aynı isimde "dark" başlığı da var
  • açılın ben geldim.

    ilk iki sezonu yalayıp yutmuş biri olarak, kim kimdir, kimler neyin nesidir hepsini bilale anlatır gibi anlatıyorum toplanın.
    bu iki sezonda neler oldu, cevaplanmamış sorular, 3. sezonda bizleri neler bekliyor, olabilecek en muhtemel teoriler her şey var.
    dark’ı tanıyorsam eğer ilk iki sezonu ne kadar ezbere bilsekte 3. sezonda yine beynimizi yakmayı başaracaktır.
    zira 1. sezonu ezbere biliyorum diyip 2. sezonu izlediğimde yine hasskktrr olmuştum.
    buna rağmen ne neydi, kim kimdi hatırlamakta yarar var.
    ilk iki sezonda hatırlamanız, bilmeniz gereken, 3. sezonu izlerken lazım olacak şeyleri yazıyorum, favlayın unuttukça açar açar bakarsınız.

    üst not: bazı karakterlerin başlığı altında, o karakterlerle direkt bağlantılı başka karakterlere de yer verdim. hepsini tek tek yazmaya kalksam okuyana kadar diziyi izlerdiniz zaten. tşk.

    vira bismillah...

    --- spoiler ---

    jonas kahnwald

    işte benim adamım. daha doğrusu herkesin adam’ı.
    jonas’ın hayatı sabahları süt koklamaktan ibaretken, babasının intiharından sonra her şeyi mahvolur, büyük bir bunalım yaşar.
    daha sonra gelecekti hali (stranger jonas) ona birkaç not, eşya bırakır ve jonas’ın macerası başlar.
    ki hatırlarsınız babasının intiharını da kendi tetiklemiştir.
    yavrum jonas ne yapmaya çalıştıysa zaten, hep bir şeylerin başlangıcına-bitişine sebep oldu.
    jonas’la ilgili bilmemiz gereken, ilk bölümde yanında kaybolan mikkel nielsen’i, yine kendisinin birkaç ay sonraki halinin alıp geçitten geçirip 1986’ya götürdüğü.
    hiçbir şeyin kendi başına ya da tesadüfen olmadığı, hep bir tetikleyen etkenin/kişinin olması, dizinin vazgeçilmez bir gerçeği...
    jonas, martha nielsen’e aşıktır. yani teorik olarak halasına.
    şimdi buraya dikkat.
    1. sezonun ilk bölümlerinde jonas babasının vefatı nedeniyle yaşadığı bunalımdan sonra okula döndüğünde bartozs ve martha’nın aşk yaşadığını görür. martha’ya aşık olan jonas şok geçirir. martha jonas’a “yazın yaşadıklarımız çok özeldi, özür dilerim” gibisinden bir şey söyler. jonas ise buna anlam veremez. çünkü yazın yaşadıkları olay, jonas’ın birkaç ay sonraki halinin zamanda yolculuk yapıp babasının intiharını tetiklediğinde göle gidip martha ile öpüşmesidir. tabi martha bunu söylediğinde o anki jonas henüz bunu yaşamamıştır, o nedenle anlam veremez.
    bütün izleyenler burada bartozs’un martha’yı jonas’ın elinden aldığını düşünür. halbuki iş öyle değildir. jonas’ın birkaç ay sonraki hali, martha’yı bartozs’un elinden almıştır.
    bu aslında, her şeyin birileri tarafından tetiklendiğine güzel örneklerden biridir.
    dizi bize hep bir paradoks sunuyor.
    jonas geçmişte kendisinin 60 yaş sonraki hali “adam” ile tanışınca, zaman yolculuğu yapıp babasının intiharından bir gün öncesine döner. babasına neden intihar edeceksin diye sorduğunda, intihar etmeyi planlamayan michael kahnwald intihar etmesi gerektiğini anlar ve intihar eder. jonas babasına bıraktığı notu da getirmiştir, halbuki michael o notu henüz yazmamıştır. yani, o mektuba bakarak onları yazması gerektiğini görmüştür ve öyle yazmıştır.
    peki öyleyse, o mektubu ilk kim yazmıştır?
    işte bu bir paradoks.
    aynı paradoksu zaman makinesini yapan adamın (h.g tannhaus) “zamanda yolculuk” kitabını yazmasında da görüyoruz.
    jonas ilk iki sezonda gerek stranger jonas kimliğiyle, gerek adam kimliğiyle zamanda yolculuk ekseninde ne kadar önemli bir karakter olduğunu bize gösterdi.
    severek izliyoruz.
    favorim, stranger jonas.

