• kuran olmadan islam olur ama muhammed olmadan islam olmaz diyen kisi.

    ayrica islam'i allah'in gönderdigine dair delil yok da demektedir.

    sonuc itibariyle "muhammed diye birisinin din diye anlattiklarina inaniyoruz, sacma olabilir ama eger varsa diger tarafi tehlikeye atmak istemem" inancindaki kisi.
  • fideist olduğunu söyleyen ilahiyatçı, yazar. aklı başında söylemleri ile dikkat çekiyor, en azından kıvırmıyor ve neyse o doğruları aktarmaya çalışıyor.

    takip etmek isteyenler için ;

    davut dağ
  • kafası son derece karışık olan bir kişi.anladığım kadarıyla kafasında net cevaplar yok,belli bir arayış içinde ve muhtemelen bir sonuca ulaşabilmişte değil.zira konuşmaları her daim kendi içinde çelişkiler barındırıyor -ki bu durumu da kabul ediyor- ve hala müslüman olduğunu söylüyor ancak bu kadar çelişkiyle neden müslüman olduğu büyük bir muamma.

    edit

    şimdi düşündüm de eğer ben bir ateist veya deist olsaydım ve müslümanlara dinleri hakkında kendimce saçma bulduğum bilgileri bir şekilde onlara ulaştırabilmeyi hedefleseydim bu beyefendi gibi davranabilirdim.zira bir çok müslüman bir dinsizin islam hakkında ki eleştrilerini dinlemek istemezken bir müslümanın din hakkında yaptığı ilginç-değişik yorumları dinlemesi daha olasıdır.beyefendinin kullandığı çelişkili üsluba bakınca aklıma böyle bir fikir geldi.çünkü adam açıkça hicazın tanrısı diyor,islam evrensel değil diyor,bu din sadece araplar içindir bir türk veya kürt neden inanır diyor ve sonrada ben de müslümanım diyor.ee beyefendi siz aşağı yukarı her cümlenizde onlarca çelişkili ifade kullanıyorsunuz.adama demezler mi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye.madem bu kadar katılmadığın durum var sen neden müslümansın?
  • şimdi iyi okuyun. bu adamı kimse iplemez. hatta kitaplarını yayınlayan yayınevi bile :) madde madde ifşa ediyorum:

    1) allah'ın biyografisi isimli kitabı tümüyle alıntıdan ibarettir. bir tane cümlesi bile ona ait değil, tamamen wikipedia vs.. sitelerden alıp koymuş kitabına

    2) hayatı boyunca 23.000 kitap okuduğunu yazmış bir kitabının başına. kabaca bir hesap yaptım, günde 4 tane kitap bitirmesi gerekiyor bu hesapla... dalga geçer gibi... bu adamın matematik ile ciddi problemi var.

    3) deist olduğunu söylediği bir video var. delikanlıysa deistim desin, yoksa hem deist olup hem de müslümanım diye videolar yapmasın...

    birde evde oturmaktan çok kilo almış, kalksın arada yürüsün falan... facebook hesabından sürekli pikniklerde mangal yaptığı anlaşılıyor, az yesin az.....
  • fideist olduğunu açıklayan yazar...daha çok kur'an tarihine ve ilk dönem islam kaynaklarına atifta bulunarak islam teolojisi hakkında felsefi düzlemde eleştiriler yapar.
  • inançlar ve totaliterlik

    ilahiyat eğitimi almış olan davut dağ?, bir süredir facebook'ta inanç konusunda kısa yorumlar yapıyor ve kısa sorular soruyor: https://www.facebook.com/davut.dag.7

    dağ'ın kısa yorumlarına iki örnek:

    - "bir adem çocuğunun allah'tan vahy aldığına inanan "sorgulayan müslüman" camiası kalkmış ortalıkta milletin mesih ve mehdi inançlarıyla dalga geçiyorlar."

    - "'kur'an çok açık bir kitaptır' diyen ve showmenlikte sınır tanımayan bazı hocalara sorulması zorunlu iki soru: [1] kur'an çok açıksa neden kitaplar yazıyor ve programlara çıkarak onu anlatıyorsun? [2] kur'an'ı anlamak için yıllar süren eğitiminden ve onu anlamanın metodunun bilinmesinden niçin bahsediyorsun?"

    bu örneklerden de anlaşılabileceği gibi, dağ'ın soru ve yorumları ekseriyetle basit - ve aslında tam da bu nedenle ilginç. zira bu formattaki ifadeler, tek bir noktaya odaklanarak spesifik bir çelişkiye işaret etmeye müsait. davut dağ da zaten çoğu zaman bunu yapıyor. ancak sorduğu sorulardan herkes memnun değil!..

    sokaktaki insanın çok fazla soru sormaması ve dünyasını sarsan sorular duymaktan hoşlanmaması anlaşılabilir ve belki doğal. ama türkiye özelinde bu gibi rahatsızlıklar sadece sokaktaki insana özgü değil. islami kesimin kanaat önderleri de benzeri tavırlar sergiliyorlar. hatta, aynı durum, işi gereği analitik düşünmek durumunda olan ilahiyatçılar için de geçerli.

    kanaat önderlerinin eleştirel düşünce üretmiyor olması, doğru sorular işitmeye alışkın olmayan bir kitleyi de beraberinde getiriyor. hayatında gerçek manada eleştirel bir söylem ile belki de hiç karşılaşmamış olan insanlar, davut dağ'ın paylaşımlarını haliyle yadırgıyorlar. türkiye'nin tartışma kültüründen yoksun olması, bu paylaşımlara verilen tepkilerin niteliğini de etkiliyor. yaygın tepkiler, (1) dağ'ın inancını sorgulamak, (2) "münafık" ya da "kafir" olduğu yönünde spekülasyonlarda bulunmak, ve/veya (3) doğrudan hakarete yeltenmek şeklinde özetlenebilir.

