• bir deniz haydutluğu değildir.
  • cok fazla zeki olmayi gerektirmeyen meslek.

    mohammed abdi hassan isimli somali vatandaşı korsan 2009 yılında bir belçika gemisine saldırdıktan sonra belçikalılar peşine düşmüş ama çok da yormamışlar kendilerini. haber yollamışlar "gel belçika'ya korsanlık kariyerindeki başarıları konu alan belgesel çekicez" demişler. bu hıyarto da ilk uçağa atlayıp brüksel'e uçmuş. film ekibi yerine polis karşılamış tabi havaalanında.
  • coalation ve nato gemileri, konvoy oluşturup çok sınırlı bir alanı korumaktadırlar (bab el mandeb -aden korfezi ) sevgili korsan abiler gemi azıya alıp maldivlerden -mozambique den gemi kaçırmaya başlayınca hra (high risk are ) ] dogu afrikadan hindistanın güneyi 77e e kadar genişletildi. gemiler silahlı guard alarak seyir yapar olunca saldırı vakkaları azaldı ve hra tartışmalar getirsede tekrar daraltıldı.

    kaçırılan bir türk gemisi hakkında : ben korsanların kumandanıyım ,istediğimiz parayı aldık gemiyi serbest bırakıyoruz ve tekrar kaçırılmayacaktır şeklinde bir garanti mektubu da görmüştüm bi aralar ne kadar gerçekti bilemiyorum
  • iki türü var: yasal korsanlık ve yasadışı korsanlık.

    yasadışı olanında (ki ingilizce karşılığı piracy) herhangi bir izin yok, bulduğuna çakıyor ve ganimeti hüpletiyorsun. esasında bu yapılan iş deniz haydutluğu ki holywood'un pompaladığı korsanlar tam olarak bu haydutlar. halbuki tarihsel olarak bakıldığında bu tür izinsiz, yasadışı korsanlar azınlıktalar. yani jack sparrow tipi korsanlık istisna iken barbaros hayrettin, turgut reis, kılıç ali paşa türü yasal korsanlıklar kural.

    yasal korsanlar ise aslında korsanlıktan ziyade deniz akıncılığı (guerre de course, corsair) yapıyorlar. gemim/kadırgam şudur, şu kadar tayfayla, şu bölgede, şu sürede, şu milletlere karşı akında bulunacağım (gerçi yeri geldiğinde müslümanlar müslümanlara, hıristiyanlar hıristiyanlara saldırmaktan geri durmamış), gelip geçeni yağmalayacağım diye gidiyor devletten/kraldan/padişahtan izin belgeni/korsanlık beratını (la patente de courso, lettre de course, lettre de marque) alıyorsun. böylece korsanlıktan elde ettiğin ganimetin belli bir yüzdesini (ör. osmanlı'da 1/5'ini) sana izin verenle paylaşıyor ve karşılığında da onun limanını kullanıp, lojistik ikmalini falan sağlıyorsun. zaten izinsiz korsanlığı istina yapan da bu lojistik imkânlar. çünkü yiyecek içecek için mutlaka ikmal yapmak zorundasın, saldırıdan hemen sonra sıvışıp güvenli bir limana sığınmalısın. hele ki bir de hava kötüyse, fırtınalıysa ve etrafta ayak basacağın tek bir kara parçası yoksa geçmiş olsun!

    bütün bu nedenlerle izinli ve yasal korsanlık en güzeli. hatta bu tür korsanlık o kadar olağan sayılmış ki ticaret gemilerinde taşınan yüklere ilişkin bir tür sigorta sözleşmesi sayılacak commendalarda korsanlık, yükümlünün (tractator), müşteriye (commendator) karşı yükümlülüğü kaldıran bir neden olarak belirtilmiş. nitekim 12 ila 16. yüzyıl, akdeniz coğrafyasında korsanlık ekonomisinin tavan yaptığı dönemler. cenevizler, bizanslar, osmanlılar, franklar, katalanlar, pisalılar, maltalılar, berberiler, memlükler, venedikliler korsanlık konusunda adeta birbiriyle yarışmış. bugün nasıl benzin istasyonları karayollarında sıralanmışsa, denizyollarında da ana ticaret rotalarında avlarını beklemiş korsanlar. mesela türkiye civarında en ünlü korsan yatakları finike, kıbrıs, midilli, rodos gibi merkezi rotaların hemen yakınındaki yerler.