    martha nielsen

    gel halacım. hoş geldin, otur şöyle.
    martha bildiğimiz gibi, jonas’ın vazgeçilmez aşkı, tiyatro yapmayı seven bir arkadaşımız.
    martha ile ilgili ilk 2 sezonda hatırlamamız gereken önemli nokta çok az. kendisiyle ilgili daha çok teoriler kısmında konuşacağız.
    2. sezonun finalinde paralel martha’nın söylediği, “önemli olan hangi zamandan geldiğim değil, hangi dünyadan geldiğim” cümlesi ağzımızı açık bırakmıştı.
    sadece 2. sezonun son bölümünde bildiğimiz martha’nın, adam tarafından öldürüldüğünü, yerine kaküllü hali paralel martha ile 3. sezona devam edeceğimizi bilmeniz yeterli. rip martha.
    geçelim rahmetliyi.

    ara not: benim bu dizide gizemini merak ettiğim hala birçok kişi var. peter doppler olsun, aleksander tiedemann olsun, adını unuttuğum karakolda çalışan tek gözü kapalı eleman olsun (bunlara da geleceğim aşağılarda) daha birçok açığa çıkmamış, çıkınca şaşıracağımız konu var. çünkü her şey birbiriyle bağlantılı.
    dizide asla ve asla boşa bir karakter yok, herkes ufakta olsa hikayenin bir ucuna dokunuyor.
    sırf bu yüzden bile seni çok seviyorum dark. bebeğimsin. devam.

    michael kahnwald

    kendisi aynı zamanda mikkel nielsen.
    2019 yılında jonas ile birlikte mağaralarda gezerken duydukları sesten korkup kaçmaya başladıklarında jonas’ın ayağı takılır ve düşer, daha sonra jonas’ın birkaç ay sonraki hali tarafından geçitten geçirilip 1986’ya zamanda yolculuk yapar.
    orada ines kahnwald adında bir hemşire bu başı boş kalmış çocuğu evlatlık edinir, çocuk büyür ve michael kahnwald yani jonas’ın babası olur.
    burada aklımızda bulunması gereken nokta, ines kahnwald’ın mikkel nielsen/michael kahnwald’a aklındakileri unutsun diye hap vermesidir. mikkel yolculuk yaptığının farkındadır, ama bu haplar sonrasında bazı şeyler onun için yavaş yavaş silinmeye başlar.
    daha sonrasında az önce de bahsettiğim gibi, jonas’ın tetiklemesi üzerine bir not bırakıp intihar eder.
    ve bunu jonas için yapmıştır.
    şimdiiiiiii zurnanın zırt dediği yere, benim de çok araştırmama rağmen bir neticeye vardıramadığım, muhtemelen 3. sezonda çözülecek, öğrenince dumura uğratan o bilgiye gelelim,
    michael kahnwald 1. sezon ilk bölümünde intihar ettiğinde hava yağışlıdır. bildiğimiz winden yağışından hemde, böyle şapır şapır. fakat jonas yolculuk yapıp babasının intiharını tetiklediğinde intihar sahnesini tekrar gösterir, fakat burada yağmur yağmıyordur. bu da bize, dizi acaba bize hem paralel evreni hem de gerçek dünyayı aynı anda mı izlettiğini sorgulatıyor.
    ben burada kitlendim arkadaşlar. bilen ya da teorisi olan yeşillendirsin, editlerim.
    unuttuğumuz bir şey var mı bakalım, sanırım yok.
    geçelim sihirbaz houdini’yi...

