265 entry daha
  • zamanı bir kağıt olarak değil; bir nehir gibi görmemiz lazım. çünkü zaman, lineal bir şey değil. onu yavaşlatan, hızlandıran bir şeyler var; bazı anların biriktiği yerler var (belki bu uykudur).

    zaman = nehir
    biz = nehirdeki taş
    izafiyet = nehirdeki kütük ve dalgalanmalar
    uyku = nehirin bağlı olduğu göl
    tüm bunların da kendi ağırlığı var

    biz bir taşız ve ilerliyoruz. önümüzdeki kütük bazen yavaşlayıp bize çarpıyor ve hızımızı düşürüyor ya da bazen arkadan vurarak hızlandırıyor. göl ise bir girişe ve bir çıkışa sahip. giriş = geçmişe dair her şey; çıkış = geleceğe dair her şey. biz gölün yanına geldiğimizde kütük önümüzü kapatıyor, biz de kütüğe çarpıp göle doğru yol alıyoruz. bizimle birlikte, bizim gerimizdeki ve hizamızdaki sular da göle giriyor. bu esnada kütük de yol alıyor, onunla birlikte sular hala akıyor. göl iki yola sahip olsa da, gölü meydana getiren sular; hem çıkış hem girişteki suların bir karışımı. yani gölde hem anılar, hem şimdiki zaman hem de geleceğe dair olaylar-hisler-hatiralar var; hepsi bir anda tek bir yerde. ve biz çıkışa geliyoruz. bizimle birlikte ne geldi? geçmişin ve şimdiki zamanın suları. pekiii geldik fasulyenin faydalarına... çıkışta geleceğin suları varsa ama bu su bizim için artık şimdiki zamana takabul ediyorsa ve biz önümüzdeki kütüğe 1 saniyeliğine bile çarparsak ne olur? sular karışır ve 1 saniyeliğine, geçmiş ve gelecek arasında sıçrama yaparız. sonra bir sonraki göle doğru yol almaya devam ederiz.

    şimdi bu kadar değil tabii ki. uyku bozukluğu olan insanlarda deja vu olayının daha çok görüldüğü tespit edilmiş. yani nehirin normal akışında olmayıp da daha dalgalı - şiddetli olması, kütüğün daha fazla çarpması neyi etkiler? taşın gölde geçirdiği vakti, göle giden ve çıkan suyun miktarını ve en önemlisi de, taş gölden çıktığında kütük ile taşın arasındaki mesafeyi etkiler.

    işte deja vu, uyku ve zaman kavramları benim perspektifimden budur.
108 entry daha
hesabın var mı? giriş yap