• ara ara kulağa x-files dizisinin müziği çalınır gibi olur.
    o romantik anların arasına diziden ufak bir fragman sokuşturulur sonra yeniden romantik anlara dönülür.

    (bkz: the x-files)
  • türk pop tarihinde enfes bir yeri olan sarkidir. öncelikle bunun hakkini kendisine vermemiz gerek. gencligimizde tüm ipneligimizle "kalbim duraksiz haykirislarda... hafife alma aşk vurur insana, bu kadar kolay sanma ah delikanlim" demisligimiz icabinda bu sarkiyi kendimize soyletmisligimiz var burası da kabul, ama allaskina herkesin aklında bu sarkidaki delikanlim böyle geniş omuzlu, hafifsi esmer, icabinda çılgın bediş in tüm sezonlar boyunca iş attığı çocuk kadar yakışıklı bir birey olarak durmaktadir degil mi?

    allaskina yahu yildiz tilbeden bahsediyoruz. ki yıldız tilbe bu şarkıyı izmir'in kadife kalesinde yazdığı düşünülürse delikanlim diye bahsedilen, geceler boyu seril üstüme denilen insan şöyle kara kuru, bıyıklı, icabinda göbekli ve midye satan bir arkadaştır..

    bu vakitten sonra istiyorum ki kendimizi kandirmayalim.
  • pişmanlık timsâli albüm.

    1994 yaz mevsiminde bu albüm ve muhteviyâtındaki birbirinden leziz, göz nûru parçalarla kasıp kavurmuştu piyasaları.
    muadilleri doksanlı yılların ilk çeyreğinde ne idüğü belirsiz elektronik cihazlardan çıkan gerçeküstü ses efektleriyle lise şarkıları düzenlerken, yıldız tilbe cesaret edip her biri ötekinden daha melankolik bu şarkıları yazıp, milyonlara dinletmişti.

    mor bandrollü foneks kasedin jelatinini sıyırıp teybe taktığım ilk günü hatırlarım. aylardan nisan yahut mayıs idi. sokaklarda kimse bilmiyordu henüz bu kasedi. ilk etapta aile bireyleri kulak misafiri olup, dinlediğim müziğe çarpılmışlardı. derken bir arabaya, bir de eve aynı kasetten iki tane daha alındı.
    el kadar çocuk olmama rağmen, sanki o aşkları cidden yaşamış gibi hüzünlenirdim şarkıları sırayla dinleyip. o güne dek bir tek levent yüksel, sertab erener, sezen aksu gibi, kalitesi isminde gizli, bir elin parmağını geçmeyen müzisyenler sayesinde pop müziğin olması gereken biçimini görmüştüm.
    fakat bu ayrı bir lezzet idi. sanki bütün uç noktaların birleşimiydi. hem slow popun kaliteli sesi, hem arabeske kaçan ince geçişler beni büyülemişti.
    gel zaman git zaman, aylar haziranı gösterince kaliteli müzik hususunda bâkir kalmış kuşadası topraklarında dinlemeye başladık bu albümü.

    müdavimi olduğumuz havuz kompleksindeki teybe takmıştık. barmen de çok sevmişti işittiği bu sesi. bütün gün aynı albüm çalıp durdu. günün sonunda kasedimizi alıp eve gitme teşebbüsünde bulunduğumuzda, tüm gününü havuz ve minibarda geçiren yabancı turistlerden gelip bu kim diye soranlar olmuştu. barmen adam da kasedi alıp eve götürmemizi istememişti. havuzun daimi müşterileri ile aramızda yıldız tilbe kardeşliği oluşmuştu. barmen bu albümden satın alıp 2 ay boyunca her gün çaldı. çok insan hayran kaldı bu sese ve müziğe. herkes tetris oynayıp yıldız tilbe dinliyordu bütün gün boyunca... yıldız tilbe işte böylesine kudretli bir müzik yapıyordu o zamanlar. halkları ortak noktada bir araya getirebilen tuhaf ve sözlerini anlamadan bile etkisinden hiç bir şey yitirmeyen, esrarengiz bir lezzete sahipti.