    noah

    ilk sezonun en çok merak edilen, 2. sezonda hakkında daha çok bilgi edindiğimiz karakter. papaz.
    noah, adam için çalışan, adam’ın kullandığı bir karakter. noah’a ‘noah’ adını da adam vermiştir.
    adam tarafından kullanıldığını anladığı anda adam’a silah çekmiş onu vurmaya çalışmış, ama kendi ölümüne sebebiyet vermiştir.
    kendi ölümü de bizzat kardeşi agnes nielsen tarafından olmuştur.
    agnes nielsen’se, ulrich nielsen’in babaannesidir. ee ulrich nielsen, mikkel nielsen’in yani michael kahnwald’ın babası, haliyle bizim jonas’ın dedesidir.
    bu durumda genç agnes nielsen, aslında torununun torunu olan jonas/adam için çalışmaktadır.
    enteresan.
    noah genç halindeyken 1921 yılında, tahminimce yaşlı bartosz olan kişi, ile birlikte adam’ın emriyle ilk geçiti açarlar. geçiti açarken, genç noah, yaşlı bartosz (sadece tahmin) u omzundan kazmayı vurarak öldürür.
    halbuki genç bartosz bu işlere yaşlı noah tarafından bulaştırılmıştı.
    trajikomik.
    noah’la ilgili başka hatırlamamız gereken nokta, charlotte doppler’in babası, elisabeth doppler’in kocası olmasıdır.
    hatırlarsanız 2019 yılında kıyamet kopmadan önce, genç noah ve küçük elisabeth doppler sığınakta kalmışlardı. daha sonradan bir çocukları olmuştu ve o kişi charlotte’ydi.
    charlotte’yi alıp geçmişe götüren noah, onu saatçi bilim adamı h.g tannhous’un yanına verir. charlotte üvey büyükbabasının yanında büyür. peter ile evlenir ve elisabeth adında bir kızları olur.
    yani,
    charlotte-elisabeth birbirinin hem annesi hem de kızıdır.
    noah için elizabeth, hem karısı, hem torunu, hem de kayınvalidesidir.
    noah için charlotte, hem kızı, hem de kayınvalidesidir.
    beynim eridi aq.
    geçelim.

    charlotte doppler

    2019 yılındaki bayan komiserimiz. ortağı ulrich’tir. gençken havadan öylece düşen kuşlara olan merakı onu polis yapmıştır. daha sonrasında bu meraklı ve polis kişiliğiyle gerçeklere ulaşacaktır.
    ilk şaşırması ve bir şeyler döndüğünü anlamaya başlaması, ortağı (ulrich nielsenn) kaybolduğunda, onu 1953 yılındaki bir gazetede “çocuk katili” olarak görmesi olmuştur.
    daha sonra araştırmaya devam ettikçe kendine cevaplar bulmuş, noah’ın babası olduğuna kadar her şeyi öğrenmiştir.
    zamanda yolculukla ilgili çoğu şeyi öğrendikten sonra, 2. sezonun son bölümünde sarı varilleri araştırmaya giden clausen köhler’i ne kadar uyarsa da varilleri açmasına engel olamaz.
    açılan varillerin içinden çıkan siyah sıvı zamanda bir delik açar. deliğin bir karşısında elisabeth diğer tarafında ise charlotte vardır.
    aynı şey 1. sezonun sonunda jonas-helge arasında sığınakta da gerçekleşmişti hatırlarsanız. parmak uçları birbirine değdiğinde 1986 yılında bulunan jonas, 2052’ye; 1953 yılında bulunan helge ise 1986 yılına geçiş yapmıştı.
    aynı şey burada da elini birbirine uzatan elisabeth-chalotte arasında oldu mu, bunun cevabını 3. sezonda alacağız.