    "davut dağ'ın her sözü mühimdir" demiyorum. söylediği bazı şeyler gerçekten de çok anlamlı sayılmaz. ancak dağ'ın pek çok sorusu ilk bakışta gayet sıradan görünse de aslında köklü sorgulamalara karşılık geliyor. mesela, "allah'ı putlaştırmak caiz midir?" gibi bir soru, sadece ibrahimi çerçeveye aşina olan bir insana anlamsız gelebilir. ama oturup biraz düşünürsek, aslında hiç de öyle olmadığını fark etmeye başlayabiliriz.

    bu gibi soruları ilginç bulmayan insanlar, ya soruyu baştan anlamlı görmüyorlar, ya da sorunun cevabını zaten bildiklerini zannediyorlar. böyle düşünmelerinin nedeni, içinde doğdukları ve dolayısıyla veri kabul ettikleri inanç sistemi. yoksa bu soruların çoğu tek tanrı fikrinin bir ürünü ve dolayısıyla tek tanrı fikri ile yaşıt. eleştirel düşünce açığı, bu zihinsel çerçevenin fark edilmesini zorlaştırıyor. sadece kendi dünyalarının varsayımları doğrultusunda düşünmeye alışkın olan insanlar, bu şartlar altında zihin konforlarını terk etmek için ortada bir neden göremiyorlar.

    ne var ki, bu durum herkes için geçerli değil. bazı insanlar da var ki, içinde doğdukları toplumun inançlarını (ve genel manada kültürünü) sorgulama ihtiyacı hissediyorlar. böyle insanlar da hep olacak - ki davut dağ bu tipolojinin bir örneği. dağ, düşüncelerini gayet mülayim bir üslup ile paylaşsa da, aldığı tepkilerin niteliği çok fazla değişmiyor.

    halbuki insanların bu soruları umursamayarak mutlu müminler olarak yaşamaya devam etmeleri pekala mümkün. bir başka deyişle, hiç kimse böyle sorularla ya da bu soruları soran kişilerle meşgul olmak zorunda değil. ama görüyoruz ki, kendini inançlı addeden çokları, bu soruların serbestçe sorulabilmesine çok fazla itiraz etmeseler bile, verilen cevapların herkesi tatmin etmesini bekliyorlar. zira bu onlar için sadece bir inanç konusu değil; aynı zamanda kutsal bir dava. dolayısıyla, herkesin ikna edilmesi gerekiyor! ne var ki, verilen bir cevabı herkesin tatmin edici bulmasını beklemek, otoriterlik dahi değil; bildiğimiz totaliterlik... ilgili cevabın aslında bir cevap dahi olmaması ise, işaret ettiği düşünce açığı itibariyle ayrıca hazin.

    sonsöz

    düşünce, yapısı gereği eleştirel olmak durumunda. dolayısıyla, inancı düşünmek, inancı sorgulamak demek. düşünceden eleştiriyi çıkarırsak, elimizde ucuz apolojiler haricinde pek bir şey kalmaz. ancak düşünce nedir bilmeyen insanlar, inanç konusunda yapılan sorgulamalarla karşılaşınca, inançlarının saldırı altında olduğu hissine kapılıyorlar. daha açık bir ifadeyle, türkiye'de halk apoloji istiyor. televizyon ilahiyatçılarının, yazarların, konuşmacıların ve diğer kanaat önderlerinin ezici çoğunluğu, bu yöndeki talebe karşılık veriyor. alan razı, veren razı... ancak, aklı başında hiçbir insanın apoloji ile ikna olması mümkün değil.

    url: https://www.facebook.com/…er/posts/1521275647901560

    tema:
    (bkz: islam /@derinsular)
  • youtube'da neredeyse her videosunu izlediğim ilahiyatçı.

    edip yüksel'den daha mantıklı konuştuğunu düşünüyorum fakat kendisi onun gibi tehditlere direnemedi ve youtube kanalına video yüklemeyi bıraktı. benim hoşuma gidiyordu açıkçası.

    efe aydal, hulki cevizoğlu ve gig ile yaptığı videolar gerçekten bilgilendirici.

    umarım bir gün tekrar döner.
  • bayadır takip ediyorum. ölçen, tartan, aklıyla düşünen biri gördüğüm kadarıyla.
  • bence inancını çoktan yitirmiş fakat bunu günümüz türkiyesinde rahatça ifade edemiyor. sonuçta geçmişinde turan dursun gibi bir aydının katledilişine sahip bir ülkenin ilahiyatçı hocası. kendisine tavsiyem kafasından geçenleri rahatça yazabildiği kitaplar yazması ve zamanı gelince de bunları bastırması. bu dünyada bir iz bırakmak istiyorsa seçimini yapması gerek, cesur davranması gerek. yoksa iki taraf için de muhalif görünüp bir korkak olarak youtube videolarında kalacak. devir eskisi gibi değil, turan dursun şu zamanda yaşıyor olsaydı ozamandakinden çok daha aktif olurdu buna eminim. kitleleri ciddi anlamda yönlendirebilir. bir sabah uyanıp o videoyu çekmeli o kitabı yazmalı.
  • bir ara kendi youtube kanallarında paylaştıklarını ilgiyle takip ettiğim kişi.

    eskiden daha çok paylaşım yapıyormuş ama tehditler alınca hepsini silmiş ve ara vermişti sonra bir daha başladı ama çok seyrek video paylaşıyor. tartışmaları kafa açıcı. tavsiye ederim.

    ceviz kabuğu
    gig tv
    gig tv 2
    yerel bir kanala katıldığı program
    efe aydal ile yayını
    efe ayfal ile diğer yayını
hesabın var mı? giriş yap