• didim'de mavişehir yakılarında bulunan , karayolu ile yürüyerek yarım saat belki biraz daha fazla süren şayet deniz kenarından gidilirse 15 dakka civarında varılabilecek çok eski bir site....

    a , b, c bloklarından oluşur...sitenin kendine ait 2 kumsalı ve civarında 5 dakkalık yürüme ile ulaşılabilecek bikaç tane daha kumsal vardır....

    bu site diğer sitelerden biraz değişiktir...etrafında sınırları çitleri yoktur.... denize bitişik tepeler üzerine kurulmuştur... diğer sitelerin aksine evler birbirinin aynısı değildir her evin kendine has tasarımı görüntüsü vardır...

    siteye ait 2 kumsalın birleşme noktası sayılabilecek biryerde insanların çay çorba hoşaf meyvasuyu içtiği , çocukların atari oynadığı , eski toprakların bitmek tükenmek bilmeyen tavla ve okey müshabakalrına ev sahipliği yapan bi gazinomsu yeri vardır ki bu mekanın bende derin anıları vardır.... hemen gazinonun kapalı kısmının arka tarafında bir bakkal vardır...bakkaldan 15 adım ileride bir pideci vardır ki 3 nesildir babadan oğula geçer bu pidecilik olayı ..her gelen bir öncekinden kat kat daha iyi pide yapabilme başarısını göstermiş ben de bu 3 kuşak pideciden son 2sinin pidesini yeme şansına erişmişimdir...

    gazino dan a blok tarafına yürürken bi çocuk parkı vardır...bu çocuk parkında da 6 kişilik büyük bi salıncak vardır...parkın ilerisinde hemen bi iskele vardır burdan iyi balık avlanır.... zaten bu iskelenin elirisinde de a blok kumaslı vardır...

    sitenin bu sahil kısmı dışında içerisine girince de kaybolma ihtimali yüksektir ama sitenin içerisi , birbirine son derece yakın evlerin kendilerine ait bitki örtülerinin de kaynaşmasından ötürü adeta bir jungle havası yaratmakta ve insanda yürüdkce yürümek isteği uyandırmaktadır...bilhassa geceleri gençler sıkca bu eylemi yaparlar.... sahil kısmı da pek bir şen şakrak olur....

    senelerden sonra dün uğradıım bu yerde , en son gördüğümde bacak kadar olan arkadaşlarımın eşşek kadar adamlar olduğunu gördüm tıpkı benim gibi.... duygulandım ... çarpık bacaklı kız arkadaşlarımızn da adeta mankenlere taş çıkartacak kadar güzelleşmiş olduklarını gördüm ... ona da ayrı hislendim.....bi 10 sene sonra da kucağımızda çocuklarımız ile mi orda bir araya geleceğiz acaba diye de düşünerekten bu güzel siteden ayrıldım.
  • denizlinin önde gelen zenginlerini,öğretmen ailelerini ve yer yerde benim gibi denizliylen alakası olmayan insanları barındıran büyük ve güzel sitedir.giriş tabelasında 2 adet horoz bulunur.tuhaf bi sitedir.bu sitenin gençleri pek eğlenir.sürekli ortada siteyle ve sitenin ileri gelenlerine dair bir dedikodu vardır.kumsalları diğer denize sahip olmayan sefil sitelerden gelen insanlarla dolar.gençler fingirdeşmek için sarıkum adlı plajına gider.didim deki hemen hemen her gencin bir sarıkum macerası vardır.siteye gelen esnaf sitenin her bir yanında bulunan megafon sistemiyle site sakinlerine kadir öz adlı ayakta emanet duran adam tarafından duyurulur.sitenin 2 adet bekçisi vardır.bunlardan biri efsane olan pali(parmak bekçi mehmet ali)diğeri her daim çekirdek çıtlayan arif abidir.gazino adı verilen yerde dünyanın en büyüğü olduğu söylenen lakin artık eski büyüklüğünde olmayan bir kaucuk ağacı vardır.hemen arkasındaki alanda sitenin veletleri top oynar.(bkz: ali).gençliğimin en güzel anlarını yaşadığım hala da yazları yaşadığım çok güzel bir yerdir.
  • efsanevi bi pideciye sahip olan didim sitesi. sarıkum gibi bi dalga eğlencesi vardır, biz çocukken dalgalar dev gibi gelirdi. sanırsam sitede yaşayan tek denizlili öğretmen hafif sadist hazırlık hocamız salih sucu'ydu *. bilmiyorum hala oralarda mı...