    ulrich nielsen

    vah yavrum vah. acıların adamı.
    oğlunun karısını sikmenin cezasını ne fazla ödedi adam.
    sgsjhs şaka.
    cidden dizide ennn çok üzüldüğüm insan. hannah ile yatması dışında tek bir kötü yanı yok.
    1986 yılında kardeşi mads nielsen kayboluyor, 2019 yılında ise oğlu mikkel nielsen. oğlu mikkel’i ararken, kardeşini 33 yıl sonra daha yepisyeni kaybolmuş gibi buluyor. beyin amcıklaması geçirmesin de ne yapsın.
    araştırmalarına devam ederken çocuk kaçırma olaylarının bir şekilde helge ile bağlantılı olduğunu düşünür. helge’nin yaşlı halini takip ederken zamanda yolculuk yapıp 1986 yılı yerine 1953 yılına gider. gittiği yerde babası tronte’nin çocuk halini ve babaannesi agnes’in genç haliyle karşılaşır. zamanda yolculuk yapmasının nedeni artık değişmiştir. çocukları kaçırdığını düşündüğü helge doppler’i daha hiç bu suçları işlememişken öldürmektir. helge doppler’in çocuk haliyle karşılaşan ulrich onu kovalar ve yakalayıp kafasına taşla vurur.
    öldüğünü düşündüğü helge’yi sığınağa gizler.
    daha sonrasında yakalanan ulrich’e polis “santraldeki 2 çocuğun öldürülmesi ve helge doppler’i kaçırmak” suçundan arandığı söylenir. ulrich burada şok olur, çünkü helge doppler’i öldürmüştür ve o öldüğü için o 2 çocuk cinayeti hiç işlenmemiş olması gerekir.
    ulrich başarısız olduğunu anlamıştır, ama ne yapsın, bu saatten sonra kim siker yalova kaymakamını...
    tutuklanıp cezaevine götürülür, orada polis tarafından işkence görür. yıllarca deli hastahanesinde kaldıktan sonra 1986 yılında hastahaneden kaçıp oğlu mikkel’i bulur. tam oğlu mikkel’i alıp kaçacağı sırada ines kahnwald durumu fark eder ve polise şikayet eder. ulrich ikinci kez, bu sefer yanında oğlu ile birlikte mağaranın önünde yakalanır.
    yaşadığı dram yetmiyormuş gibi arabayla hastahaneye götürülürken o sırada yine zamanda yolculuk yapan diğer çocukları martha ve magnus’u görür. her ne kadar çırpınsa da kimse onu dinlemez.
    yalova kaymakamı misali...
    ve ulrich tekrar tımarhanenin yolunu tutar. ciddi anlamda en dram dolu karakterdir benim için, 3. sezonda bi güzellik yaparlar umarım bu adama.

    helge doppler

    noah’ın bir numaralı adamı. ayak işçisi.
    noah’ın zaman yolculuğu prototipi yapmaya çalışırken kullandığı denekleri farklı zaman dilimlerine götürüp bırakmakla görevli. mads, yasin bunlardan sadece birkaçı. hafiften de claudia’ya vurgun.
    ama gel gör ki zamanın helge’ye de pek iyi davrandığı söylenemez. ulrich tarafından öldürülmeye çalışılması, yüzünde ve kulağında izler bırakır. 1953 yılında sığınakta yaralı bir şekilde yatarken birden uyanır ve uyandığında 1986’daki jonas’la arasında bir geçit açılır. parmak uçlarıyla birbirlerine dokunan jonas ve helge farklı zaman dilimlerine giderler.
    ve helge 1953 yılında artık kayıp bir çocuktur.
    aynı zamanda peter doppler’in babasıdır. ancak peter doppler’in öz babası olduğu şüphelidir. peter doppler charlotte’nin kocasıdır ve winden’a 1986 yılında geldiği bilinmektedir.
    helge’nin 3. sezon fragmanlarında sol gözü de aynı kulağı gibi yaralıdır, bu da bize yine birinin helge’yi öldürmeye çalışacağını ama başaramayacağını gösteriyor. bakalım o deneyen kimmiş.
    bekliyoruz.

