• 27 mayıs 2009 günü, yemekteyiz programında evine konuk olduğumuz genç yarışmacı. lise mezunu, çalışmıyor. günde 18 saat uyuyor, geri kalan saatlerini kedisiyle ilgilenerek geçiriyor. uyumanın bir hastalık olmadığını, uyumayı çok sevdiğini belirtti.
  • yemekteyiz yarışmasına katılmış yarışmacılar içerisinde en itici olabilmeyi başarabilmiş şahsiyet. ayrıca ciddi şekilde budaklı meşe odunuyla tedavi edilmeye ihtiyacı varmış gibi gözüküyor.
  • kendi yaptığı bonfileyi beğenmemiş, ağzından çıkarıp çöpe atmış, akabinde şu dialog yaşanmıştır.

    dış ses - ne o damla hanım, bonfile o kadar mı kötü olmuş?

    damla hanım - ögh, bir garip olmuş, kuzu gibi.

    dış ses - eee, misafirlerinize sunacak mısınız?

    damla hanım - tabiiki sunacam, isterlerse yemezlaer.

    dış ses - kendiniz yicek misiniz?

    damla hanım - tabiiki yemiyceaaamm.
  • evindeki bir dialog;

    - damla hanım, kusura bakmayın ben bu çorbayı içmiycem.

    - tabii, siz bilirsiniz.

    - benim bir özelliğim var, hazır çorba içmiyorum.

    (bkz: ability)
    (bkz: speciality)
  • yemekteyiz yarışmasının gelmiş geçmiş en kötü "misafir ağırlayan" yarışmacısı.
    sürekli "yerseniz yeyin, yemezseniz yemeyin, zıkkımlanın bir an önce siktirin gidin" tavrı içinde, misafirlere acıdım yeminle.
  • uyumak bir aile özelliği olduğu için 18 saat uyuyor olmasının doktora gitmesini geektirmediğini söyleyen hanım kızımız. ağabeyi de, annesi babası da çok uyuyorlarmış. "yapacak bir şeyimiz olmadığı için uyuyoruz" dedi durdu. sormak isterim kendisine: senin annen, baban, ağabeyin de senin gibi günde 18 saat uyuyorsa, bu aileniz genelinde "normal" karşılanan bir durumsa, ve sebebi "yapacak başka şey yok" ise, gülüm siz evi nasıl geçindiriyorsunuz? dahası, nasıl bir bünye 18 saat uyur ben anlamış değilim hala, tıbben imkansız gibi geliyor. iş güç yok, anladık; tiyatro, kitap vs. ilgi alanına girmiyordur onu da anladık, birlikte gezip tozacağın herhangi bir arkadaşının olmaması da şaşırtmaz da, ne bileyim, en asosyal ve harektsiz insan bile gününü televizyon ve bilgisayar önünde geçirir diye bekliyor insan, 18 saat uyumak yerine.

    ciddiyim uykucu şirin halt etmiş yanında.
  • pek istikrarlı bir hanım kızımız, kimselerin evinde bir şey yemiyordu, kendi evinde de yemedi, kendi yemeklerini de beğenmedi. sayesinde yemekteyiz yarışmasına para ödülü, bir şekilde bir yeteneğini sergileyip isim yapmak, evini elaleme gösterip caka satmak sebebi ile katılanlardan sonra "boy göstermiş olmak" için katılanını da gördük. yanlış anlaşılmasın "önemli olan yarışmaktı" insanı değildir kendisi, zira yarıştığı filan yoktu, "birileriyle röportaj yapılırken arka planda el sallayan insan" modelindendi daha çok. alakasız, öyle geçerken uğramış...

    kendisi de pişman olmuş bile katıldığına, anladığım kadarıyla. günde 18 saat uyuyan bir insana zor gelmiştir tabii, öyle kalk, giyin, birilerine yemeğe git haftanın 4 günü, üstüne sıra sana gelince markete git, 3 saat yemek yapmak, ardından bir de bir kaç saatlik yemek faslında misafir ağırlamak zorunda kal. kızcağızın tüm uyku düzeni bozuldu durup dururken. en az 6-8 saat uyanık kalmak zorunda kaldı kendi yemek yaptığı gün, ki kendisi için bir nevi all-nighter çekmek gibi oluyor sanırım.
  • ne kerametle ve meziyetlerle yarışmacıları tayin eden jüriden olur alıpta geçtiğini anlayamadığım yemekteyiz yarışmacısı.. o ne nemrutluk ? o ne uyuşukluk ? o ne misafirperverlik ? yaptığı sözde tatlıyı kucağında uzun tüylü kedisiyle getiriyor.. ayrıca kendisi kuzu eti mi ''ığğğğğğğ'' diyen bir insan. ayıptır yahu !!
  • konuşurken dudaklarını bile oynatmaya üşenen yemekteyiz yarışmacısı.
hesabın var mı? giriş yap