• özellikle güneydoğu anadolu illerinde** yaz sıcağında yapılması farz eylem. akşam yıldızları izleyerek uykuya dalmak gibi süper bir keyif yaşarsınız.ancak dikkatsiz ve uykuda çok hareketli bir tipseniz pek tavsiye edilmez çünkü bu eylemi gerçekleştirme esnasında damdan düşüp ölen veya yaralanan insan sayısı pek de az değildir.
  • uyur gezer kişilerin kesinlikle denememesi gereken olay.sonuçları kişi için çok feci olabilir.
    (bkz: damdan düşmek)
  • (bkz: statü co)
  • pekcok baraj iscisinin mutemadiyen yaptigi eylem.

    orn:

    (bkz: hoover dam)
  • yaz/sonbahar aylarında köye gittiğimde istisnasız tekrarladığım olay.döşekleri,yastıkları,yorganları sırtlarız çıkarız dama,kuzey güney yönlü asılmış ipin üstüne sabah güneşinden korunmak için bir örtü örteriz.sonra da uykumuz gelene kadar muhabbet ederiz her seferinde "olm hangisi büyük ayı hıım ahan bu şimdi kutup yıldızı mı oluyor vay vay"derim kuzene,uyku tutmadıysa da yıldızları sayarım dalana kadar.
  • yazın güneydoğu'da çocuk ölümlerini arttıran bir hadise. hatırlarım, damdan düşmeyelim diye pirhabop diye şeytani bir varlık olduğuna inandırmışlardı bizi, korkardık aşağıya bakamazdık. pirhabop her yerdeydi ve damın kenarına yaklaştığımız her an bizi aşağıya atabilirdi. "cahillik işte, nasıl da korkutmuşlar bu çocuk bünyeyi o zamanlar" diyeceğim ama, "bak işte hala sağsın o cehalet yüzünden" diyebilecekleri için kesiyorum sesimi.
  • anasına darilan seker oglanlarin yaptığı eylem.
  • kisinin evin daminda uyumasi olayidir.damda uyumak ve gezinmenin asagiya dusme gibi olumsuz etkileri olabilir (bkz: #6824878)
  • eğlence dönüşünde damın evinde konaklamaya verilen isim. eğer kavalyenin evinde yatılırsa buna kavalyede yatmak denir. ayrıca bazı kavalyeler bu eyleme laubali isimler verip eve karı atmak da diyebilir. genelde bu tür insanlarla bir içki içmek yada bir hamburger yemek* tavsiye edilmez.
  • yetmişli yılların sonuna kadar, bağdat'ta mayıs - eylül aylarında hemen hemen herkes damda yatardı. irak'ta damların etrafı duvarla çevrilidir, 1,5 metre yüksekliğinde duvarlar çocukları düşmekten, ev halkını da meraklı gözlerden korur.
    akşam üstü, bütün evlerin damlarında koşuşturma başlar, kare taşlarla kaplı dam iyice yıkanır, damın ortasına demir karyolalar kurulur, şilteler taşınır, çarşaflar, örtüler yerleştirilir, cibinlikler asılır. güneş batınca ev halkı damda toplanıp, bir kenara yerleştirilmiş olan kerevetlere oturur, sohbet eder. karpuz, kavun gibi meyveler yenilirdi genellikle bu sohbetlerde. uyuklayan küçük çocuklar, kendileri gibi küçük karyolalarına yatırılır, cibinlikleri iyice sıkıştırılır yatağın altına. evin büyükleri de uyumak için kalkınca gençler yataklarına uzanıp aralanan cibinliklerden yıldızları seyrederek sohbete devam ederler. bazen bir radyo sesini bazen de bir ağustos böceği şarkısını getirir serin rüzgar. sözler seyrelir, gözler ağırlaşır ve mutlaka cibinlikler açık unutulur.
    güneş doğarken uyanılır, mecburen... kahvaltıdan sonra yataklar toplanır, dama çıkan kapı kapatılır, güne başlar ev halkı.
    ırak'ta, yetmişli yıllarda artık her eve giren klimalar ve 79da başlayan savaş sayesinde unutuldu damda yatmak.
hesabın var mı? giriş yap