    claudia tiedemann

    bir başka zaman yolcumuz. nam-ı diğer, beyaz şeytan.
    kendisi komiser egon tiedemann ve lezbiyen doris tiedemann’ın kızıdır.
    aklınızda çağrışsın diye öyle yazdım, lgbtciler üşüşmesin şimdi.

    ufak not: claudia’nın damadı, bu dizide en merak ettiğim kişidir. ona sonra geleceğiz.

    claudia’nın kızı ise regina tiedemann.
    regina tiedemann’dan ufacık bahsedelim sonra claudia’dan devam edeceğiz. regina, hani şu 2019 yılında kanser olan, oteli olan, otelde stranger jonas’a oda veren kişi. kocası aleksander tiedamann (sonra geleceğim, merak ettiğim kişi) oğlu da bizim bartosz.

    claudia’da dizide zamanın akışını kontrol etmeye çalışan, her şeyin eskisi gibi olmasını isteyen bir kişi. iyilik tarafındayım diyip genç jonas ile birlikte çalışmış, daha sonra jonas-adam olunca onun kötü tarafta olduğunu anlayıp kendi yolunu çizmiştir.
    claudia’nın da kaderi aynı jonas gibidir. babasını kurtarmaya çalışırken babasının ölümüne sebebiyet vermiştir. babası da, 1953 yılındaki yakışıklı, 1986 yılındaki yaşlı komiser, egon tiedemann’dır.
    claudia 2019 yılına zamanda yolculuk yapar, 1986 yılında babasının öleceğini internette görür, geriye o güne döner, babasını yanına taşınması konusunda ikna etmeye çalışırken çıkan arbedede babası düşüp kafasını vurur, ve hayatını kaybeder. claudia kızı regina kurtulsun diye, babası egon’un ölümüne göz yumar.
    gençliğinden beri kafasında soru işaretleri olan egon tiedemann o an bütün sorulara cevap bulur ve ölmeden önceki kızına karşı son sözü “beyaz şeytan sensin” olur.

    claudia bir repliğinde jonas’a, “senin olmadığın dünyaları da gördüm” diyerek zamanda yolculuğun, paralel evrenlere yaptığı yolculukların sinyallerini verir. her şeyin nasıl yaşanacağını bilen, her iki tarafı da gören bir kişidir.
    yaşlı hali noah tarafından pompalı tüfekle öldürülür.
    dewamke.

    egon tiedemann

    genç halini 1953 yılında yaşlı halini 1986 yılında gördüğümüz komiser.
    adam “neden orman yolu değil” sorusuna cevap bulamadan gitti bi ona yanarım...
    bu soruya cevabı henüz biz de bulamadık ya neyse.
    egon, ulrich nielsen’i 1953 yılında iki çocuğu ve kayıp helge’yi öldürmekten dolayı tutuklayan komiser. kızı, claudia’nın yaşlı hali kendisini ziyaret ettiğinde “aa aynı göz şekli kızımda da var eheheh” diyen bir kişidir. halbuki karşısındaki de kızıdır. sadece yaşlı halidir. neyse yakışıklıya laf yok.
    egon tiedemann ulrich’i 1953’te yakalamaya çalıştığında ulrich tam mağaraya girmek üzereydi. aynı şekilde 1986 yılında egon ölmeden tımarhaneden kaçan ulrich, mikkel ile birlikte yine mağaraların girişinde yakalanmıştı. egon tam bu durumdan işkilleniyordu, tam bir şeyler kafasında yerine oturuyordu ki, kızı tarafından öldürüldü.
    gerçekten dizide üzüldüğüm birkaç karakterden biri.
    ölmeden birkaç saniye önce her şeyi çözmüştü ama ne olur... ırıspı claudia.
    gitti dağ gibi adam.
    dizi burada bize evladın ile baban arasında seçim yapmak zorunda kalırsan, sen ne yapardın diye sorduruyor içten içe.
    iki ucu boklu değnek.
    1953 yılında hannah kahnwald ile tanışır. ve birbirlerine iş atan (evet iş atan) bakışlar atarlar. aralarında bir ilişki oldu mu, olduysa ne tür bir ilişkiydi ve sonucunda neler yaşandı bunların hepsini 3. sezonda göreceğiz.
    ilişki neden olsun ki? derseniz, hannah “geldiğim yerde her şeyimi kaybettim” diyerek orospuluğuna uzun yıllar 1953’te devam edeceğinin sinyallerini vermişti.
    oyna devam.

