• insanlık dünya üzerinde var olduğundan beri, toplulukların devlet sıfatıyla kurduğu, sınırları belli olan her toprakta var olmuş yapıdır.

    bugün, a'dan z'ye her ülkede varlığını bir şekilde sürdürmektedir. her şekilde, her görüşte bireylerin karşısına çıkabilir.

    kendi amaçları, kendi kuralları, kendi ekonomisi, kendi düzenleri vardır. bu düzenlerin tamamı, içinde olduğu devlet ile paralel gitme zorunluluğu yoktur.

    genellikle milliyetçilik kavramı ile paralel olduğu düşünülür. günümüz türkiye'sinin milliyetçilik kavramıyla düşünüldüğünde pekala yanlış bir düşüncedir. hükümetlerin, din görüşü, siyasi görüşü bellidir ama derin devletin böyle bir kaygısı yoktur. devlet anlamının karşılığını en çok sahiplenen yapıdır. partiler gibi kendi destekçileri ya da karşıt görüşe sahip olan kitleler yaratmamıştır.

    ülkemizdeki derin devlet yapısı, milliyetçilik kavramının tamamını taşımasa bile, bu anlayışın büyük bölümü kendinde tutma gayreti görülebilir. vatansever olduklarını düşünmek yanlış olmaz. ancak bu vatanseverlik, genel toplumun beklediğinin aksine, kendisinden beklenilen anlık tepkiler ile gün yüzüne çıkmaz. haberlerde manşet olmaz. bazı istisnaları vardır. (bkz: susurluk) (bkz: yeşil) (bkz: jitem)'e bağlı olarak gözüken farklı gruplar.

    kitlesel olayların baş sorumlusu olma ihtimalleri yüksek olabileceği gibi, bireysel cinayetlerin sebeplerinden biri olma ihtimalleri de yüksektir. büyük ölçüde, suikastlerle haberlere taşınsada herhangi bir vatandaşın alakasını kuramayacağı birçok eylemde parmakları olabilir.

    motivasyon ve amaçları, anlık ve günü kurtarmaya yönelik müdahalelerden çok 10-20-30-50 yıllık planlarla işlemiş olmaları normaldir.

    komplo teorilerinin odak noktalarında olmaları kadar doğal bir durum yoktur. abartılmış hikayeler başta olmak üzere, iyi ya da kötü her hikaye halk nezdinde kendilerini daha güçlü kılar. böylece, yapabilecekleri aksiyomları, toplumların belirlenmiş davranışına göre almak daha kolaydır. bir nevi, binlerce yıllık ortak akıl bilgileri, facebook, google gibi günümüz teknolojik yapılarından daha fazla bilgi toplamıştır. ancak bu durum kısmen de olsa eşitlenmeye doğru gitmektedir.

    günümüz türkiye'sinde, fetö denen terörist popüler yapı, derin devlet ile karıştırılması gibi aptallık yapılmaktadır.

    yapı itibariyle, derin devlete benzemeye çalışmış, fakat bırakın yanından geçmeyi, binlerce yıllık tecrübenin sadece 40 yılını ancak hayatta geçirebilmişlerdir.

    derin devletin, muhtemel az bir müdahalesi ile belki sadece bir konuşma bile olabilir. bugüne kadar islamcı kimliği ile bu devlete kan kusturanları, türkiye geleceğinden, islama yakın olduğu bilinen hükümet eliyle el çektirmesi, tesadüf müdür ?

    1950'den beri türkiye cumhuriyeti devletinin kanayan ve kabuk tutmayan yarası olan aşırı sağ görüşlü kısmın, devletin terörist tanımına resmi olarak girmesi derin devletin yapmış olduğu bir aksiyom olduğunu düşünmek kısmen de olsa böyle bir teoriye inananlara rahatlık vermektedir.

    aynı şekilde, aşırı sol, aşırı milliyetçi partilerin kitlelerinin durağanlaştırılması derin devletin bir adımı olabilir mi ?*

    derin devletin, türkiye gündeminde, gazetelerinde en çok yer ettiği zaman susurluk kazasıdır. bu kaza, derin devletin yapmış olduğu, yapabileceği şeyleri anlama açısından, türkiye yakın tarihini anlamada önemli ipuçları vermiştir. asıl önemli konu ise, bu durumun basit bir insan hatası ile gerçekleşmiş olması ve bugüne kadar, böyle bir yapının, apaçık bir şekilde delil gösterilemeden dillendirilmesiydi.

    bu olaydan çıkarabilecek en önemli sonuç, derin devlet, harika bir titizlikle işleyen, birbirlerini lokal ve genel olarak tanıyan insan bilgi ve aksiyom ağından oluşmaktadır.

    mustafa kemal atatürk zamanında da vardı. kendisinin yaşamış olduğu suikast girişimleri, derin devlet yapısının bir eğilimi olma ihtimali olmakla beraber, kendisine yapılan suikastlerin kıl payı atlatılmasında da payları olmuş olabilir. osmanlı dönemi öncesindeki türk devletlerinde bu yapı olduğu, tarihi kitaplarda ki olaylar, belli bir bakış açısıyla bakıldığında görülebilir. konuşulabilir.

    günümüzde, derin devlet yapısının bittiği söylemlerinin yanlış olduğunu belirtmek isterim. binlerce yıllık tarihi olan bu yapının devlet ve zaman ötesi aksiyomlarının bitmiş olma ihtimali ancak devletin savaş ile dağılması neticesinde olur. bence içinde bulunduğumuz son 200 yıl için bir devlet, derin devlet yapısının gücü ile ayakta kalır. ırak, suriye iç savaşları - dışarıdan müdahale, afganistan, pakistan, filistin gibi ülkelerin bağımsızlık savaşı, sovyet rusya'nın, yugoslavya'nın dağılışı gibi önemli olayların temelinde derin devletin güçsüzlüğü yatmaktadır.

    sovyet rusya için itirazlar gelebilir. buna hak veririm. ancak yüz ölçümünün büyüklüğü, sınırının çok milletli devletlere yakın olması, derin devletinin güçsüzlüğünü basit bir şekilde açıklayabilmektedir. bugünkü bildiğimiz rusya'nın sınırlarının ve kendisinden ayrılan devletlerin yapılarına bakıldığında, daha saf bir rus milletinin kendi devlet sınırı içinde kaldığını görmek gerekir.

    osmanlının genişlemeci politikasından sonraki şiddetli çöküşünün bir başka nedeni olarak derin devletin, aynı hızda büyüyerek yapılanamaması.

    türkiye'de de belli ki derin devlet kazınarak yerine, fetö denen bir örgütü koymak istediler. ancak, çivi çiviyi sökemediği gibi, aşırı sağcılar - cemaat yapılanmaları resmi olarak ülkenin tehdit saydığı unsurlardan biri oldu.

    bir ülke derin devleti kadar güçlüdür.

    günümüzde ise derin devlet, sadece askeri kolluk güce sahip bir şekilde yaşamaz. bilgi en önemli güç haline gelmiştir.
  • (bkz: derin servet)
  • o kadar derindeki, yakinda vatandaslari bile ucer beser katar’a satacaklar kole diye, ses seda yok.
  • derin devletten kasıt yeşil vs gibi kanunsuz işlerle yolunu bulan yasadışı, kanun tanımaz tiplerse her daim var olacaktır.

    derin devlet dendiği zaman, şimdilerdeki meşhur kavramla devlet aklı diye bir şeyin var olduğunu düşünüyorsanız, yani gizli saklı bir yapı devletin gelecek politikasına yön verip devletin menfaatlerine yönelik çalışmalar yapıp, türkiye cumhuriyetinin istikametini belirliyor diyorsanız, en yakın ruh ve sinir hastalıkları hastanesine gidip kendinizi teslim edin. benim uzun bir tedaviye ihtiyacım var, nolur kısa kesmeyin diye de belirtin.
  • umarım bu seçimde de muhalifleri yine ters köşe yapmazlar.
  • bir gün, içinde olmak istediğim kurum.
  • derin devletin varlığına inanmıyorum. hele ülkeyi kurtaracak bir güç ya da yapının varlığına aslen inanmıyorum. devletin en önemli fabrikaları satılırken alkış tutuyorsa bilin ki derin devlet yok.

    çeşitli devletlerin çıkarları doğrultusunda hareket eden yapıların varlığına inanıyorum. her ülkenin çıkarlarını korumak amacıyla bize musallat olmuş bir yapı.

    bu ülkede derin devlet değil devlet bile devlet olmamış.
  • derin devletin mimarları her zaman lise hocalarıdır. ismi bilinen yahut bilinmeyen, bütün derin klikler, bir lise öğretmeninin birkaç öğrencide potansiyel hissedip onlara sahip çıkması ve öğrenim hayatlarının devamında diyaloğu kesmemesi ve nihayetinde bu üç beş kişinin devlet kadrolarına, iş hayatına atanmasıyla oluşmuştur. başta devlet menfaati adına ellerinin altından geçen bilgi, belgeyi istişare eden bu kişiler sonrasında doğal olarak örgütlü bir veri akışı sağlamaya başlarlar ve artık geri dönülmez nokta aşılmış olur. bazı lise öğretmenlerinin olayın bu noktasında dahi dahli olduğu bilinir.

    (bkz: burada yazılan kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür)
  • yaklaşık 10 yıl öncesine kadar var olduğunu düşünüyorum. cumhuriyeti, atatürk ilke ve inkilaplarını, memleketin milli değerlerini koruyan, ağır basan tarafı tsk olan yapıydı.

    şimdiler de ise badem bıyıklılardan oluşan bir derin yapı var ama henüz aktif değil çünkü başımızda onlar var zaten. eğer bir gün iktidar değişirse bu yapıyı daha iyi görücez.

    kemalist derin devlet en güvendiği kurum olan tsk’dan darbeyi yedi...
  • üstteki entry'e istinaden yazıyorum:

    evet, atatürk kurtuluş savaşını tek başına başlattı.

    bizim insanımızın en büyük sorunu, içlerinden çıkan bir dehayı bir başarıyı mutlaka görünmeyen ellere bağlama merakıdır. çanakkale destanında tarih yazan askerlerin hikayesini bir toz bulutu çıkıp düşmanı sildi olarak anlatan da aynı zihniyettir. çanakkale'de o gün insanlar vatanları uğruna canları pahasına savaştılar; canlarını verdiler ama toprakları vermediler.

    atatürk'ü de kimse görevlendirmedi. cengiz han, timurlenk, bumin kağan, sultan mehmet nasıl büyük komutanlar idiyseler, atatürk de onlar gibi ve hatta onlardan çok daha büyük bir komutandı. milletin büyük evlatlarından biriydi ve devleti millete tekrar emanet edip gitti.
hesabın var mı? giriş yap