    dahası, izinli korsanlıkta hem yağmalayanlar (yani korsanlar) memnun hem de yardım ve yataklık edenler (yani devletler). üstelik devletler, izinli korsanlar sayesinde daimi bir donanma beslemek gibi masraflı bir işten de kurtulduklarından daha bile kârlılar. savaş mı olacak, hemen topla korsanları olsun bitsin. bazıları donanma komutanlığına kadar yükselen ünlü osmanlı korsanları barbaros hayrettin'i, turgut reis'i, kılıç ali'yi, kemal reis'i bugün korsan olarak değil de muzaffer kaptan-ı deryâ ya da mücahid levendler olarak tanımlamak biraz ironik. ayrıca bu durum, devlet işini mafyaya gördürmek gibi görünmekle birlikte aslında tam tersi bir şekilde, yani işi ehline vermek şeklinde de yorumlanabilir. çünkü örneğin osmanlı donanmasının en büyük hezimetlerinden olan 1571 inebahtı deniz savaşı'nda osmanlı kuvvetlerine komutanlık eden kişi denizcilikle pek alâkası olmayan yeniçeri ağası müezzinzade ali paşa. peki bu yenilgiden ders alan osmanlı, ali paşa'dan sonra kimi komutan yaptı? bingo! korsanlık tecrübesi arş-ı âlaya erişen giovanni dionigi galeni'yi ya da bilinen adıyla kılıç âli paşa'yı. nitekim kendisi milim milim tanıdığı akdeniz'de rüzgar gibi esmiş, tunus'u alıp italya ve sicilya kıyılarında göz açtırmayan bir komutan olmuş. 87 yaşında bir cariyenin kolunda can veren eskinin kulağı kesik korsanlarından giovanni reis'in ruhuna el fatiha ya da belki pater noster*
  • 21. yy’ de halen devam etmesi
  • (bkz: korsan)
    (bkz: izbandut)
  • karasakal, kızılsakal ve mavi sakal'ı duymuşsunuzdur, peki ya sakalsız korsanlar?

    korsanlığın zirve yaptığı dönemlerde bile kadın korsanlara pek rastlanmasa da, yedi denizde dolaşan şaşırtıcı sayıda korkusuz kadın vardı.

    jeanne de clisson

    iyi bir hikaye genellikle yeniden anlatıldığında daha iyi bir hikayeye dönüşür. bu nedenle, bazen neyin efsane neyin gerçek olduğunu söylemek zordur. ancak jeanne de clisson (kızlık soyadı jeanne-louise de belleville) efsanesine inanılacak olursa, kendisi kötü bir anneydi. tam anlamıyla... jeanne de clisson terör saltanatına başladığında 7 çocuk annesiydi. yüz yıl savaşları sırasında, 14. yüzyılda, brittany dükü öldü ve fransa ile ingiltere arasında bölge üzerinde bir toprak anlaşmazlığı başladı. jeanne'ın ikinci kocası lord olivier de clisson bu kavganın ortasında kaldı ve fransız kralı 6. philip tarafından vatan haini olarak idam edildi.

    öfkelenen jeanne (hikayelere göre iki oğluyla birlikte) denize açıldı ve fransız kuvvetlerine saldırmaya başladı. ailesinin mal varlığını satarak, siyaha boyadığı ve kırmızı yelkenlerle donattığı üç gemi satın alabildi. acımasızlığının boyutları tam olarak bilinmese de, karşılaştığı her fransız asilzadesinin kafasını bizzat kestiği söylenir.

    grace o'malley (gráinne ní mháille)

    irlandalı "korsan kraliçe" grace o'malley, gelmiş geçmiş en kötü şöhretli korsanlardan biridir. 1530 yılında doğan grace, babasının lideri olduğu denizci bir klanda büyümüştür. iyi bir evlilik yapmış (iki kez) ve zamanını mülkünü her ne şekilde olursa olsun savunarak geçirmiştir... ve iyi bir önlem olarak başkalarının mülkünü almıştır. acımasız ve korkusuz olan grace'in oğullarından birini bir gemide doğurduğu ve bir gün sonra gemiyi savunmak için savaşa girdiği söylenir. bu da yetmezmiş gibi grace, kraliçe elizabeth'ten bir görüşme talep edecek kadar cesur olduğunu kanıtladı. yakalanan kardeşinin ve oğullarının serbest bırakılmasını talep etti. kraliçe de bunu yerine getirdi.

