremediği yerlerde bir elden çok daha yüksek manevra kabiliyetine sahip olması, daha az kanama ve dolayısıyla daha az kan ve ilaca ihtiyaç duyma gibi birçok yararı bulmaktadır.

    her zaman söylerim :

    (bkz: yaratmak insana mahsustur)
  • bir cerrahın, koca bir robot vasıtasıyla hastayı ameliyat edebiliyor oluşu sahiden de şaşırtıcı bir şey! düşünsene diego, dünyaca ünlü kalp cerrahı mehmet öz, amerika'nın san fransisco'sunda robotun kumandasına geçecek ve istanbul'da, dr siyami ersek hastanesi'nde yatan bir hastayı ameliyat edecek. şu an için uçuk bir şeymiş gibi geliyor insana ama belki bir on yıl sonra "lan ne var ki bunda?" deyip, külliyen kanıksayacağız.

    da vinci s robotik cerrahi sistemi, iki ana parçadan oluşuyor. ameliyatı gerçekleştiren kesici-dikici-tutucu kolların ve üç boyutlu görüntü temini de sağlayan hd kameranın yer aldığı 4 kollu* hareketli aygıt, ve ve ve cerrahın kafayı gömdüğü, cihazla adeta hemhal olduğu kumanda paneli. bu ikisi her ne kadar birbirinden ayrı şeyler ise de nihayetinde aynı ameliyathanenin içerisinde bugün. araları bugün 2 metre, yarın 2 bin km, öbür gün 2 koca kıta olacak. uçan arabamız olmadı belki ama da vinci s hizmetinde bugün insanoğlunun be diego!

    yaş almış cerrahlar robotik cerrahi sistemini öğrenme hususunda pek istekli olmasalar dahi, yeni nesil cerrahlar bunu seve seve öğrenecek. zira robotik cerrahi sistemi, bir alternatif olmaktan çıkıp, hepten yer edinecek. robotik cerrahi hakkında birçok video izledim. etraflıca yazılmış metinlere baktım. gerçekten de getirileri büyük.

    bak anacağızım açık kalp ameliyatı oldu bir ay kadar önce. mitral kapak replasmanı + triküspid sutur anuloplasti yapıldı. kadının göğsünü ortadan ikiye yardılar. anasını siktiler ortalığın. kalp düzeldi de kadın dağıldı amk! işte robotik cerrahi sistemi böylesine büyük ameliyatların küçük deliklerden hallolmasını sağlayacak, kaburgalar kesilmekten kurtulacak. bu ne demek sen biliyor musun diego? muazzam bir kazanç.

    açık kalp ameliyatı olma mecburiyetinde kalmış hastalardan hangisi istemez ki bunu? istemesine ister de işte, türkiye'de pek nadir hastanede var bu cihaz ve de ameliyat ücretleri de bir hayli yüksek. devlet baba, devlet baba olsa, ota boka trilyonları gömmek yerine şu cihazlardan alıp koysa. carrefoursa.

    operatör doktorların bu cihazı kullanmayı öğrenmesi, alışması, hız kazanması epeyce bir vakit istiyor. opere ettikçe ehilleşiyor. aynı ameliyatı çok daha kısa sürelerde yapabilir hale geldiklerini naklediyorlar. yıllardır ayakta çalışan cerrah, bu cihaz vesilesiyle oturuyor da... ezcümle, fantastik bi şe...

    devlet baba'nın robotik cerrahi ücretlerini karşıladığı günleri görebilmek temennisiyle... esen kalın...
  • “da vinci” ile gerçekleştirilen işlemler ‘robot yardımlı laparoskopi ameliyatı’ olarak tanımlanmaktadır.
  • beni bu kadar fazla etkileyen başka bir teknolojik ürün olmadı. ilk önce üroloji ameliyatında görmüştüm ama asıl etkilenişim geçen sene izlediğim bir kbb ameliyatında oldu. uyku apnesi için dil kökü rezeksiyonu ve barbed pharyngoplasty yapılmıştı hastaya. tüm ameliyatı hayranlıkla izledim. ameliyat bitti hoca robotun başından kalktıktan sonra asistan gel sen de bak dedi :d bir an kendimi kaybedip “ohaaaa inanamıyorum harikaaaa” falan dedim çünkü o gördüğüm 3 boyutlu görüntü müthişti ya. ben böyle heyecanlanınca asistan şşt sus falan dedi gülerek. meğerse mikrofon açıkmış ameliyat masasından herkes sesimi duymuş hahah baya dalga geçmişlerdi benle.
    kbb ve üroloji istememdeki önemli faktörlerden biri de kolları 540 derece hareket eden bu mükemmel varlık. bir robota aşık oldum resmen.
    sevgili da vinci, umarım bir gün ben de senin yardımınla bir ameliyat yapabilirim.
  • genelde ülkemizde özel sağlık sigortası poliçelerinin da vinci robotuna ait ücreti karşılamadığı sistem.
hesabın var mı? giriş yap