• türkiyede asla ya$anmayacak olan bir durum
  • uzun zaman sürdüğünde enflasyondan daha zor kontrol edilebilen ve daha çok kaçınılması gereken bir durumdur. etkisini kısaca şöyle özetleyebiliriz: fiyatlar düşer, firmaların karları düşer, bu yüzden üretim azalır, buna bağlı olarak işsizlik artar, geleceğinden endişe duyan halk para harcamaz, hükümet buna bir çare bulup harcamaları arttırana kadar bu böyle devam edip gider. faiz oranlarıyla oynanarak da ayarlamalar yapılmaya kasılır.
    enflasyondan daha beter olmasının nedeni ise enflasyonda faiz oranlarını yükseltmek gerekirken burda düşürmenin gerekmesi ve bu oranların negatif değerlere kadar indirilememesi.
  • içine girildiğinde çıkması epey zor olan problem.

    piyasada para vardır fakat aslında yoktur. zira para aktif şekilde kullanılmıyordur. mevduatta durur veya bilinen tabirle yastık altında saklanmaktadır vs vs. hal böyle olunca para değerlenir, piyasa fiyatları azalır.

    bu şekilde özetleyince hemen halledilebilir bir sorun gibi gözükse de çözümü o kadar kolay değildir. piyasada azalan fiyatlar üreticileri etkiler, yüksek fiyattan yapıln üretimin sonucunda düşük fiyattan kazanç elde edilince orantılı olarak işsizlik görülür ve işsiz kalan insanlar ellerindeki parayı doğal olarak tutmaktan yana olurlar. bu noktada üretim azalırken insanlar da ihtiyaçlarını kısıp ellerindeki parayı tutmaya çalışırlar yani mal/hizmet talebinden ziyade para talebi gösterirler. zaten problem paranın piyasada olmamasından kaynaklandığı için bu döngü devam eder. çözüm için en bilinen yol, paranın aktif olarak piyasada kalmasını sağlamak için faizlerin düşürülmesidir. fakat deflasyon zaten oturmuş ekonomilerde görülür ve oturmuş ekonomilerde de faiz zaten düşüktür.

    her ne kadar büyük bir problem olsa da; şahsi kanaatimce genel görüşün aksine enflasyondan daha büyük bir problem değildir. deflasyon gelişmiş ekonomilerde görülen bir problemdir ve doğru müdahalelerle orta vadede kontrol altına alınabilir. bu noktada yetkililerin koyabileceği kısıtlamalar belirleyici rol oynarken enflasyonda kitlelerin psikolojisi ön planda olduğundan etki alanı azalmaktadır. nitekim, birini para biriktirmemeye ikna edebilirsiniz ama yemek yememeye ikna etmek o kadar kolay olmaz.
  • surpriz deflasyon, net borc tasiyan ekonomik birimlerin (ev haneleri, firmalar, kamu kuruluslari vs.) reel borc yukunu artirdigi icin onlarin aleyhine gelisen bir olgudur. fiyatlar genel duzeyinin azalmasi ile birlikte satis gelirleri ve maaslar da azalacagi icin, nominal degerleri degismese bile mevcut borclari odemek zorlasacaktir.

    bazilarina gore (bkz: irving fisher), abd'de buyuk buhran'in 1930-1933 arasi donemde cok agir bir sekilde yasanmasinin altinda yatan nedenlerden biri, 1920'lerde meydana gelmis asiri borclulugun fasit bir deflasyon sarmalini tetiklemis olmasidir.[1] borc deflasyonu diye de bilinen bu olaylar zinciri yaklasik olarak su sekilde gerceklesebilir:

    1) kurumsal musterilerinin asiri borclulugundan endise etmeye baslayan alacakli bankalar ve finansal kurumlar, verdikleri kredilerin geri odenmesini isterler. (kurumsal musterilere ek olarak asiri borc tasiyan ev hanelerinin de kredileri geri cagirabilirler) alacaklilar, vadesi gelen borclari yeniden finanse etmek, cevirmek istemezler.

    2) kredilerin geri cagirilmasi, borclu firmalarin reel varliklarini panik halinde satmasina sebep olur. panik satislari reel varlik fiyatlarinin dusmesine yol acar. (bkz: fire sale)

    3) bankalar geri cagirdiklari kredilerden toplayabildikleri nakit paralari istiflerler, ekonomi genelinde asiri borcluluktan ve geri odememe risklerinden (kredi riski) kacindiklari icin yeni kredi vermeye yanasmazlar. bu da dolasimdaki para miktarini azaltir. ekonomi genelinde paranin dolasim hizi azalir.

