• ben olsam %60 isterim. çünkü arsa benim keyif benim. risk almayı da sevmem. beğenmeyen müteahhit başka arsalara yönelebilir.
  • yukaridaki yazara istinaden bir ornek de ben vermek isterim.
    82 adet ev yaptik. rakami yazalim bir kenara.
    once bir ciftciden tarim yapilabilirligi ozelligini kaybetmis arazi alindi. 6 milyon pounda. ciftci gitti. ama devlet bir vergi sokmus paranin yarisini devlete odeyip kicindan duman cikara cikara gitti.
    simdi kasabaya evler yapilinca nufus artacak. daha kazmayi vurmadan kasabanin okuluna ek derslik, saglik ocagina ilaveler vesaire gibi belediye ne istiyorsa yapildi teslim edildi.
    sonracigima belediye dedi ki bu evlerden 22 tanesini bana vereceksiniz. bende dusuk gelirlilere kiraliyacagim. daha kazmayi vurmadik. peki abi onada eyvallah. uc bes tanede tek katli bungalov yapacaksiniz engelliler icin duzenlenmis rampasi vs olacak. onada tamam.
    cevre bakanligi geldi ordaki yaban hayati yakalanip yeni yerlere goturuldu. ( ornegin burda yasayan nules denen kucuk kertenkeleler var. 130 donum arazi plastik citlrrle cevrildi. iceri tuzaklar kondu iki ay boyunca kertenkeleler toplandi, kestrel vs gibi kuslara yeni evler yapildi vsvs. )
    ha unutmadan bir miktar evde maliyetine bir kuruma verildi onlarda dusuk gelirli insanlar ev sahibi olsun diye onlara satildi
    efenim sonucta biz 82 evi yaptik. bunun 37 tanesini biz sattik. 37 evden kazandigimiz para ile 82 ev yapmis ve ayrica kasabanin okulunu vs yenilemis olduk.
    isin sonunda yuzde 2.68 kar ettik. ve sevindik. normalde yuzde bir bucuk kadar kar tahminimiz vardi.
    karsilastiriyorum kafamda. bir muteahhit turkiyede 82 ev yapip sonucta aman ne guzel yuzde 2.68 kar ettim diye sevinirmi?
    ha soylemryi unuttum. yaptigimiz hrr evede 10 yil garanti vermek ve olusabilecek aksakliklari gidermek zorundayiz.
    birde edit: biz 700 kisinin calistigi bir sirketiz. patronumuz yillar once benim yetecek kadar param var sirket sizin olsun dedi... herkes calisiyor maasini aliyor. sene sonu hersey cikildiktan sonra kalan para tum calisanlara esit dagitiliyor. mudurde 1000 pound bonus aliyor, temizlikcide 1000 pound bonus aliyor. bu sistem sonucu calisanlarin hepsi canla basla calisiyor. normalde biz anahtar teslimi fabrika yapariz. bos kaldigimizda personel bosta kalmasin diye eldeki arazilere ev yapip satiyoruz. boylece personel issiz kalmiyor.
  • koca koca binaların dikildiği bölgede bir tarlan olsa bakalım aynı şeyi söylemezsin hatta her yere bina diken partiye oy bile atarsın tarlan daha değerlensin diye. sen ne anlatıyon burda kardeş? millet zamanında tarla almış emeğiyle. değerlendi diye birilerinin gözüne batıyor. ülkede o kadar para çalınıyor o kadar taşeronun taşeronunun taşeronu milyonluk oluyor haksız kazançla. git önce onlara bi ses et, çöz sonra emeğiyle tarlasını almış adamın ne istediğine karış. adam isterse %90'nını ister isterse %30'nu bu arz talebe göre değişir. datça'da badem tarlasına benzemez. bir şey yazarken objektif olun.
  • arsa sahibinin sonuna kadar hakkıdır.

    dedem 40 sene istanbul'da boyacılık yapmış. son 15 senesine de şahitlik ettim. sadece evleri boyamamış.

    kadıköy, altunizade, levent, çamlıca gibi bir çok yerde; daireden müteahhitlerin apartman ve site projelerine kadar her türlü projede ve normal vatandaştan ünlülere kadar bir çok insana iş yapmış.