    hannah kahnwald

    seni orospu.
    yelloz.
    sana sinirliyim ve birtakım laflar hazırladım.
    skyler white’tan beri dizi tarihinin en müptezel orospularından. mahalle yansa, kuaför zinciri açar, o derece.
    kendisi jonas’ın annesidir. michael kahnwald ile taa mikkel nielsen’ken tanışır ve büyüyünce evlenir.
    ama aklı hep ulrich’tedir.
    daha michael’in kırkı çıkmadan çatılardan ulrich’i odasına alıp yatmışlığı vardır.
    kendisini idame ettirmeyi hep bir şantaja bağlamıştır.
    zira 2019 yılında da aleksander tiedemann’a gerçek kimliğini bildiğini söyleyerek ulrich’i yok etmesini ister.
    daha sonrasında stranger jonas’ın zamanda yolculuk makinesini çalarak 1953’e gider.
    1953’te ulrich ile görüşüp sırf kıskançlığından ulrich’i hapishaneden kurtarmaz. ulrich burada ağzından saça saça hannah’a küfreder, dibine kadar da haklıdır.
    az önce de bahsettiğim gibi
    hannah görüştüğü genç egon tiedemann’a geldiği yerde her şeyi kaybettiğini söyler.
    neler olacağını 3. sezonda göreceğiz.

    aleksander tiedemann

    ve işte geldik. ohh en sevdiğim.
    aleksander’ın normal adı, aleksander köhler. ancak kimliğini gizlemek istediği için eşinin (regina tiedemann) soyadını almıştır.
    aleksander köhler 1986 yılında winden’a gelir. geldiğinde sağ omzundan vurulmuştur. ve ilk görüp tanıştığı kişi regina tiedemann’dır.
    aleksander köhler, onun gerçek adı değildir. bu karakterin gerçek adı boris niewalddır.
    evet, orjinal soyadı niewald’dır, yani nielsen ve kahnwald ın birleşimi.
    1986’ya birileri tarafından getirildiği aşikar. geldiğinde omzundan vurulmuş olması ve orjinal kimliğini gizliyor olması bu karakter hakkında 3. sezonda şaşıracağımız gerçekleri öğrenmemize zemin hazırlıyor.
    kimliğini ve geldiğinde elinde bulunan silahı gizlerken hannah onu görür ve bu sırrını bilen hannah ona şantaj yapar. üstte bahsetmiştim.

    - 3. sezon için teori -
    boris niewald aslında, jonas kahnwald ve paralel martha nielsen’in oğludur. ileride nükleer santral müdürü olup, son döngünün başlangıcını tetikleyen kıyameti yaratması* amacıyla jonas/adam tarafından 1986’ya gönderilmiştir.
    gönderildiği tarihte bir kimliğe ihtiyacı vardır ve burada yaşayan gerçek aleksander köhler’i öldürüp onun kimliğini ele geçirir. aleksander’ı öldürmeye çalışırken kendi de omzundan yaralanmıştır.
    her yönüyle ilginç bir karakter. hakkındaki gerçekleri 3. sezonda öğreneceğiz.
    seni donuk bakışlı senii.
    geçtik.