    4) paranin dolasim hizinin azalmasi fiyatlar uzerinde deflasyonist bir baski olusturur (fiyatlar duser). [bankalarin nakit istiflemesi sonucu paranin dolasim hizinin azalmasi, kredi darligi olusturur. bu kredi daralmasi borcla finanse edilen ozel tuketim ve yatirim harcamalarini kisici bir etki yapar. toplam talep bundan olumsuz etkilenir ve duser. ardindan fiyatlar da duser.]

    5) fiyat dususleri ve toplam talep daralmasi, firmalarin karlarini ve net degerlerini (ozsermayelerini) azaltir. uretim ve mal ticareti azalir, iflaslar ve isten cikarmalar artar.

    6) ekonomi genelinde kotumserlik ve risk algilamalari daha da artar. nominal risksiz borc faizleri (mesela merkez bankasi faizi ve devlet tahvili faizleri) dususe gecseler bile ekonomik birimler (bankalar, firmalar, ev haneleri) arasindaki riskli borc alisverislerinde kredi riski primleri artar, nakit istifciligi artar. 1)'e geri don.

    bu olaylar zincirinde, borclular borclarinin bir kismini geri odeyebilseler bile, panik satis ve nakit istifleme sonucu olusan fiyat deflasyonu, borclarin geri kalan odenmemis kisminin reel degerini cok fazla artirabilir. yani reel bazda borclular borc odedikce daha da borclu bir duruma dusebilirler. bu da kisir dongunun siddetini iyice artirabilir. yani irving fisher'in teorisine gore deflasyon ve asiri borcluluk, ekonomi icin olumcul bir ikili olusturabilirler.

    peki bu kisir dongu nasil kirilabilir? bir sekilde enflasyon yaratilarak ve enflasyon beklentileri arttirilarak kirilabilir. merkez bankalarinin insanlara havadan helikopterle para dagitmasini onerenler bile cikmistir (bkz: milton friedman)

    kaynaklar:
    [1] fisher, irving (october 1933). "the debt-deflation theory of great depressions". econometrica 1: 337-357.
    http://fraser.stlouisfed.org/…/meltzer/fisdeb33.pdf

    [2] http://theboard.blogs.nytimes.com/…about-deflation/

    ek: nominal faiz oraninin yuzde sifira esit oldugu bir durumda reel faiz orani deflasyon oraninin mutlak degerine esittir. (bkz: #14625483) ornegin, %0 nominal faizle, bir yil vadeli bir araba kredisi almayi dusundugunuzu varsayalim. gelecek sene icin beklenen deflasyon orani %10 ise, reel borclanma maliyetinizin ortalama %10 olacagini tahmin edersiniz. bu yuksek reel borclanma maliyetleri ozel tuketim ve yatirim harcamalarinin ertelenmesine yol acacaktir.