    ching shih

    (ekşişeyler; fahişelikten korsanlığa uzanan acayip bir hayat hikayesi: ching shih)

    son derece ünlü bir korsan olmasının yanı sıra, ching shih tartışmasız en başarılı korsandı. fahişe olduğu dışında erken dönem hayatı hakkında çok az şey bilinmektedir, ancak 1801 yılında cheng yi adlı bir korsan tarafından yakalanmış ve daha sonra onun karısı olmuştur. birlikte denizlere açılmışlar ve kızıl bayrak filosu olarak bilinen bir korsan ordusu kurmuşlardır. cheng yi'nin 1807'de ölümü üzerine ching shih, yüzlerce gemi ve yaklaşık 50.000 korsandan oluşan filonun komutasını ele aldı. onları katı bir davranış kuralıyla hizada tuttu ve çoğu suç başlarının kesilmesiyle cezalandırıldı. filo o kadar durdurulamazdı ki -hatta bazen kıyıda olmayan şehir ve kasabaları vurmak için daha küçük teknelerle nehrin yukarısına bile çıkıyordu- çin donanmasının amirali onun tarafından yakalanmaktansa intihar etti. sonunda, çin hükümeti tarafından af teklif edildi ve ganimetleriyle birlikte kırsal kesime çekildi.

    anne bonny

    anne bonny bir öncüydü. irlanda'da doğdu (kızlık soyadı anne cormac) ancak genç bir kızken ailesiyle birlikte daha sonra amerika birleşik devletleri olacak olan yere göç etti. babasının isteklerine karşı gelerek bir denizci olan john bonny ile evlendi ve onunla birlikte mecazi gün batımına doğru yelken açtı. evliliği kötü gidince, kötü şöhretli korsan john ("calico jack") rackham ile birlikte oldu.

    birlikte bir gemi ele geçirdiler ve jamaika kıyılarını yağmalamaya başladılar. her ne kadar kadınlar gemide uğursuz sayılsa da, anne cinsiyetini gizlemek için çok az şey yaptı - mürettebat arkadaşı mary read'in aksine (daha sonra onun hakkında daha fazla bilgi). 1720 yılında rackham ve mürettebatı yakalandı. mürettebatın erkek üyeleri korsanlık suçundan asıldı, ancak bonny ve read sadece kadınların yapabileceği bir şekilde idamdan kurtuldular - hamilelik! bonny daha sonra serbest bırakıldı ve hayatının geri kalanını daha sakin bir şekilde yaşadı.

    mary read

    mary read gayrimeşru bir kız çocuğu olarak doğdu ama meşru bir erkek çocuğu olarak yetiştirildi. kocası denizde öldükten kısa bir süre sonra annesinden doğan üvey kardeşine, büyüyene kadar büyükannesi bakacaktı. kocası öldüğünde, meryem'in annesi hemen meryem'e hamile kalmış ve doğumundan sonra onu ölen oğlunun yerine koymaya çalışmıştır.

    ancak büyükannenin aklı başına geldi ve bu plan sona erdi. ancak meryem'in annesi onu erkek gibi giydirmeye devam etti ve ev işlerinde yardımcı olarak çalıştırdı. gemilerde çalıştı ve hatta erkek olarak orduya katıldı. bir hollanda gemisinde yolculuk ederken, mary "calico jack" rackham ve mürettebatı tarafından yakalandı. kısa süre sonra sırrını keşfeden rackham'ın sevgilisi anne bonny ile arkadaş oldu. en iyileriyle birlikte yağma ve talan yaptılar ama bu uzun sürmeyecekti. nihayetinde yakalandıklarında, her ikisi de "hamile" olduğunu iddia ederek idamdan kurtuldu, ancak mary hapishanede öldü.

    rachel wall

    rachel wall'un (kızlık soyadı schmidt) 1760 yılında pennsylvania'da doğan ilk amerikalı kadın korsan olduğu düşünülmektedir. on altı yaşındayken george wall ile evlendi ve çift kısa süre sonra boston'a taşındı; rachel burada hizmetçi, george ise balıkçı olarak çalışıyordu. meslekleri onlara çok az para kazandırıyordu ve george korsanlık yapmak için bir plan yaptı. küçük bir mürettebatla denize açıldılar ve güzel havalarda balık avladılar. fırtınalardan sonra, zor durumdaymış gibi davranıp kendilerini kurtarmaya gelenleri yağmaladılar. bu plan yaklaşık bir yıl boyunca işe yaradı, ta ki kurt ağlayan çocuk modasına uyarak bir fırtınaya yakalanıp teknelerinde onarılamaz bir hasar oluşana kadar. rachel kurtuldu ama george zamansız bir sonla karşılaştı. kocasının ölümünden sonra bile suç hayatına devam etmiş, karada hırsızlık ve muhtemelen fahişelik yapmıştır. sonunda genç bir kadına saldırdığı için tutuklandı ve korsanlık da dahil olmak üzere suçlarını itiraf ettikten sonra idama mahkum edildi. massachusetts'te idam edilen son kadın oldu.

    kaynaklar linklenmiştir.
hesabın var mı? giriş yap