    yazın sonunda ankara'ya döndüğümüzde, artık sokaklarda da ne kadar nezih ortam varsa, veya caddeden ne kadar araba geçiyorsa hepsinin içinde delikanlım albümünden güzel parçalar duyabilir olmuştuk. mucize gibi çökmüştü müzik piyasasına. o zamanlar ilk meyvelerini vermeye başlayan; kış güneşi şarkısını da yıldız tilbe'nin yazdığı tarkan/a-acayipsin albümü ve tarkan çılgınlığını bile geride bırakmıştı bu albüm bir süreliğine.

    aradan seneler geçti. yıldız tilbe yeni albümler yayınladı. yeni yeni sözler yazdı. lakin hiç bir düzenleme delikanlım albümü havasını yaşatamadı.
    hiç bir albüm o delikanlım albümündeki yeni keşfedilmişlik hissi ve kaliteli söz yazarlığını hissettiremedi. aksine yıllar geçtikçe yıldız tilbe de mutasyona uğradı. o sevimli, oturaklı, ağırbaşlı, her tarafından kaliteli müzik akan yıldız tilbe gitti, yerine boşvermiş, çılgın, müptezel, oynak, arabesk ve fantazi bir yıldız tilbe geldi. ne yazdığı sözler bir anlam ifade etti, ne müzik türü insanları tatmin edebildi. foneks ile başlayıp idobay ile devam etti. çok yazık etti.

    şimdilerde ise yaşanmışlıklarım ile birlikte dinleyip, her dinleyişte yeni anlamlarını keşfediyorum bu albümdeki şarkıların.
    tek üzüntüm, bu şarkıları dinlerken, yıldız tilbe dinliyorum diyemiyorum. dilim varmıyor. başka birisi sanki...

    geride dinlenmekten yazıları silinmiş bir delikanlım kasedi kaldı eski kasetlerin yüklü olduğu kolide.

    netice itibariyle,
    geçmişe duyulan özlemler ile günümüzde dahi sık sık başvurulan mühim bir kilometre taşıdır bu albüm. bir daha asla benzeri saflıkta melodiler yapılamayacaktır.
  • bir kadın için yazılabilecek en güzel şarkı tanju okan'dan kadınım ise bu da onun bir erkek için yazılmış halidir.
  • şimdi izlerken farkettim, şarkının klibindeki takvim yaprakları türkiye gazetesi takvimi'nden... güzel bir sentez olmuş.
  • 90'ların o karanlık, puslu ve iğrenç döneminden hatırladığım pek az iyi şeyden biridir. zamanın epey ötesindeydi, hala da öyledir elbette. sound'larında bahsettiğim o karanlık dönem hissedilmektedir, ama yapacak bir şey yok. yıldız tilbe bu şarkıdan sonra hep düşüşe devam etti tabi ki.

    90'larda bayan vokal ve tutkulu aşk olayı vardı cidden tekrar düşündüm de. şimdi bayan vokallerin hali ortada, demet akalın çizgisi hakimiyeti var. bi de bu şarkı bana çok acayip şeyler hissettiriyor lan, bi çocukluğuma doğru bir yere, bir duyguya, bir korkuya doğru sürüklüyor ama bir türlü kesin hatırlayamıyorum...
  • türk pop tarihinin en iyi 10 şarkısı arasındadır. keşke yıldız tilbe, hep böyle şarkılar yapsaydı...
  • yıldız tilbe 96 yılında polis aracına bindirilirken çıplak sesle söylemişti bu şarkıyı. yıldız tilbe'ye olan tüm saygım o günden itibarendir.
  • müziği, vokali harika ama sözleri muazzam olan şarkıdır. sözlerine dikkat ederek dinlendiğinde içinden yaşanmışlığın taştığını hissettirir. özellikle "üşüdüm yorgan misali seril üstüme"den nakarata kadar olan dizeleri somutlaşır gözünüzün önünde. anlarsınız ki "acıdan geçen bir şarkı"dır. "delikanlım" sözü bir şey ifade etmese bile etkileyen şarkıdır. yıldız tilbe'yi hala var eden şarkıdır.
  • tuncel kurtiz' in seslendirmelerini yapacağı can dündar belgeseli..

    deniz gezmiş' in devrimci, espritüel ve bir o kadar da romantik olan kişiliği de ayrıca kare kare yansıtılıcakmış..
    kendisinin hiç görülmemiş polis videoları ve fotoğrafları ile beraber.

    ----not----:
    yollarda olmasam, oturur izlerdim.
hesabın var mı? giriş yap