    dediğine göre istanbul'da arsa sahibi her zaman en az %50 almış.

    müteahhitlerin arsa sahipleri çok alıyor diye ağlamasının esas sebebi verdikleri rüşvetlerdir.

    kimse belediyecilerin ve partilerin müteahhitlerden aldıkları rüşvetten bahsetmiyor. zaten bahsedemezler de. adamı gömerler.

    daha yeni şişli belediye başkan yardımcısını müteahhitler öldürttüler. hem de makamında. neden acaba?
    okuduklarımdan anladığıma göre rüşvet işine çomak sokmuş.

    bu rüşveti daireleri sattıkları insanların sırtından çıkarttıkları yetmedi, şimdi de toprak sahiplerinin haklarına göz diktiler.

    bağdat caddesinde kısa süre öncesine kadar %80 ile anlaşma yapıyorlardı.

    40, 50, 60, 70 sene önce istanbul'a gelmiş, parasını verip tapusunu almış herkes istediği oranla verir. beğenmeyen siktir olup gider.

    bu gözler bimer'den gelen, devlet vatandaş ile özel sektör arasındaki sözleşmeye karışmaz ifadesini içeren cevaptan sonra gelen kamulaştırma kararını bile gördü.

    kimse maval okumasın.

    partisi fark etmez.

    hepsi aynı bok.

    bu yüzden oy vermiyorum. yesinler birbirlerini. siyasete, demokrasiye inanmıyorum. sadece çıkara inanırım.

    2011 yılında çıksa devrim olacak türk tücaret kanununu meclisteki tüm partilerin ne kadar hızlı şekilde organize olarak değiştirdiğine bakın.

    neden?
    çünkü milletin vekili değil oradakiler. hepsi çıkarlarının vekili. o kanun çıkarlarına aykırıydı ve kanunu çıkarlarına uygun hale getirdiler. bahsedilmese de, hepsinin şirketleri veya bir yerden avantaları var.

    türk televizyonlarını da izlemeyin. beyninize yazık. tabi düşünebilen bir beyniniz varsa.

    bir de son olarak.

    bu ülke zenginden ve güçlüden vergi almaz. tüketenden vergi alır. hem de en temel ihtiyaçlardan yüksek oranda kdv alacak kadar, iletişimi ve araç sahibi olmayı özel tüketim sayacak kadar ahlaksız vergilendirme yapar.
    o zaman tüketmeyin.

    bütçelerde ötvlerden elde edilen gelirlere bakın.
    tükettiğiniz her üründen alınan vergi yandaşların cebine iniyor.

    sayıştay'ın kağıttan kaplana döndürüldüğü ülkeden hiçbir şey olmaz.

    feto ile kapıştılar. şimdi onların malları tmsf'nin elinde. dikkatli izleyin o mallar kimin elinde kalacak. birileri ankara'da kapıları aşındırıyormuş feto mallarına çökebilmek için.

    velhasıl, bu ülkeden hiç bir bok olmaz. böyle gider.
  • arsayı zamanında para karşılığı almışsa eyvallah, zamanında gecekondu yapıp bedavadan tapuyu kapıp, o gecekondu üzerinden 3 daire kapanlar var.
  • cahil cahil konuşmayın. bilen bilmeyen sallıyor %50 fazlaymış azmış. öyle belirgin bir oran yoktur. konumuna göre %25 ile %95 arasında değişir, arsa değerlendikçe oran yükselir. inşa maliyeti aşağı yukarı heryerde aynıdır. dairenin değerini arsa belirler. kimi yerde %30 çoktur, kimi yerde %90 azdır arsa sahibi için.
  • arsasinin değerine göre, ya mütevazı arsa sahibidir ya da sıkı pazarlıkçıdir.
    günümüzde bazı lokasyonlarda yüzde elliden fazlasını istese yeridir aslinda. ama zaten oralarda muteahhit yüzde elliye çoktan razı oldugu için az bile istemiş olabilir.
    bir de "inşaat ya rasulallah"....
  • o kadar işi organize edip yılda beş on milyon tl kazanan müteahhidi zor durumda bırakan kişidir. ne yapsın şimdi bu müteahhit abimiz? yılda 50 mühendisin kazandığını kazanmasın mı yani?
  • bağdat caddesinde %20 ile iş yapan müteahhitlerin varlığından haberdar olmadan başlık açan kişinin hezeyanıdır.
  • (bkz: mülkiyet hakkı)