    [3] ben bernanke'nin 2002'de deflasyon uzerine yaptigi konusma ("deflation: making sure "it" doesn't happen here"):
    http://www.federalreserve.gov/…20021121/default.htm
  • ekonomideki toplam arzın, toplam talebi aşması durumudur.
  • çok yakında tüm dünyada bol bol konuşulacağını tahmin ediyorum.
    konuşmaktan bile korkuyorlar aslında çünkü dünyanın büyük devletleri borç batağının içinde ve deflasyon borçluları batırır.
    dünyaya pompalanan trilyonlarca dolara rağmen abd m3 para arzı %5,4 geriledi. fed veriyi 2006'dan beri açıklamadığı için alternatif kaynaklardan takip ediyoruz. bu kadar para pompalanırken para arzının düşmesi deleveraging ve nakde geri dönüşün göstergesi.
    trilyonlarca dolarlık yükümlülükleriyle teknik olarak batık olan abd'yi çin desteklemeye devam ediyor. ancak çin'in de soğuyacağını ve en nihayetinde abd ile birlikte zarar göreceğini söyleyebiliriz. 29 buhranında abd'nin düştüğü hataya, bu sefer çin düşmekte.
    yüksek enflasyonla bu süreci önleyebilmeleri oldukça zor. belki küçük ve tahvil piyasaları gelişmemiş ülkeler yapabilir ancak abd gibi ülkelerin bunu yapabilmeleri mümkün değil. ab'nin zaten yüksek enflasyon yaratacak gücü yok. yapabilecekleri tek şey bir savaş çıkarmak belki ama demokrat iktidarında o da pek olası gözükmüyor.
    bunlarla beraber 2008 krizinden çıkış sürecinde büyümenin istihdama neredeyse hiç yansımaması yaklaşan deflasyonun bir başka habercisi. abd'de istihdam edilenlerin çok büyük bir kısmı geçici kamu personelleri. tüm dünyada işsizlik yüksek seviyelerini koruyor.
    zaten faizleri 0'lamış ve boğazına kadar borca batmış ülkelerin kullanabileceği fazla bir seçenek de kalmadı. para ve maliye politikalarında kullanabilecekleri bir araç kalmadı. özellikle avrupa ülkeleri. euro'nun değer kaybıyla pahalılaşan ithalat ve ab tüketicilerinin paralarını harcamakta oldukça cimri olması, gelişmekte olan ülkelerin mallarını kime satacağı sorusunu doğuruyor. buna biz de dahiliz.
    deflasyon borçluları batırır, getireceği işsizlikle işini kaybetmiş birinin reel bazda sürekli artan borcunu ödemesi imkansız.
    kendi ülkemizde böyle bir deflasyonun dolara yapacağı etkiyi de unutmamak lazım. belki de hayatta yapılacak en akıllıca hareket, şu an her şeyi satıp dolar almaktır.
    bunlarla beraber deflasyonun ne zaman vuracağı ayrı bir sorudur. bu sene olması düşük de olsa var olan bir ihtimal. ancak önümüzdeki sene olması daha muhtemel görünüyor.
    deflasyon hafife alınacak bir sorun değildir, acımasızdır. insanları gözünü kırpmadan batırır.
    bunun belki de en iyi örneğini japonya yaşadı ve hâlâ yaşıyor. 90larda 40 binlerde olan nikkei bugün hâlâ 9 binlerde sürünmekte.
    emlak piyasalarına, borsalara, tüketicilere kısaca kreditörler dışında herkese ağır bir etkisi olacaktır deflasyonun.
  • fiyatlar genel düzeyinde sürekli düşüş anlamına gelen kelimedir.

    bizlere dikta edilen modern iktisat öğretilerinde deflasyonun enflasyondan daha kötü olduğu söylenir ve beynimize ince ince işlenilmeye çalışır. yutmayın derim.

    temelinde; enflasyon vatandaş için, deflasyon elit(zengin veya üreten) kesim için kötü bir olgudur.

    örnek verelim. türkiyeyi ele alalım. nüfusun yüzde 70'i olarak sabit gelirli ve en yüksek orta sınıf gelir düzeyine sahip olan ailelerden oluşan bir ülkeyiz. eğer insan fazla kazanabilme azgınlığına son verebilirse deflasyon toplum genelinde reel geliri arttıracak ve bununla birlikte yatırımlar dolayısıyla da harcamalar artacaktır. ancak deflasyon zenginin işine gelmez. üretenin işine gelmez. çünkü daha az kazanacaklardır böylece. fiyatlar aşağıya çekildikçe (bkz: üretici rantı) dedikleri olgudan aldıkları pay azalacak. istemezler bunu. stok yaparlar. enflasyon ekonomiyi dinç tutar diye yalan söylerler çünkü cebinde 1 milyon dolar varken 100 milyon dolar daha olmasını ve parayı boş boş bankada tutmayı isterler.

    lanet olsun böyle düzene.

    yaşamın kalite enflasyonu için yaşasın deflasyon !
  • fazla uzun bir yazi olmayacak direkt olarak bir takim onemli seyleri dile getirip bitirecegiz yaziyi. daha sonra belki daha derinlikli olarak konusacagiz, bir nevi bunu gelecekte ilgilenecegimiz konulara dair bir hatirlatma yazisi olarak da ele alabiliriz bunu.

    cogu ekonomist deflasyonun enflasyondan cok daha beter bir sey oldugunu soyler. bunun neden bu kadar beter bir sey oldugunu kisa bir ornek ile aciklayacagim. konuyu hissedenler icin gercekten bir urpetinin yayildigini gorecekler enselerinden girip bellerine dogru buz gibi inen.

