• her gün gemide düzenli olarak 24 saat boyunca üretiyoruz. günde ortalama 7 ton civarı saf su üreterek, bu suyu çalışan makine sistemlerinde, banyo ve yaşam mahallinde kullanıyoruz.
    üretilen 7 ton civarı su günlük harcamindan genel olarak fazla olduğu için, bir sonraki limana varışta genel olarak sorunsuz bir şekilde ulaşmış oluyoruz.
    prensip olarak basit bir mantık; vakum altında suyun kaynama derece düşürülerek damıtılması durumu. tabii ki bu üretim için gerekli enerji seyir esnasında gemi bünyesinde mevcut olduğu için ekstra bir maliyeti olmuyor fakat bunun gibi bir tesisi karada inşa etmek için kapsamlı bir tesis ve ciddi manada üretilmesi gereken güç gerekecektir. bilim cağında olduğumuza göre kesinlikle ve kesinlikle bu tarz tesisler uygun maliyetlerle inşa edilecektir , edilmesi zorunludur.

    görsel

    görseldeki ürün bahsi geçen deniz suyunu , saf suya dönüştüren sistem.
  • bizim memlekete bu teknoloji gelsin, marmara denizini kurutmassak ben de birşey bilmiyorum.
  • israil'in yıllardır kullandığı yöntem. türkiye'de kullanmak mantıksız. hem maliyetli, hem de üretimin çok yüksek olması lazım. 80 milyona yaklaşan bir nüfus var. ayrı olarak, zaten şişkin olan su faturalarını götümüze sokabilir.
  • tubitak'ın şu anki içler acısı halini görüp yardım etmeye karar verdim. projemi inceledikten sonra tekrar konuşalım.hayvanat bahçesi müdürünün tübitak'a müdür olması

    (bkz: sizi bilmem ben evde atom parçalıyorum)
  • yatırım ve işletme maliyetleri doğal kaynaklardan elde edilen suya göre çok yüksek olan yöntemdir.

    yalnızca tesisi kurmakla bitmiyor, işletmek için de yüksek maliyet ödemeniz gerekir.

    prensip olarak deniz suyunun içerisindeki tuz ve minerallerin arındırılması olarak çeşitli biçimlerde yapılabilen bir yöntemdir. (bkz: osmos) (bkz: distilation)

    günümüz ticari gemilerinde sürekli uygulanarak, mürettabatın kullanma suyu ihtiyacı karşılanır. gemilerde seyir esnasında hali hazırda enerji üretimi olduğundan, maliyeti arttırmaz, tam tersine işlem sırasında atıl ısı enerjisi kullanıldığından geminin işletme maliyetini düşüren bir yöntemdir.

    ama karada yaşayan insanlara bununla su üretmeye başladığınızda, mutlaka bir enerji ihtiyacınız olacağından maliyetli olacaktır.

    günümüzde zaten hem zengin olup, hemde çöl iklimi olan ülkeler bile bu yöntem ile kısıtlı bir biçimde vatandaşlarına su sağlayabilmektedir. (bkz: bae) (bkz: israil) (bkz: avustralya)

    gelecekte mutlaka, zorunda kalan ülkeler daha çok kullanmaya başlayacak ve maliyetine katlanacaktır.

    ama istanbul için düşünülmesi bile saçmalıktır kanımca.

    problemin kendisi zaten bu kadar ufak bir coğrafyada bu kadar çok kişinin yaşayıp suya ihtiyaç duymasıdır.

    bu inşaat hızıyla istanbul'da insanları yaşamaya davet etmeye devam edersek bir süre sonra, bırakın deniz suyundan üretimi, direkt fırat ve dicle nehirlerini bağlasak yine de yetmeyecektir.
  • nüfusu tek bir alanda lüzumsuzca şişir.
    ondan sonra istanbul' a yapılması lazım de.
    onun yerine nüfusu dengeli dağıtsak?
    yatırımları ülke geneline yaysak?
    kanal istanbul gibi saçmalıkları rafa kaldırsak?
  • (bkz: fresh water generator) 7 ton su üretimi büyük veya ufak farketmeksizin uluslararası seyir yapan herhangi bir gemi için oldukça düşük bir rakamdır. titanyum “heat exchanger” veyahut “condenser” plakalarının tuz bağlamış olması olasıdır. düzenli(3-4 ayda bir) temizlik ile ve gerektiğinde plaka contaları yenilenerek üretim en az 2 katına çıkarılabilir. ayrıca şuan çalıştığım 26(yaşlı) yaşındaki gemide de kitap değeri 24 ton/gündür. işin özü deniz suyundan tatlı su elde etmek ilkokul çocuğunun anlayabileceği şekilde suyu kaynatıp yoğuşturma tekniğiyle mümkün ama sıkıntı saatte 1 ton, 4 saniyede 1 litre deniz suyunu buharlaştıracak enerjiyi bulmakta. ki bu sadece 20 kişinin çalıştığı bir geminin ihtiyacı olan su.
  • arkadaşlar, çok önemli bir nokta her zaman gözden kaçırılıyor. televizyonda da reklam gördükçe çok sinirleniyorum. halkı kandırmaya çalışıyorlar. diş fırçalarken musluğu kapat saçmalığın daniskası.

    2018 yılında dsi tarafından yapılan araştırmaya göre, su tüketiminin dağılımı şu şekildedir.

    tarımda %74, sanayide %13 ve evsel kullanımda %13 .

    bizim evsel ihtiyaçtan önce tarımda verimsiz kullanılan suyu çözmemiz gerekiyor.

    tüm tarlaların damlama sistemine geçmesi gerekiyor.

    bunu yaparsak deniz suyunu arıtmaya ihtiyaç kalmaz.

    dsi araştırması

    sıradan bir domates tarlasında su tüketimini görmeniz için örnek video

    youtube link
  • acil olarak yatırımların yapılması gereken içme suyu elde yöntemi. özellikle istanbul'a.

    iklim krizi iklim krizi diyorlardı, öyle yavaş yavaş geldi ama birden hızlanacak. insan susuz yaşayamaz.

    bu yöntem pahalı deniyor ama tarımla birleştirilen çok güzel örnekleri var.
  • sadece % 20 fazla maliyetli ise iyiymiş dediğim. şimdiden çalışmaya başlasalar iyi ; keza gelecek 20 yılda arap'lar bu olaya ambargo falan koydurtur. paranın gözü kör olsun.

    büdüt : yine imla.
hesabın var mı? giriş yap