• etrafıma bakıyorum, birileri var, birşeyler söylüyorlar. anlamsız...

    kulaklıklarımı takıyorum, alırken ne kadar da sevinmiştim. birşeyler çalıyor, duyuyorum. duyuyor muyum, duymak nedir?

    gülen insanlar görüyorum. varoluyorlar, haberleri yok. gülerek varoluyorlar. ağlayarak varoluyorlar. ama onlar var. ben var mıyım? ortada ben diyecek birşey kalmadı ki.

    okula gidiyorum, orada da bir sürü varoluş. istediğim, istemediğim herşey varolmuş. ne yazık ki vizeler de varolmuş...

    doktora gidiyorum. ''kaygıya bağlı'' diyor. peki ben neye bağlıyım, rüyaya mı, gerçeğe mi, gerçek nedir?

    hadi anne, tüm kabuslarımda ağlamamı duyar, uyandırırdın. neden bu kadar geciktin bu sefer?

    depersonalizasyon, ''ben'' demenin en zor olduğu hastalıktır.
  • kendini olduğundan farklı ve yabancı algılamak..kendi bedeninin içinde yaşarken, kişiye aslında öyle değilmiş gibi gelmesi, kendine dışarıdan bakıyormuş hissi ve rahatsızlığı. ayrıca travmatik stres bozukluğu belirtilerinden biridir.
    (bkz: travma sonrasi stres bozuklugu)

    bonus;
    (bkz: derealizasyon)
  • genellikle çocuklukta yaşanan travmalara karşı geliştirilmiş bir savunma mekanizmasıdır. yaşadığı büyük olumsuzluktan kaçış yolunu bulamayan çocuğun beyni, bulunduğu ortamı gerçek değilmiş gibi göstererek bireyin yaşadığı kötü olayla baş edebilmesini sağlar. ilerleyen yaşlarda kişi her kaygı/stres anında istemsiz olarak bu savunma mekanizmasını kullanabilir yani depersonalizasyon yaşayabilir.
  • (bkz: bu ben değilim)

    kişi antidepresan kullanırken iki kişi gibi hissedebilir kendisini,biri ilaçla kurtulmaya çalıştığı hali,diğeri de ilaçla normalize olmakta olan hali.ve sosyal ortamlarda normal davranmaya başladığında sanki kurtulmaya çalıştığı diğer kişiliğinin "beni bırakma" diyen gözlerle arkasından baktığını düşünür.çünkü o kendisidir.onun gibi yaşamak istemektedir.ama dünya ve diğer insanlar rahat etsin diye psikiyatri kliniği üretim merkezinden çıkmış prototiplerden olmaya doğru gitmektedir.

    not:lustral kullanırken yaşanmıştır.
  • gördüğüm kadarıyla her bünyede farklılıklar gösteren bir olgu. "ben illüzyonu"ndan kurtulma hali. çocukluğumdan beri yaşarmışım. deneyimlerim anlık olduğundan hiç üstüne gitmemiştim.

    bazen elime falan bakarken başlar, ama bu kafaya bilinçli girerim. bazense sadece masamdaki objeleri incelerken kendi gelir. o yabancılık hissinin yanında beni bir utanç basar. kıçımdan başımdan utanırım. ilk zamanlar biraz gerildiğimi hatırlıyorum. gitsin diye beklerdim öylece. sıcak basardı. sonra eğlenmeye başladım. kendimi (aslında sadece bu yerimde oturan insanı) dışardan görmek, onu incelemek, ona sempati duymak eğlendirdi beni. "ben" demek de ilginç geliyor şu an.

    fakat o his geldiğinde kurtulmam hiç zor değildir. televizyona falan bakarken geçer. biri odama girip "n'aber?" derse geçer. aslında bu patalojik olgu benim için sorun değildir yani. şikayetçi değilim. paylaşacak kimsem olmadığı için yazıyorum. yani anlatmaya çalıştım ama şu tarz diyaloglar oldu:

    - oğlum sana hiç olmadı mı?
    - yok valla öyle bi şey olmadı.
    - hani böyle koluna falan bakarken olur. yabancılaşırsın.
    - yok ya öyle bi şey olmadı.
    - ya hani olur ya böyle; et yığını gibi hissedersin kendini, o kişi değilsindir o an, kendini incelersin, cinsel organından utanırsın falan?
    - yok bana öyle bi şey olmadı.

    çocukluğumun ve ergenliğimin büyük bir kısmını yalnız geçirdim. sıkıntıdan evde tek başıma yapabileceğim her şeyi yaptım diyebilirim. salon zemininde alkolü yakarak şekiller çizerdim mesela.

    yıllar sonra gelen edit: artık hiç olmuyor. çocukluğumu kaybettim galiba.
  • anormal psikolojide kendi varligindan benliginden psikolojisinin realitesinden
    uzaklasma seklinde patalojik olgu

    (bkz: yabancilasma)
    (bkz: kendine yabancilasmak)
  • ankara'dan istanbul'a otobusle gelirken, gecenin bir vakti bolu dagi ulusoy doruk tesislerinde durdugunuzda, bir gozunuz kapali digeri yarim acik wc'lere kosar (hizli adimlariniz arasinda 'bu saate burayi kim temizledi de bu kadar kaygan?'diye soylenir), yuzunuzu yikamak icin kendinizi aynanin onunde bulursunuz. iste tam o anda tepedeki floresan isiginın akut etkisiyle, aynadaki sahsiyet siz degilmissiniz gibi gelir, anlayamazsiniz, tuhaf olursunuz. (bkz: floresan isigin psikolojik etkileri)
  • genelde aşırı anksiyete durumlarında içine girilen farkındalılık durumu.
  • panik atak sırasında yaşanılabilir.
  • ben illüzyonunu ortadan kaldirarak gecici bir sureligine de olsa gercekle yuzlesmenizi saglayan durum. kendini dunyadan ayiran sinirlari olan baska ve butun bir sey saymanin normal sayildigi bir dunyada elbette korkutucu olacaktir. ama bu korkuya yenilip kacilmazsa ve korkuyla degil de merakla neler oldugunu, bu deneyimin nasil bir sey oldugu sorgulanirsa pekala hayata ve kendin denilen seye baska gozlerle bakabilmek mumkundur.

    ayrica (bkz: şamanizm)

    bir zamanlar ben algisi tuhaf bir seydi. hayat ne tuhaf, vapurlar filan...
hesabın var mı? giriş yap