• etin yenebileceği en güzel kebap türüdür.. bir tür tandırdır diyebiliriz ama kuyuda değil odun fırınında pişer.. yapımı oldukça ustalık istediği gibi öyle hemen her kebapçıda yemek ne yazık ki doğru değildir..

    ustamız fırını sabahtan yakar, odun ateşidir.. ateş tuğlalı fırınımız iyice kızdıktan sonra öğleye doğru ateşi alır ve etleri fırının içine kancalarla asar.. koyun etinin ön kolundan yapılır bu kebap.. sanıyorum ki asılan etlerin altına da eriyen yağları biriktirmek için bir tür tepsi konur.. fırının sıcaklığıyla etler müşteriler gelene kadar pişer ki müşteriler de zaten öğle yemeği için gelirler.. örnek vermek gerekirse saat 2-3 gibi kebapçıya giderseniz, size çok büyük olasılıkla kebap kalmadı diyecektir ustası.. öyle yarım kilo bir kilo atıver fırına diye birşey yoktur.. öğle yemeği için gittiğinizde tıklım tıklım dolu olduğundan yer bulmakta zorlanmanız doğaldır.. kişi başı yaklaşık 400 gr. isterseniz ancak yetecektir.. aslında yetmeyecektir de yetsin artık.. haa, bana kalsa ben 1 kilo eti çok rahat götürürüm, o ayrı.. (ciddiyim) sipariş gramajını garsona söylersiniz size 2 3 dakika içinde servis yapılır.. ustamız askıdan aldığı ön koldan istediğiniz kadarını tartar ve güzelce kesip doğrar.. doğrarken altında tırnak pidesi vardır.. ayrıca üzerine sıcak pideler o sözettiğim yağ tepsisine banılarak usulca yağı sızdırılıp masanızın ortasına konacak olan servisinizin üstüne kapatılır.. haliyle pide de yetmez ve siz ek pide istersiniz onlar da hemen yağlayıp getirirler..

    yerken bir parça pide ile bir parça et kavranıp tuz ekilerek ya da tuza banılarak yenir.. kimyondur şudur budur hiç gerekmez.. öylesine güzel ve doğal bir besindir ki yanında başka iticileri aramazsınız.. özellikle etlerin altındaki pidenin tadına doyum olmaz.. ve evet el ile yenir, bunu çatal ile yemek cahillik olur.. hatta geçenlerde bir kız bir oğlan gelmişler, kız başlamış yemeye elleriyle oğlan bakakalmış.. ardından kürdan ile davranmış oğlan ki akıllara zarar.. bu olay birlikteliklerini nasıl etkiledi bilemiyoruz haliyle.. ama işin esprisi bu kebabın el ile yenmesinde yatar.. sonrasında lavaboda sıcak su zaten vardır, yağlanmış olan elinizi tertemiz yaparsınız..

    şimdi buraya kadar herşey iyi güzel hoş ama bugün bu kültürümüze de çok büyük balta vuruluyor ve ben bunu kabullenemiyorum.. sözüme başlarken belirttiğim gibi ustalık işidir ve benim anlattıklarımda bile çok önemli eksikler vardır mutlaka ama bugün herkesin en meşhur kebapçı olarak enver'i göstermesi enver'in en iyi kebapları yaptığı anlamına gelmiyor ne yazık ki.. ben enver'de en son 9-10 yaşlarındayken yemiştim ve geçenlerde tekrar yeme fırsatı buldum.. babam enver'de yemeyin dese de çoktan yerimizi ayırtmıştık.. enver'in kebapları artık yağsız oluyormuş, bana göre yağsız diğerlerine göre az yağlı işte.. ve gerçekten de hayatımda ilk defa bu kebap boğazımdan geçmedi.. etlerin arasında minik de olsa yağ yoktu ki biz yağlı tarafından istemiştik üstelik.. yağ dediğim öle beyaz falan değil, kızarmış olur.. pideler de aynı şekilde nasıl becerdiyse yeterince yağlı değildi.. haa enver zamanında bu işi doğru yaparmış ama şimdi "sosyete kebapçısı" olmuş dediler ve ben de bir daha enver'e adımımı atamam bu yüzden.. böyle bir konuda ikilik olmaması gerekir ama olmuş işte geçen sürede..
    bu yüzden diyorum ki; gerçek denizli kebabını yemek istiyorsanız gene bayramyeri'nde "kebabçı halil"'i sorun(ya da alibaşoğlu diye de bilinir) size göstereceklerdir.. ve halil'de de ayrıca yağlı tarafından isteyin.. atatürk resimlerinden duvarının rengi görünmez kebapçı halil'in, bir de bu güzelliği vardır oranın, daha da bir kanınız kaynar..