    enflasyonist ortamlarda borc stogunun eritilmesi acisindan buyuk avantajlarin oldugunu biliyoruz. deflasyonist ortamda ise bu tam tersine calisiyor. yani diyelim ki kamu borcu %100 gdp olan bir ulkeyi ele alalim. deflasyonist ortamda kalmis olsun bu ulke japonya gibi. bu ulkenin borcu temel olarak kamunun borcudur da biz bunu ozel sirketlerin borcu gibi dusunelim simdilik kamunun borcu da iste ekonomide dolasmasi gereke paranin olusturulmasi icin yapilir zaten. dolayisiyla yine bu para aslinda x tuccarrinin ettigi borc bile diyebiliriz bir bakima. tuccar 1 milyon lira borc yapiyor ve ticaret yapacak. daha sonra para kazanacak ve bu borcun bir kismini odeyecek degil mi? deflasyonist ortamda fakat 1 milyon lira borca girip kazandigi para 900 bin lira. cunku fiyatlar dusuyor, 100 bin lira acik var. e bu tuccar is yapar mi peki? yapmaz! yapmazsa ne olur? ekonomi durur. ekonominin durmasi ne demek? buyuk bir cokus demek, zaten ortam deflasyonist iken bir anda enflasyonist ortama gecilirse belki nufusun yarisi ac kalir demek bu. o yuzden bu risk alinmiyor, o tuccarin 100 bin liralik borcu fonlaniyor bir sekilde. donduruluyor o borc kisacasi.deflasyon daha da ileri gitmezse o borc hicbir zaman odenemiyor fakat en azindan buyumuyor da. fakat deflasyon tabii ki bu sefer durmuyor, nasil enflasyon durmuyorsa, o yuzden az bir enflasyon iyidir denilir, cunku bu bir sekilde fonlanir, parasal gevseme ile biraz. fakat deflasyon icin bu yapildigi zaman, bu ancak borclarin daha da buyumesi anlamina geliyor. cunku bu sefer diyelim ki parasal genisleme yapildi, 2 milyon ile ticaret yapiyor tuccar 1800 bin kazaniyor, 200 bin acik oluyor. cunku hala deflasyonist ortamdasiniz. bu yuzden bugun japonya dunyanin en borclu ulkelerinden biri ve en cok zombi sirket barindiran ekonomilerinden biri. deflasyonun cozumu resmen halkin kiyimdan gecirilmesi gibi oldugundan enflasyonu cozmek icin icilen aci recete filan burada seker gibi kaliyor deflasyonun aci recetesi yaninda.

    deflasyon peki nasil olur? fiat paranin cok guclu bir kisitli varliga peg edilmesi ile ilk gerek sart yerine getirilmis olur. iste bu abd'deki bretton woods anlasmasi buna bir ornek. eger ekonominin buyume hizi ile altinin fiziksel arz hizi arasinda pozitif bir fark olusmaya basliyorsa, bu deflasyona sebep oluyor. cunku gercekten uretim ile buyuten ekonomi, ve transaksiyonlarda kullanilan para, sirkulasyon olarak hizlaniyor evet, ekonomi buyuyor, uretim cogaliyor, uretilen mal cogaliyor, para sabit, dolayisiyla fiyatlar dusuyor. halbuki o mallara gercekten ihtiyac var. fakat mal uretildikce degeri dusuyor. cunku arkasinda o ivmeyi yakalayabilecek bir altin arzi hizi soz konusu degil. dolayisiyla, uretilen malin degeri dusmuyor da, paranin degeri artiyor. nominal olarak bir onceki gun 100 dolar olan bir mal, ertesi gun (abartiyorum) 90 dolara dusuyor, e tuccar o malin ticareti icin 1 milyon dolar borca girmisti, fiyati dussuyor elindeki malin gun gectikce, elinden daha cabuk cikarmak istedikce de daha da fiyat dusuyor. tuccar elinde kar yerine borc ile kala kaliyor. daha cok calisalim, borcumuzu odeyelim dedikce, fiyatlar dusuyor.

    bu youtube'daki felaket tellalligi yapan tipsizlerin dedigi gibi dunya'da oyle soygun moygun yok. eger deflasyona gitseydi abd ekonomisi butun dunya acliktan kirilirdi. japonya o noktaya gitti iste ve bugunku ekonomisi evet cok buyuk fakat oradaki gelir dagilimi ve mulksuzluk ne durumda bir incelenmesi gerekiyor. insanlar cekmece gibi yerlerde yasiyorlar. bunu o cok muhaliflerin japonya bizi kiskaniyor reductio ad absurdum aksiyonuna mahal birakmayacaginizi umuyorum, necip okuyucudan.