    * boris niewald/aleksander tiedemann’ın gömdüğü sarı variller 2019 yılında açılır, açıldığında içinden çıkan madde solucan deliği oluşturur ve kıyameti tetikler.

    peter doppler

    neden orman yolu değil peter? biliyor gibisin...
    peter doppler, charlotte doppler’in eşi, helge doppler’in oğludur.
    2019 yılında mikkel nielsen’in kaybolduğu gece sığınakta otururken aniden önünde geçit açılır ve mads nielsen ölü bir şekilde önüne düşer. bu olay karşısında am göt dağıtan peter, çocuk cesedin üzerinde mads nielsen kimliğini görünce hemen tronte nielsen’e (ulrich nielsen’in babası) haber verir.
    tronte 33 yıl önce 1986’da kaybolan oğlunu, sanki gıcır gıcır kaybolmuş gibi 2019 yılında görünce bozguna uğrar. tam ne yapacağız biz yav derken içeri eski aşkı, kırığı claudia tiedemann girer. claudia yaşananları daha önceden biliyordur. claudia mads nielsen’i önce polisin bulacağı yere götürmelerini ister ve bundan sonra tronte ve peter claudia için çalışmaya başlar.
    olayın mikkel’in kaybolduğu gece olması ve bunu eşi charlotte’a anlatamaması charlotte’ın peter’ı mikkel’in kaybolmasında bi parmağı olduğunu düşünmesine yol açar. halbuki peter’ın mikkel’in kaybolmasıyla alakası yoktur. mads’in bulunmasıyla vardır.
    her neyse.
    peter’ı eşi charlotte gay zannetmektedir. fakat peter’ın gay kişiyle ilişkisi hiç olmamıştır. mikkel’in kaybolduğu gün gay’in yanında olduğu doğrudur, ancak uzaktan izleyip yoluna devam etmiş sığınağa gitmiştir.
    dizideki gay karakter, peter, onları izleyen stranger jonas, arabadaki sarı variller hepsinin hikayeye katkısı nedir 3. sezonda göreceğiz.
    bilmemiz gereken peter’ın aslında gay olmadığı, orada başka işlerin döndüğüdür.
    peter’ın bir diğer ilginç yanı, o da tıpkı aleksander tiedemann/boris niewald gibi winden’a 1986 yılında gelmiş olmasıdır.
    bu karakter neyin nesi, kimin kimi hepsini 3. sezonda göreceğiz.
    son sezon öncesi yayınlanan fotoğraflarda sakalı daha uzundur. bu da bize acaba peter doppler paralel evrenden mi geldi diye düşündürüyor.
    hem paralel evreni hem normal dünyayı harmanlamış olabilirler mi?
    biz hem paralel evreni hem normal dünyayı aynı anda mı izledik? ya da paralel evrendeki karakterler gerçek dünyada yaşadı da biz bunu 3. sezonda mı göreceğiz?
    kafamı sikiyorsun dark.
    lütfen daha sert sik.

    clausen köhler

    1986 yılından beri kayıp olan kardeşini aramaya gelmiş, winden’da charlotte’nin yanında komiserlik yapan ağabeyimiz.
    3. sezonda işimize yarayacak, çünkü ona bir mektup neticesinde winden’a geldi.
    mektupta ne yazıyordu?
    “aradığın soruların cevabını winden’da alacaksın”
    peki o el yazısıyla kimin el yazısı birebir tutuyor biliyor musunuz?
    martha’nın.
    evet martha.
    martha’nın jonas’a yazdığı mektuptaki el yazısıyla clausen’e gelen mektuptaki el yazısı aynı.
    bir önceki teori ile örtüşen şöyle bir teori mevcut,
    paralel martha ve jonas/adam’ın çocuğunu hatırladınız, boris niewald. boris, clausen’in kardeşi aleksander köhler’in kimliğini almıştı. clausen gerçek kardeşinin boris/aleksander olmadığını anladı, ama ona ne yaptığını henüz çözemedi. peki ama paralel martha neden kendi çocuğunu riske atıp clausen’i araştırması için winden’a yolladı?
    nedeniyse şu, araştırmasına devam eden clausen nükleer santralin içine kadar araştırır, arama izni çıkartır ve sarı varillere kadar ulaşır. sarı varillerin içini açmasıyla kıyameti tetikler ve son döngü başlamış olur.
    yani paralel martha ya da jonas/adam clausen’i bilerek isteyerek winden’a yollar, araştırmaların sonucu kıyameti tetikleyeceğini bilirler.
    bence çok olası bir teori.
    göreceğiz.

