• (bkz: haruki murakami)'nin son iki günde okuyup bitirdiğim, 525 sayfalık kitabı.

    öncelikle şunu söylemeliyim ki, kitabın dans ile hiçbir ilgisi yok. hiçbir yerinde kimse dans etmiyor. buradaki dans sözü bir metafor, kendini hayatın akışına bırakmak gibi bir anlamda kullanılıyor. yani "hayat müzik çaldıkça, sen de dans etmeye devam et" gibi bir şey.

    kitaba gelecek olursak, tam bir murakami klasiği. dünya içinde başka dünya, iştah açıcı yemek ve meze tarifleri, bol alkol, zaman zaman seks, arkadaşlık, yalnızlık, durağanlık, sadeliğin muhteşem cazibesi, garip tesadüfler..

    diger kitaplarının çoğunun aksine, bir sona bağlanıyor. okumanızı tavsiye edebilirim.

    şimdi elimde (bkz: kumandanı öldürmek) var.
  • haruki murakami kitaplarının acayip bir tarzı var. bazen heyecanla okuyup hiçbir sona baglanmayışı, bazen yarattığı atmosferin verdiği kasvet yüzünden dönüp dönüp ben bunu neden okuyorum diye sorduruyor zaman zaman. öyle ki zemberek kuşunun güncesi kitabını okumak o kadar bogmuştu ki uzadıkça uzadı, 1 yılda bitirdim ve o kitap yüzünden kitap okumaya küstüm. okuma alışkanlığımı yitirdim. bir daha asla murakami okumam dedim. bir süre sonra toparlanıp tekrar kitap okumaya başlayınca enteresan bir şekilde canım yine murakami okumak çekti. çilek çeker gibi. bu kitabını alıp okudum ve pişman olmadım. keyifli vakit geçirdim. sürükleyiciydi, bogmadı ve güzel vakit geçirdim. roman okumak vakit kaybı mıdır değil midir diye mücadeleler veriyoruz artık bir yaştan sonra ama geçirdiğim vakitten keyif aldıysam bu da bir faydadır. kitapta geçen şarkılar için hazır yapılmış bir spotify playlisti varmış playlist . ben kitap bittikten sonra keşfettim ama kitaba başlayacak olan varsa taksın kulaklığını hem şarkıları dinlesin hem kitabını okusun. fayda fayda fayda nereye kadar..
  • “bugüne dek pek çok şey yitirdin. pek çok önemli şeyi yitirdin. bu birilerinin suçlu olup olmaması sorunu değil. konu, senin onlara ilişik kalmış olman. her bir şeyi yitirdiğinde ona başka bir parçan ilişik kaldı. sanki bir iz gibi. ama bunu yapmamalıydın. kendin için elinde tutman gereken şeyleri orada bırakmamalıydın. böyle yapınca sen de biraz biraz eksildin. neden acaba? neden böyle bir şey yaptın ki?”
  • şu an başlıyorum bitirince editlerim
    (murakami okumayı çok özledim ne yazsa beğenirim gibi hissediyorum)
  • haruki murakami.
    "kulak verirsen arzu edilen şeylerin sesini işitebilirsin, gözlerini açarsan arzu edilen şeyleri görürsün."
  • "ne yazık ki geçiyor. zaman hızlıca geçip gidiyor. geçmiş çoğalırken gelecek azalıyor. imkanlar azalırken pişmanlıklar artıyor."
  • cha cha cha diye cevap verilebilecek nida
  • neco'nun 1982 yılında örovizyon hezimetinin üzerine seul müzik festivaline katıldığı, güney kore ve amerikanın peşi sıra üçüncü olduğu şarkı.
hesabın var mı? giriş yap