    yeni dunya'da bu ekonomik buyume ve arzi sinirli varliklar arasinda bir dengenin oturtulabilmesi acisindan birkac alternatifin daha gelmesi iyi olacakti ve btc bu konuda iyi is goruyor gibi gorunuyor. bu nominal varlik, fiat currency, pegging, nominal anchor gibi konulari daha detayli inceleyecegiz. bu paranin uc ozelliginden biri olan unit of account olma ozelligi, yani muhasebe tutumak icin birim kabul edilmesi tarafindaki islevi cok onemlidir. bunun dengesinin bozulmasi demek o paranin artik para olmaktan ciktigi anlamina geliyor. asiri enflasyonlu paralar ve deflasyonlu paralar olarak karsimiza cikiyor bu. bunlari daha iyi anlama icin legal-tender denen seye neden ihtiyac duyuldugunu da anlamak gerekiyor. mesela bugun merkez bankalari icin lender of last resort tabiri kullanilir. bu aslinda bir nevi durum itibariyle bulundugu ozellikli alandir. legal-tender oncesi para sistemleri icin de bad money drives out good money denen fenomenin calisiyor olusu gibi dogal sebepler, bugunku para sisteminin geldigi yere nasil geldigini cok iyi anlatiyor. senyoraj denen seyin ortaya cikisi (bir furya olarak ortaya cikistan bahsetmiyorum, senyoraj denen seyin neden var oldugundan bahsetmeye calisiyorum), face value denen sey ile commodity value arasindaki farktir bu senyoraj, bunun legel sekilde yapilmasinin onunu acar. hatta bu durumun tersinde mesela bugunku 1 tl'lik coinler, metal icerigi face value olan 1 liradan daha degerli olunca ne oluyor? eritiliyor degil mi? cunku commodity yani emtia degeri daha fazla uzerinde yazan degerden. fakat eger biz bugun bu face value denen seyi kullanmiyor olsaydik iste, enflasyonist ortam yerine deflasyonist ortama girecektik. bu deflasyon da bazi insanlar dedigi gibi iyi bir sey degil. tuketici icin basta iyi gibi gorunebilir, parasinin degeri artiyor ne guzel. fakat nasil enflasyonist ortamda borcu olan avantajli oluyorsa, deflasyonist ortamda da sermaye stogu olan avantajli durumda olur ve wealth gap inanilmaz derecede acilir. ote yandan emegin de degeri duser tabii ki. dolayisiyla calismak ile ihitiyaclarin karsilanamadigi bir duruma gelinir.

    bu konulari daha ayrintili sekilde konusacagiz. fakat simdilik ozellikle bu borc tarafinda deflasyonun aslinda ne beter bir sey oldugunu enflasyondan kat be kat daha tehlikeli bir sey oldugunu anlatmak icin kisa bir giris yazisi mahiyetinde bu yaziyi buraya koymus olalim. daha sonra detayli inceleriz.
  • fiyatlar genel seviyesinin sürekli bir şekilde düşmesi durumudur. çoğunlukla gelişmiş ülkelerin sorunu olarak karşımıza çıkan deflasyon şu koşulların bir araya gelmesiyle oluşur. -para arzının azalması. -mal arzının azalması. -para talebinin artması. -mal talebinin azalması. bu koşullar deflasyon sürecine girdiğinin işaretidir. deflasyonun olduğu bir ortamda real faizin as ve maliyetlerin yüksek olması girişimcilerin servetlerini faize yatırmalarına neden olur. devlet tüketim kurumlarından daha fazla vergi toplamaya başlar. bu durum zamanla tüketim gruplarından, faizci kesime bir gelir transferine dönüşür. böylece talep giderek azalır. buna bağlı olarak arz fazlası meydana gelir ve fiyatlar düşer. fiyatlar düştükçe firmalar daha az kar eder. kar azaldıkça firmalar istihdamlarını kısar işsizlik meydana gelir. işsiz kalan insan sayısındaki artış, tüketim yapacak insan sayısını da azalttığından talep daha da kısılır. deflasyon ortamında para az ve kısıtlı olduğu için insanlar daha az harcama yapma eğilimlidirler.
  • japonyada şu an yaşanan durum, kurtulmak için ekonomiyi canlandırmak için yönetimin faizleri düşürüp ekonomiyi canlandırma çalışmalarını gerektiren durum.. the stop of the alış veriş
hesabın var mı? giriş yap