• ölüm muhakkak hayat muallak.
  • (bkz: agustus hill)
    (bkz: oz)
  • "bir yerlerde, ölüm hücresinde bir kardeşimiz vardı. girdiğinde 16'ydı. orada bir 16 sene daha oturdu. mahkemeler ve avukatlar, şundan bundan konuşurlarken duvara bir resim yaptı, neyin peşinde olduğunu bir kişiye bile sezdirmeden... sonunda 32 yaşına geldiğinde, hücrede geçirdiği süre tüm temyiz çabalarının tükendiği annesinin evinde geçirdiğinden fazlaydı. ölmek üzereydi. son an için çıkartılmak üzereyken, başyapıtının örtüsünü açtı. hepsi dört kelimeden ibaretti. ölüm kesindir hayat değil. ertesi gün gardiyanlar üstünü boyayla kapattı."

    oz
  • dark angel'ın bir şarkısı ve aynı zamanda oz dizisinden, augustus hill vecizesi.
  • vampirler icin gecerli olmayan onerme
  • simülasyoncu kavaslara fikirsel altyapı oluşturabilecek söylem. hayat kesin değil, var da olabilir yok da olabilir, simülasyon da olabilir, rüya da olabilir. oh ne ala! o zaman gideyim ona buna tecavüz edeyim adam öldüreyim nasılsa simülasyon. gta5 oynuyor sanki pezevenk!
  • hayata dair ulaşılabilecek en yüksek idrak seviyesidir bu vecize.

    boktan şartlarla, imkansızlıklarla yetişmiş biri olarak bir şeyleri olmayınca olmuyor diye salmaya alışmış, hep tepetaklak giden zamanlar görmüş bünyemde ilk duyduğumda inanılmaz bir rahatlama yaratmıştı.

    anlaşıldığı zaman insanın herhangi bir şeye üzülmesini engelleyen, 100 antidepresan gücünde olan favori lafım. dövmesini nereme yaptıracağıma henüz karar veremedim.
  • (bkz: walter junior blair)

    amerika'da isledigi suctan oturu hapse giren ve 12 kusur yilini idam kogusunda gecirdikten sonra 1993 yilinda idam edilen hukumlunun kogus duvarlarina yazdigi tumce.

    hbo'nun muhtesem dizisi oz'da augustus hillkarakteri bu hikayeden bahseder.
    'there’s this brother on death row somewheres, he checked in when he was 16. he sat there another 16 years while the courts and lawyers argued about this and that. while he waited he painted a mural on his wall. for all those years he painted, not letting a soul see what he was up to. finally, when he was 32 and had spent more life on death row than in his mama’s house, all his appeals were exhausted. he was about to die. as he was about to be let out for the final time, he finally unveiled his masterpiece. all there was were six words, “death is certain. life is not.” the next day the hacks painted over it. peace out."

    edit: ceviri "bir yerlerde idam sirasinda bekleyen bir kardesimiz vardi. iceri girdiginde 16 yasindaydi. mahkemeler ve avukatlar sunun bunun hakkinda tartisirken kendisi orada bir 16 sene daha gecirdi. bekleyisi sirasinda gecen tum bu surede duvarina bir resim yapti. resim yaptigi onca seneler boyunca, bir kisiye bile neyin pesinde oldugunu sezdirmedi. artik 32 yasindaydi ve hucresinde gecirdigi zaman annesinin evinde gecirdigi zamandan daha fazla olmustu, tüm temyiz basvurulari sonucsuz kalmisti. olmek uzereydi. son kez hucresinden cikarilmak uzereyken, sonunda basyapitinin ortusunu acti. hepi topu altı kelime vardi "olum kesindir, hayatsa degil". ertesi gun gardiyanlar gelip uzerine boyadi. saglicakla kalin.

    `true story
hesabın var mı? giriş yap