    wöhler

    tek gözü kapalı eleman. merak ettiğim karakterlerden biri. hakkında bildiğimiz, gay karakterin abisi olduğu.
    tam clausen’e kim olduğunu açıklayacaktı ki, karşılarına claudia çıktı ve kaza yapmaktan son anda kurtuldular.
    nükleer santral müdürü aleksander tiedemann’a yardım etmiş, sarı varilleri santrale gömmüşlerdir. hani şu açılınca kıyameti tetikleyen, hah işte onu gönmeye bu yardım etti.
    aleksander ile olan ilişkisi bu karakter hakkındaki geçmişe yönelik bir şeyler olabileceği teorisini güçlendiriyor.
    hatta 3. sezon için yayınlanan fotoğraflardan birinde sol kolu yoktur. allah allah.
    bekleyip göreceğiz kim olduğunu. hikayeye nasıl katkısı var bakalım. ama asla boş bir karakter değil.
    tüm karakterler gibi.

    --- spoiler ---

    sonunda bitti amk.
    unuttuğum, eksik yazdığım, ya da sizin mantıklı teorileriniz varsa yeşillendirin. sabahlara kadar dark konuşmak istiyorum. hiç sıkılmam.
    i love’u dark.
    bitanemsin.
  • ilk sezonu tekrar bitirdim. şu iki sorunun cevabını bulamadım.

    --- spoiler ---

    insanın eşini ilk gördüğü ve tanıştıkları an özeldir, unutulmaz. hannah mikkel'in, eşinin tanıştığı halinin aynısı olduğunu nasıl anlayamıyor? regina da jonas'ı görüyor. hadi o aradan geçen 33 yılda unuttu diyelim ama hannah nasıl mikkel'in, eşinin çocukluğu olduğunu anlayamıyor

    mağara polislerce didik didik aranmasına rağmen latince yazıların olduğu o kapı nasıl bulunamıyor

    --- spoiler ---
  • 3. sezon öncesi ilk sezonunu az önce tekrar izlediğim bitirdiğim dizidir.
    (bkz: #108981720)

    unuttuğum yerleri tazeledim, sırada 2. sezon var.
    ilk sezonu 2. sezon başlamadan önce bir kez daha izlemiştim.
    3. kez izlemiş oldum ilk sezonu.
    hala kafa sikiyor hala.
  • güzel dizi.kafa bulanıklığına birebir.

    yalnız bütün dizi boyunca bir boklar döndüğü aşikar olan, arka arkaya çocukların kaybolduğu mağaraya polisin sadece sikindirik bir şerit çekmesi?? normal şartlarda mağaraya 50 polislik bir ekip girer, her tarafını didik didik ederler. bu basit durum yakışmamış diziye.
  • ''her şey tekrar ediyor ama hiç birimiz vazgeçmeye hazır değiliz.''
  • ilk sezonunu altyazı ve dublaj olmadığından almanca ses ve ingilizce alt yazı ile, ikinci sezonunu ise -artık çok tutulamasından mıdır nedir dublaj altyazı vs her seçeneği eklemişler- ingilizce ses ve türkçe altyazı ile izlediğim dizi.

    bu kadar karmaşık konusu olan diziyi almanca ingilizce türkçe karışık izlediğimden midir nedir? ben bir b.k anlamadım. kimin eli kimin cebinde belli değil. kim kimin oğlu? kim kimin anası babası? oratalık karışık. ama izlemesi zevkli.

    üçünücü sezon hak getire. bakalım hangi dil ve altyazı ile izleyeceğiz?
  • (bkz: #108995563) gibi harika bir entry'ye sahip başlığı olan dizidir.
    silinir milinir diye yedekledim. ansiklopedi gibi aç aç oku

    https://archive.is/xhpbq
  • fragmanı izlerken bile kalbim hızla çarpıyo, bu heyecana en son ne zaman haiz olduğumu hatırlamıyorum bile.
  • (bkz: predestination) filmini izleyenler için, özgünlükten uzak ve basit bir dizi sadece.
hesabın var mı? giriş yap