• hughes kardeşlerin post-vietnam sendromu üzerine ekşittiği filmin teknik yorumuna girmeyeceğim. çünkü film; benim için özel-95'yılının en cool filmi-ve cine 5 ceviriside akıllara ziyan. boyz n the hood ile deer hunter kırması olan film; larenz tate'in oynadığı karakterin, vietnam savaşına katılma kararıyla zıvanadan çıkıyor-harika, harika bir sinema diliyle bir, birine bağlanan sahneler-tate'in savaş dönüşü iş aradığı aralıkta yaşadıkları, dönemin dramatik alt-yapısına, mesafeli bir bakış açısıyla-vurdumduymaz mevki çekirdeğinin politik yansıma olarak kullanıldığı-son söz. klasik değil ama dediğim gibi özel bir film.
  • ilk gosterimi 1995 new york film festivali'nde yapilmis olan film.
  • çekilmiş onca film arasında, başta siyahlar olmak üzere halkın savaşa bakış açısını, savaş esnasında askerlerin yaşadığı psikolojik problemleri ve savaş sonrası sendromunu en iyi anlatan filmdir kanımca.
  • 1995 yılı mahsulu hughes brothersın yönetmenliğini yaptığı iyi niyetli bir film.

    film bana daha çok yönetmenliğe yeni başlamış birinin birbirinden bağımsız planlar çekme girişimini hatırlattı. ya da sinema okulunda okuyan birinin bitirme projesi tadındaydı diyebilirim. bu planlar genelde başarılıydı ama ortaya bir film çıkamamış maalesef. chris tucker da filmin başrollerinden birini kapmış.
  • amerikan argosunda, uzerindeki baskan resimlerinden dolayi kagit para icin kullanilan bir deyim. gerci 100 dolar* ve 10 dolar'lik* banknotlar bu kurala uymaz ama, olsun.
  • cok da basarili olmayan bir film bence ama donemin siyahlar-beyazlar acisindan yasanan psikolojiye dair verdikleri guzel.

    --- spoiler ---
    "zenci cocuga sen beyazlarin savasina gittin onlarin savasiysi bu" gibisinden yuklenmeleri misal
    --- spoiler ---
  • the bronx 'lu genc bir amerikalinin gozunden, kendi tarihi uzerinden sadece vietnam savasini degil ulkenin, yasadigi sehrin, semtin de tarihini, sosyal ve kulturel degisimleri, donemin politikasini anlatan filmdir. ayrica filmde calan muzikler tek kelimeyle sahanedir. stevie wonder'dan tut da isaac hayes'e, curtis mayfield'e kadar herkes buradadir.
  • hughes biraderler'in siyahların suç dünyasına baktığı filmde anthony’nin gördüğü korkunç düş irrite edicidir:

    vietnam savaşı'nda parçalanan bedenler ile kasap dükkânında kesilen etlerin görüntüsü üst üste biner. kâbus sahnesi sergei eisenstein’a geç dönem bir saygı duruşudur. söz konusu film 1925 yapımı stachka'dır.

    zeyl: amerikan sinemasında onun en çok potemkin zırhlısı filmindeki odessa merdivenlerinde gerçekleşen katliam sahnesine gönderme yapılagelmiştir. birkaç örnek: the godfather'da barzini'nin al neri tarafından vurulduktan sonra merdivenlerden yuvarlanışı ya da brian de palma'nın the untouchables adlı gangster-noir'ında, bebek arabasının merdivenden yuvarlandığı sahne.
  • lise yıllarımda bir kez dinleyip anında jay-z fanboyu olmamı sağlamış efsane şarkı. hala daha sözlerini ezbere biliyorum ve dinleyince lise günlerim aklıma geliyor. benim için önemi o kadar büyük ki rap müzik tarihinin en iyi şarkısı gibi çok çok iddialı bir unvanı bu şarkıya layık görüyorum. düşünün artık bu şarkı ve reasonable doubt‘ın benim için ifade ettiklerini.

    albüm versiyonu dead presidents ii* de harika olsa yukarıda bahsettiğim single versiyonuna yaklaşamaz. hatta reasonable doubt albümündeki top 3’üme bile girmez.
  • ingilizce argoda para demek.
hesabın var mı? giriş yap