    arsasına şu kadar istiyor denirken bu sözleşmelerin adı "arsa payı karşılığı daire" sözleşmeleridir. yani bir kişinin kendisine ev yaptıracak parası yoktur. müteahhitle anlaşır, kendisine ev yapmasını ister, ama evlerin parasını, nakit yerine arsasından pay vererek öder.

    bu durumda %50 mi istemiş %40 mı istemiş %95 mi istemiş, bu tartışma anlamsızdır. ben arsamı 100 binden de satışa çıkarabilirim, 600 binden de 1 milyondan da. buna kimse karışamaz. o bölgede 1 ev 100 bin ve benim arsamda 10 ev yapılabiliyor diyelim. arsamı 1 ev karşılığı da satışa çıkarabilirim, 6 ev karşılığı da 10 ev karşılığı da. bu kimseyi ilgilendirmez. beğenmezsen imzalama. kafana silah dayayan mı var? bankadan kredi alıp kendim de inşa edebilirim. o riskin altına girer 3 ev malzeme satanlara 1 ev bankaya ödeyerek kendim de yapabilirim. 6 ev de bana kalır. bunlar hep ticari tercihler. kimse kimseyi zorlayamaz. esas olan budur.

    işin bilimsel kısmına gelecek olursak zamanın birinde (mesela 50 sene önce) bir tarla almış adam niye şu kadar daire alabilsin deniyor. zamanın birinde şu kadar tarla almak için yatırılan para karşılığı 50 sene boyu bir şeylerden vazgeçiliyor. o parayı 50 sene işletmiş bir insanın bugün epeyi parası olabilirdi. borsada standart bir banka endeks hissesine yatırsa idi gene epeyi para kazanmış olabilirdi. döviz yapıp bankaya
    vadeliye yatırsa da olabilirdi. bir sürü gayet düşük riskli işletme mümkündü. bu durumda adama hala "tarla almış, niye bu kadar daire veriliyor" demek, adamı hala tarla fiyatına razı olmaya itmeye çalışmak yanlış, tarlayı adam sen kar edesin diye mi alıp rezerve etti, bekletti 50 sene?

    kehanete göre bir gün beyaz atlı bir müteahhit gelecek. bu müteahhit tanrı tarafından seçilmiş kişi olacak. onun gelişine ve buraları abad etmesine hazırlık olarak arazileri şimdiden alıp rezerve edelim, gelince de bu kutsal emanetleri onun emrine sunalım" gibi mi düşünülüyor?

    son olarak bu oran meselesi bir piyasa meselesidir. kabaca, o bölgedeki daire inşaat maliyetleri (finansman maliyeti ve müteahhit karı dahil) ile daire fiyatlarının oranı doğrultusunda oluşur. yani orada ortalama daire fiyatı 10 bin tl/m2 ise, müteahhit ise inşaatı 2 bin tl'/m2 bedele malediyor, ruhsat, finansman maliyeti ve kendi karı ile birlikte m2 başına 4 bin tl/m2 istiyorsa o zaman 4.000/10.000 = %40 müteahhit alır, %60 arsa sahibi alır. eğer o bölgede daire fiyatları 10 bin değil de 20 bin ise o zaman müteahhit 4.000/20.000 = %20 müteahhit alır, %80 arsa sahibi alır.

    gibi gibi.

    tabii bu hesap bu kadar basit değil, ama kabaca böyledir. o yüzden %40-50 diye genel bir oran yoktur. bu oran her arsanın kendi bulunduğu bölgeye, oranın fiyatlarına, arsanın yapılaşma koşullarına göre değişir. piyasada oluşur. öyle yerler var ki müteahhit %70-80 verse zor alır.
hesabın var mı? giriş yap