• (bkz: sallama çay)
  • ulan gülüyosunuz ama ibine evlatları ben de lahmacunu alıp koştuydum cumartesi günü. kırk yılda bir cumartesi günü çalışayım dediydim... imalattaki işçilerle birlikte toplasan 40 kişiyiz, 120 lahmacun söyledik. neyse efendim, lahmaçlar geldi ben yavaş yavaş salatayı ilk lahmacunun içine yayarken bir baktım ki amk evlatları ikinciye geçmişler. işte tam o sırada deprem oldu, önce şöyle bi' "ananıskiim deprem oluyo" deyu telaşla kapıya yöneldim, sonra lahmacunlar geldi aklıma... deprem sikimsonik richter'li bir şey de olabilirdi sonuçta. o lahmacunlardan bir tanesini almalıydım. seri bir şekilde döndüm ve masadaki sıcacık lahmacunu alıp allah ne verdiyse depara kalktım. dışarı çıkar çıkmaz da dürüp gömçükledim lahmacunu. ayranı da alaydım keşke. döndüğümde masa örtüsünü bile yemişerdi amk evlatları. dışarıda da 3 kişiydik bu arada: ben, ihracat'tan pelin, muhsebe'den cansu. istifa edicem amk işinden.
  • 11-12 yaşlarındaydım. akşam saatleriydi. tv'de şirinleri izliyoduk kardeşim ve ben. sonra kardeşime:
    - sallama la şu koltuğu.
    derken, ampulun hareketlendiğini gördüm.
    depremdi. hemen dışarı koştuk. ben geri dönüp kapıyı cekmiş, daha sonra yine geri dönüp anahtarı almıştım. böyle anlarda saçmalamak normal bir şey sanırım.
  • muhittin özdirim isimli değerli bir profesörümüz, uçantürk dergisinde 2. dünya savaşı havacılık hikayelerini çeviri olarak yayınlardı zamanında. bir tanesinde benzer bir şey vardı. berlin'e bombardımana giden uçaklar, şehir üzerinde yoğun uçaksavar ateşine maruz kalıyor. her taraf patlama, şarapnel vb ile dolu. birdenbide, bombardıman uçaklarından birinin pilotu koltuğundan çıkıp uçağın zemininde bir şeyler aramaya başlıyor. sağ salim üsse döndükten sonra arkadaşı soruyor "sen ne yaptın öyle" diye. pilotun cevabı, "sigaramın külü düşmüştü, onu arıyordum"

    çayın demi falan da iyiyse demek ki, amcalar kıyamamış...
  • sene 1995 dinar depremi oluyor, bilen bilir iyi sallamıştı (wikipedianin yalancısıyım 90 kişi vefat etmiş). neyse o zamanlar 4-5 yaşlarındayım, evde komşunun çocuğuyla oyun oynuyoruz sallanmaya başladık ama kız nasıl bağırıyor.ben o zamanlar da soğukanlıydım, ufak tv vardı düşmesin diye onu tutuyordum. ha bu arada evde annem ve babam da var ama ortalıkta yoklar. deprem bitti, ben tv yi bıraktım, kızı oturttum köşeye ağlama filan dedim sakin ol, sonra aklıma annem geldi.

    dedim nerde bu kadın? 4 yaşında çocuk içeride bu kadın nerede?

    (bu arada babam duşta yakalanmış boğulma tehlikesi atlattığını iddia eder hala, çıktı yüzü gözü köpük bornozu kafasında)

    salona gittim.

    annem açmış kollarını;

    vitrine sarılıyor.

    nabıyon amk dedim yani aslında demedim çünkü 4 yaşındayım daha küfür bilmiyorum ama siz anladınız onu.

    vitrini tutuyorum düşmesin diye dedi.

    düşsün dedim?

    şöyle bir baktı ama hala vitrine sarılıyor olduğundan kafayı arkaya çeviriyor yandan yandan bakıyor.

    dedim sizin gibi ailenin de ana babanın da allah belasını versin orada ölsem kadın elinde bibloyla gelecek.

    bıraktı sonra vitrini. geldi yanıma filan ama aile bağlarımızın koptuğu andır. nasıl bir insan çocuğuna değil de vitrine koşar allah aşkına bir mümin bunu açıklasın bana ya. ha bir de bütün herkes aşağıya indi biz babamın saçını kurutmasını falan bekledik. sonra aşağı indik baktık komşunun çocuğu yukarıda kalmış. geri çıktık onu aldık kız ağlamaktan kendi sümüğünde boğulmuş orada. annem hala neden vitrini tuttuğunu izah edemiyor. babam hala az kalsın boğuluyordum diyor. komşunun çocuğu büyüdü, bilgisayar mühendisi oldu ama kapalı alan fobisi olduğu için okulu yedi senede bitirmiş diye duyduk. öyle işte. bu da böyle bir anımdır.
  • devlet bahçeli bu adamları görüp ocağa transfer çalışmalarına başladı bile
  • misafirliğe gittiğimiz evden deprem olunca kaçarken komşu teyzenin elinde çaydanlıkla peşimizden gelmesini hatırlatmıştır.
  • tam keyif pezevengi diyebileceğimiz insanların yaptığı eylem. dayılar bina yıkılırsa diye dışarı kaçıp, güneşte kalmamak adına karşıdaki binanın gölgesine sığınıyorlar.
  • ölmeden önce o muazzam tadı son defa tatmak isteyen insan eylemidir. ölünce nerede bulsun çayı? ırmaklarından çay mı akıyor cennetin?
  • deprem sırasında elimde sigara ile panik yapan şahsım tarafından hiç de yadırganmayan durumdur. deprem bittikten sonra "napıyorum lan ben" diye söndürüp, şok için bir daha yakınca kendine geliyor insan...
hesabın var mı? giriş yap