    ayrıca dikkat edin, iki kebap dükkanı yanyana olup da birisi tıklım tıklım iken yanındakinin bomboş olması da ustanın farkıdır.. ve kesinlikle şakaya gelecek bir tarafı yok bu olayın.. et'in en güzel tüketim şeklinden bahsediyoruz sonuçta.. aman diyeyim siz siz olun bu kebaptan yemediyseniz bir an önce yiyin.. bünyenize hiç bir ağırlık vermez bu kebap.. yağlı falan diye de korkmayın o yüzden..
  • aşırı lezzetli bir kebaptır. katkı maddesi barındırmaz, genelde tırnak pidesi üzerinde servis edilir. bayramyerinde öğle saatlerinde yemek makbul olanıdır. fiyatlandırma bir kilogram etin iki katı şeklinde olmaktadır, porsiyon yerine kilogramla tercih edilmelidir.
  • enverde önünüze getirilen 1 porsiyonla asla doymayacağınız,4 kişinin 2 kiloyla bile doymayacağı* kebaptır. biraz pahalıdır, hazırlıklı olun.
  • bir koyunun alabileceği en doğru en lezzetli formdur.
  • yol üstü lezzet durakları adlı programın da durak noktalarından birisi olmuş, tarihi çarşının bir köşesinde yeralan dükkan otopark vb. gereksiz detaylardan eksi puan almıştır.

    mms://vod.cnnturk.com/a1200/d1/cnnturk/program/lezzet_duraklari/CN-LEZZET_DURAKLARI-28-DENIZLI.wmv
  • denizli'de bayramyeri mevkinde yoğunlaşmış kebapçı adını verdiğimiz restaurantlarda tek menü seçeneğiyle bulunan,koyunun-dananın boyun etinin alabileceği en güzel format.yemek için gittiğinizde çatal,kaşık,bıçak benzeri aparatlar istemeyin,adama "arkadaşım pek cahilsin" bakışı atar garson arkadaşlar.ayrıca bu kebap sadece el vasıtasıyle yenilir,yenmelidir.kalorisi paha biçilemezdir.
  • anavatanı bayramyeridir ama pek bilinmesede denizli antalya karayolu üzerinde de vardır bu kebapçılardan.bayramyerinden farklı olarak kebap tabağını ispirto ocağı üzerinde getirirler.et sürekli sıcak kalır bu sayede kababı yavaşça* tadını çıkararak yiyebilirsiniz.bunun dışında elle yeme geleneği ve domates soğan kombinasyonu burada da uygulanmaktadır.
  • denizlili olmama rağmen geçen yaza kadar bilmediğim, hoze sayesinde tanıştığım leziz kebap. bilmeyen denizlililere ya da yolu denizli'ye düşenlere şiddetle tavsiye ederim.
  • kebabın en dogru, en leziz formatı bu olsa gerek... sadece kebap ve sen, o derece bir sadelik. ne çatal ne başka bir gereç... ama mayıs sıcağında ve akabinde sampiyonluk maçına (bkz: 30 mayıs 2009 denizlispor beşiktaş maçı) gidilecekse tüketilmesi pek tavsiye olunmaz. zira yağı, insan damarına direkt enjekte oluyor sanki. oturduğunuz yerde terlemeye başlıyorsunuz ama ayağa kalkmak için de ciddi bir azim gerekiyor. bu kadar kalori ile koşarak dönülebilir istanbul'a. bir başka alternatif yağ yakma yöntemi olarak ise dönüşte afyon'a girilip karahisar kalesi ziyaret edilebilir. ben yaptım, içim biraz rahatladı valaa.
hesabın var mı? giriş yap