demeye getirmek
-
-
-
dedirten başlık gibi bir şey.
-
anadolunun bir köyünde "demeye" isimli bir yiyecek varsa, ne bileyim kete gibi tarhana gibi zerde merde gibi, komşu teyzelerin belirli dönemlerde, örneğin muşmula mevsimi ya da kara kabak mevsimi geldiğinde, bişirip bakraçlara gatmak suretiyle gerçekleştirecekleri eylem.. lezzetli de bişeyse okuldan gelmiş ortaokul çocuklarının eve döndüklerinde "çocuklar nimet teyzeniz demeye getirdi hadi soğumadan yiyin" cümlesini duymalarıyla birlikte evde minik bir bayram havası yaşanması işten bile değildir.. böyle seyrek bir konuyu böyle sığ bir kelime esprisi kullanarak niye bu kadar uzattığımın sebebi konusunda ise spekülasyona girmeme özgürlüğümü kullanmayı tercih etmekteyim...
-
hic sevmedigim hareket. zaten anlamam da demeye getirilen seyi. ne diyeceksen de kardesim, demeye getirmekle ugrasma
-
-
değerli ama çocuksu ana kuzusu türk erkeği, kısıtlanma ve başının çaresine bakma demeye gelen kondomdan hazzetmez.
özel ilişkilerde, öteki üzülmesin diye gösterilen nezaket işlemez, işletilirse ters anlam kazanır. nezaket, tam sevgilin /muhatabın değilken gel gel demek sayılır. reddetmeyip arkadaş olarak tutmak "daha açıl, daha açıl. yürü bana, ben kaçayım sen kovala.." demeye gelir.
(bkz: demek/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap