değillemek

• lafı teğellemeye yarar
• ömr-ü hayatımda duyduğum duyacağım en emanet felsefik, ütopik, entelektüel girişim.
  
  "hey dostum ne haber, yarın sabahki bienalde emekli arkadaşlarla buluşup kompleks toplumlardaki mülkiyet bilinci üzerine beyin savaşı yapmak suretiyle, sözde devrimcilerin davalarını niçin değillediklerini yadsıyıp, marx kitaplarındaki tozları üfleyeceğiz...."
  
  değillemek, bir yokumsamak değildir.
• başlangıçtaki şehitlerini, artık güçlü ve zalim zamanlarında aldığı şehitlerle geçersiz ve beyhude kılıyor. kendini de geçersizleştirip değillediğinden büyük bir haksızlık sayılmaz bu.
  
  "aceleyle ve artan istek ve eylemle boşluktan ve aynı zamanda kötülükten kaçmak istiyoruz. oysa doğru yol boşluğu kabul etmemiz, içimizdeki biçim imgesini yok etmemiz, tanrı'yı değillememiz ve maddenin korkunçluğuna ve dibine inmemizdir." carl gustav jung - liber novus
  
  "ancak ilksavlara ilişkin bir özellik olan bağımsızlık ise, bir ilksavı başka bir ilksavdan çıkarsamanın olanaksızlığıdır. bir ilksavın bağımsızlığını, onu değiştirdiğimiz, genellikle değillediğimiz halde dizgenin tutarlı kalmasıyla anlayabiliriz. değillenen bir ilksav, öbürleriyle çelişiyorsa, yani dizge tutarsızlaşıyorsa, ilksavın bağımlı olduğu, ötekilerden türetilebileceğj, dolayısıyla bir kanıtsav olduğu ortaya çıkar." bilge karasu - imbilim ders notları
  
  (bkz: değilleme)
  (bkz: dıştalamak)
• işlevsel tanımlamayla değillemek, mutlak surette kendini ortadan kaldıran bir zihinsel eylemdir. zihnin yüce boşluğunu keşfettiği bu süreçte elde ettiğiniz "x" gibi bir bilinmeyen kimilerine göre (tasavvufta tevhit etmenin anlamı veya aydınlanmacı bir bakış açısında salt biçimsellik) belirli bir tanrıyı işaret eder.