• trajikomik anilarimdan birinin basrol oyuncusu idi. hayatimda bu kadar "yer yarilsa da icine girsem" dedigim an olmamisti diyebilirim.

    bir kokteyle davetliyim. onemli insanlarla tanisacagim. hava soguk, aylardan kasim, guzel bir gece elbisesi giymisim, siyah paltomu almisim, koyu yesil atkimla beraber koyu yesil deri eldivenlerimi takayim diyorum, ki daha once hic takmamisim eldivenleri ama cok guzel gorunuyorlar, uzerlerinde desenleri dahi var. giyindim, ciktim, kokteylin yapilacagi yere ulastim. vestiyere paltomu, atkimi, eldivenlerimi birakip salona gececegim. eldivenleri cikardim, bir de ne goreyim! iki elim de, bilege kadar yesil. donusumunu tamamlayamamis hulk gibiyim. vestiyerdeki adamcagiz da hayretle bana bakiyor. hemen tuvalete gittim, hala inkar evresindeyim, "yikayinca gecer" diyorum kendime. yikiyorum cikmiyor, bana misin demiyor hatta. insanlarla tanisacagim, ellerini sikacagim, koca koca spot isiklar altinda ellerimi nereye saklayabilirim diye dusundukce ter basiyor. durumu kabullenip, cikiyorum tuvaletten ve kollarimi kavusturarak, sosyal ozurlu gibi kokteyl salonuna giriyorum. duvara yakin bir kokteyl masasi seciyorum, ellerimi arkada kavusturuyorum. gece boyunca insanlarla sadece kafami sallayarak, ordek gibi konusuyorum ve "nedense kimsenin elini sikmayan gizemli genc kadin" imajimla geceye devam edip kokteyli basariyla tamamliyorum. hicbir sey yiyip icmeden gecen dort saat sonunda sirrimi paylasan vestiyer gorevlisi beni tamamen yesil gormedigine uzulerek (yazik, kotu mutant herhalde diye dusundu sanirim) benim yerime elini kaldirip taksi cagiriyor. eve donuyorum.
  • dünya üzerindeki en tarz, en seksi, en değerli aksesuardır gözümde. kadın için de, erkek için de.
    en güzeli siyah olanıdır tabii ancak orada burada kırmızılarını, zımbalılarını, dantelli veya fiyonklularını görüp kuduruyorum oturduğum yerde. iflasım bunlar yüzünden olacak evet. tutun beni.
  • erkeklerde çok havalı duran aksesuar. özellikle siyahsa (motorcu eldiveni gibi olanlar değil tabii; takım elbise falan ile giyilebilecek tarzda olanlar). güç simgesi gibi bir şey.
  • çok karizmatik lan. ama çok karizmatik yani... ben yıllardır bunları almak için uygun zaman, daha doğrusu uygun palto kolladım. şimdi zaman geldi, siyah bir trençkot aldım ama iki gündür arıyorum bir tane deri eldiven bulamıyorum anasını satayım. iki gün öncesine kadar hakikisi imitasyonu her yerde olan şey şimdi karaborsa oldu.

    tam sinirimden kendimi sikecektim ki bir arkadaşımdan gelen haberle durum ortaya çıktı. kıvanç toplatmış hepsini. tehlikenin farkında tabi herif. takıcam siyah deri eldivenleri, piyasada kız bırakmıcam. yeri yerinden oynatıcam... korktu şanı şöhreti elinden gidecek diye.

    ama ben bulurum oğlum o eldivenleri. bekle sen, bekle.
  • hem şık hem konforlu bir kış şeysi.

    rahmetli dedemden babama kalan bi tane var evde. rusyadan alınmış zamanında. yaklaşık 40 yıllık ve en ufak bi dikiş atması, deri yırtılması yok üzerinde. ben de oldum olası severim deri eldiveni. sölemesi ayıp dün 30 lira bayılıp aldım bi tane. ulan sabah araba sürerken bi baktım bi yerden dikiş atmış, bi yerden iplik deriyi yırtmış. hay sikiim seni yapan ustayı dedim. ulan daha ilk gün böle olduysa 40. yılda nolcak bakalım. gözümde başlı başına bir sanat olan deri işçiliğinin 40 yıllık zaman zarfındaki çöküşünü yaşadım bir anda. sonra açtım torpidoyu babadan arakladığım dede yadigarını geçirdim elime.

    ne varsa eskilerde var hakkaten.
  • kartopu savaşlarında sizi bir adım öne geçirir, yün eldiven gibi ıslanıp ağırlaşmaz, parmakları dondurmaz. kartopu savaşı haricindeki işlevleri için (bkz: kiralık katil)
  • siyah palto ile birleştiğinde sabah 9 aksam 5 çalışan suikastçi imajı uyandırır.
  • askeri personel törenlerde mutlaka yanında bulundurur, kullanılmaz ama aksesuar olarak personel sol elinde taşır. eski zamanlardan düelloya davet amacıyla kullanılırmış, o zamanlardan kalma bir adet olsa gerek.
  • otomobilin ilk ciktigi yillarda dizgin tutmaktan gelen bir aliskanlikla soforlerin tercih ettigi aksesuar.
  • küçük yaşlarda artık izlenen filmlerin içeriğinden midir, ele bile olsa bir örtücü maske takmanın verdiği rahatlıktan mı bilinmez (ben bilmiyorum manasında, bileneniz çıkıp ben biliyom demesin) deri eldiven bulup giydiğimde kendimi katil zanneder, aynanın karşısında abuk subuk hareketler yapardım. geçen gün yine deri eldivenlerim elimde ayna karşısında kendimi boğarken düşündüm de ben hiç büyümemişim, büyüyememişim.

    (bkz: ben daha büyümedim)
hesabın var mı? giriş yap