    çocukluğum * burda geçmiş, marketten ilk porno dergiyi bu sitede çalmışımdır, ilk kız arkadaşım bu sitedendi. gerçi 11 yaşında ne kızıysa zaten salaklık işte, görüyoruz abilerden ablalardan hevesleniyoz.

    en son neredeyse 10 yıl önce kalmışım adam gibi, gene de ara sıra *giderim. heyt be, atari salonundaki amerikan güreşi oyunu vardı nasıl da oynardık. hayrettin* vardı galatasaray kalesinde, tsyd kupasında cimbom attıkça hayrettin yiyodu, sanırsam fener bizi 5-4 gibi garip bi skorla yenmişti. sonra ben sinirden c bloktaki kurbalardan birini ezmiştim. gerçi o kadar kurba arasında zor olan ezmemekti.
  • arkadaşlıkları özlenendir. hep çocuk olsak da saçmalasak dedirtir.
  • muhtesem olur buranin gecesi, ruzgarli havasi. raki, bira.. pidesini soylemiyorum bile hic. didim'in guzelliklerinden biridir. ozletir kendini memleketin neresinde olursan ol. sakli yerlerden..
  • site gibi site harika denizi ayrı güzel cafesi hizmeti ayrı güzel
  • özlediğim.

    hayret uzun süredir kimse yazmamış. acayip bir bağlayıcılığı var. tutkunu ve esiri oluyorsunuz. dös seni çağırıyor. dışarıdan birine bunu anlatmak zor. orada uzakta bir yazlık var, gitmesek de görmesek de o yazlık bizim yazlıktır misali. artık eskisi kadar uzun gidemesem de her yaz uğramadan duramadığım. işin ilginç yanı bu durum babadan oğula geçiyor galiba. krallık gibi bir şey. çocuklar adeta gün sayıyor gitmek için. kıştan programlar yapılıyor.

    insanın ilkokul arkadaşlıkları bitiyor keza lise, üniversite de ama buranın arkadaşlığı bambaşka. şöyle bir geriye bakıyorum da hala hepsi ile görüşüyorum. bunun sebebi belki aynı sosyo-ekonomik çizgide olmak. dediğim gibi sihirli bir aurası var şimdi bizlerin çocukları tıpkı seneler önce ki gibi arkadaş olup bir geleneği devam ettiriyor.

    zamanda geriye dönme imkanım olsa bütün yaz kararıp şezlongcu gibi gezdiğim, akşamüstü c'de voleybol oynayıp artık son enerji ile suya atlayıp eve döndüğüm, akşamdan sarıkumda sabahlayıp üniversite sınavı sonuçlarının gazete ekinde açıklandığı günlere dönmek isterim. bu da böyle bir ritüeldir dös için.
  • ailemizin 1974'den beri benim ise 1980'den beri gittiğim site. ( yok aradaki 5 yılda free takılmadım henüz doğmamıştım )

    çocuklukta babanın sırtında denize gitmek, annenin domates peynir ve biber koyduğu dünyanın en lezzetli sandwichini yemek, gazinoda atari, langırt oynamak. eşek gibi bütün gün suda kalmak yüzüp durmak.sitede yürümek

    ergenlikte gizli gizli bira içmek ( herkes her şeyi biliyorda işte onlar bildiğini bizden saklıyordu herhalde ), sarıkumda ateş yakmak, sahilde gitar çalmak, eşek gibi bütün gün suda kalmak yüzüp durmak.sitede yürümek

    gençlikte santana denen artık yıkılmış sabahları çiğbörekçi akşamları disko olan mekana 2.5 km yürümek, ya da yan sitedeki eşek damı dediğimiz adı disko kendisi çay bahçesi olan mekana gitmek. arada altınkum'a kaçmak. mangal yakmak. eşek gibi bütün gün suda kalmak yüzüp durmak.sitede yürümek

    orta yaşta ( şimdiki zaman ) eş dost hısımla dünyanın en keyifli muhabbetlerini yapmak çünkü o çocukluktan beri arkadaşsınızdır, gezmek, eğlenmek, iki kadeh atmak, eşek gibi bütün gün suda kalmak yüzüp durmak.sitede yürümek.

    her yaş gurubunda pide yemek, gazinoya inmek,güneşin batışını sarıkumdan izlemek, aynı yerde gündüz dalgalarla oynamak, buranın havasını içine çekmek, çekmek, çekmek ki gidemediğin zamanlar yetsin...

    hayatımın en iyi arkadaşlıklarının kayda değer bir kısmını buradan edindim.

    sarıkumda üniversite sınav sonucunu bekleyip sabahlayıp, gazeteden kazanıp kazanmadığımıza baktığımız günler.

    öle vik vik cep telefonu da yok, sabit telefon var ama iletişim genelde bahçeye bağırarak "hadi ben geldim aşağı inelim diye"

    off özledim ulen gerçi 3 gün önce geldim ama özledim, en çok da babamın sitedekini sesini özledim, bu sene gelemedi, çünkü sonsuzluğa uğurladık babacığımı...

    neyse ağlamadan entry'yi sonlandırayım
hesabın var mı? giriş yap