• benim de dahil olduğum gruptur. o zaman geçtim interneti, daha cd bile yeni bir olaydır ve bu chip, pc magazine, level vs gibi dergilerin cd'ye basılmış olarak verdikleri deneme sürümü programlar, oyunlar, videolar, trailerlar daha internetsiz, bilgisayarını açınca "welcome, thank you for using creative infra cdrom drive" repliğini duyup mutlu olan ergen için bulunmaz nimettir. her ay başı hevesle, heyecanla beklenir. sonra dergi günü gelince hemen bakkala markete gidilir. tüm dergiler boy boy incelenir, ağızlar sulanırdı. bir haftalık harçlık dergilere gitse de eve gelip cd'yi taktığınız o büyülü an herşeyi unuturdunuz.

    bazı oyun yapımcıları lütfederdi de 10 dakikada bitmeyen nisbeten uzun oyun demoları sunarlardı. yokluktan aynı oyunun demosunu haftalarca hatta aylarca oynardık. (bkz: shadow warrior). bu dönem aynı zamanda akmar önünden "mp3 cd'si" alınan dönemdir. biraz büyüyünce de yazıcıoğlundan porno alınmıştır. o zaman insan düşüncelere savruluyor tabi ulan bu adamlar neyle indiriyor, neyle yazıyor bunu, internet nerde, bizde niye yok diye.

    sonra yıllar geçer telefon hattından 146dan 56k internete ulaşabilme zamanları. sonra superonlinelar, iksirler, ttnet falan derken hiçbirşeyin tadı kalmadı. aa ne çıkmış onu indir, bunu indir. bu güzel değil sil gitsin vs. halbuse eskiden bir demonun kırk yıl hatrı olurdu.

    soba üstündeki mandalin kabuğu kokusuyla uyumayı unutamayan neslin çocukları olarak, biz de bunları unutamayacağız işte. bizden sonrakilerde şukularını açıp instagramda kaç like aldıklarını unutamayacaklardır heralde. hayat ne acayip.
  • inanmayacaksını ama o cdleri veren dergiler pek kaliteliydi. chip ve pc gamer zamanına göre meger ne kadar ileriymiş. kimsede pc yoktu millet yine de alır takip ederdi. sayfalar gıcır gıcır olurdu. reklam sayfaları da bol olup sinir bozardı da o zamanın adleri de oydu napacan. düşünsene daha google yok bilgiyi onlar bile zar zor buluyorlardı. yabancı dil olcak da o dergileri okuyacan da ordan yorumlayıp tr okuyucusuna yazacan... ne büyük adamlarmış be. yani kitlen bile tam yok. dergi satıyorsa da kim alıyor belli degil. en azından adamlar kitlesini bilmeden içerikleri yapıyolardı. tuttu mu? tuttu. yıllarca onlar ne yaza çizerse ne oyun demosu koyarsa onlar oynanırdı.ne zaman ki 2004 2006 oldu. artık herkes kendi içerigini bulmaya yöneldi. forum fırtınası koptu o zamanlar zaten ardından da youtube vs vs. biz bunları bizzat yaşadık.gerçekten agızda lezzet bırakan anılar bunlar. umarım hepsi iyidir.
  • her şey az ama özdü. o yaşlarda nice demolardan ne keyifler almıştık. şimdi binlerce full versiyon oyun da olsa o keyfi bir daha bulamayız.
  • of ulan bir yerim cız etti. demo bile olsa bazı oyunları uzun süre oynamıştım. yarış oyunu falan olunca az sayıda pist olurdu ama defalarca oynanırdı yani. yoklukta gideri vardı.
  • bilgisayarın, internetin yaygın olmadığı, olan bilgisayarların da kasalarının yatık olduğu döneme denk gelen efsanevi nesildir. o demo oyunların tam sürümü asla oynanmamıştır. aklımdaki nice efsane oyunun tam sürümünü oynayamadım.

    (bkz: hopkins fbi)
    (bkz: outlaws)
    (bkz: doom)

    (bkz: bilgisayar dergilerinin verdiği program cd'leri)
    (bkz: floppy disketle format atmış efsane nesil)
    (bkz: efsanevi nesil)
  • zihnim beni yanıltmıyorsa level dergisinin dağıttığı cd'lerin birinde conan'ın bir oyununu oynayarak aralarına ucundan dahil olduğum nesil. bu demo oyunlarda oyunun üçte biri falan olmazdı. oyun seçenekleri kısıtlıydı, internet çoğu zaman hiç yoktu, başka bir oyun bulmak kolay değildi ve bu sebeplerle o dandik oyunların üçte birini saatlerce tekrar tekrar oynardık çocuk halimizle. şimdi steam gibi platformlarda alıp oynamadığım bir sürü oyunu görünce nereden nereye diyorum ve boomer gibi yazdığım entrymi bitiriyorum.
  • 2 hafta iyiymiş, yıllarca bekledik be yıllarca. kafamda, hayalimde oynadım oyunları cd üstündeki isimlerine bakarak. öyle level dergisi falan da değildi, chip, byte'ın verdiği cd lerdi bunlar. bir sürü uygulama yanında 3-4 tane de oyun demosu olurdu. bilgisayar geldiğinde o oyunlar bile eskimişti. age of empires 1'in demosunu kaç kez oynadım ben biliyor musun? ... ama bi faydası oldu, hem de iyi bi faydası oldu, şuan ki mesleğimi o asla tam doyuma ulaşmayan, kısıtlarla dolu video oyunları serüvenine borçluyum.
  • fifa 98'de yalnizca ingiltere v fransayi secebilerek, 2ser dakikalik mactan 100lerce kez oynamis nesildir.
    1 yil sonra, babasi bir gun is gezisinden donerken oyunun tam versiyonunu getirdiginde havaya ucmus, hayatinin o gune kadarki en mutlu anini yasamis nesildir ayni zamanda.
  • level dergisinin 1997 yılı aralık sayısını satın almayla başlayıp, yıllarca heyecanını yaşayarak dahil olduğum nesil. o ilk demo cd hala durur kutuların birinde. fifa 98, worms 2, broken sword 2 gibi oyunların demoları vardı. mavi arayüzü de hala aklımda. her ay derginin yeni sayısını iple çekmek, o yeni derginin kokusu, cdyi temiz kabından çıkarmak, dandik cd sürücünün cdyi okuma anı gerginliği ve arayüzün ekrana gelmesiyle yaşanan rahatlık ve haz. duygulandım gece gece.
  • bu oyunlar unutulmayan eski platonik aşklarla yarışır. bir gece aniden insanın aklına gelip yine o eksiklik duygusunu verendir.
hesabın var mı? giriş yap