• sabahtan akşama kadar ders çalışmak için evden çıkmadığın halde bi türlü kitap kapağı kaldıramamak,her gece yatarken artık ders çalışman gerektiğini,yaşıtların okul bitirme sevinci içindeyken senin hala 1den bikaç ders verdin diye garibanca neşelendiğini hatırlamak ama yine de bi türlü masanın başına oturamamak.
  • calisamamis olmanin verdigi huzursuzlukla beraber daha da imkansiz hale gelen calisma eyleminin bir türlü gerceklestirememe durumu (bkz: kisir döngü)
  • 28 yaşındayım hala üniversitedeyim. iyi düşünün gençler. çok iyi düşünün. ironi yapmıyorum
  • insanı halden hale sokar...

    sabah mutfakta kahvaltı yaparken gözüm buzdolabının üstünde duran elektrik faturasına ilişti. normalde faturaları gününde yatırmak adetim değildir fakat bir anda sorumluluk duygusu geldi bünyeye, kahvaltıdan sonra gittim faturayı yatırdım. eve gelince 1 aydır su damlatan mutfak musluğunu daha yeni farkediyormuş gibi dehşete kapılıp " yazık olm, boşuna su akmasın" diye tamire koyuldum amk. beceremeyince de içeri geçtim, facebook' dan eski sevgilimin fotograflarına baktım. yeni sevgilisiyle çok mutlu görünüyorlardı, moralim bozuldu, pc'nin başından kalktım. salondaki halının köşesine 2 gün önce yemek dökmüştüm, annemi arayıp o lekenin nasıl çıkacağını sordum. aramışken çorba tarifi aldım, apartmana yeni taşınmış komşulardan konuştuk biraz.

    bu sefer kesin çalışacağım diye notları alıp masaya oturdum. bu sefer de yan taraftaki apartman inşaatinden gelen gürültülerden rahatsız oldum. dışarı çıktım, gidip sıvacıyla konuştum biraz, ağustostan aşşaa bitmez bu inşaat, 3 ay daha katlanacaksın dedi, tekrar eve geldim. tam masaya otururken operatörden sms geldi. normalde okumadan silerdim ama bu sefer harfi harfine okudum.

    4 ay kadar önce sokağın başında bir apartman inşaati daha başlamıştı, bitti mi diye çok merak ediyorum. birazdan oraya gidecem :(
  • ya enteresan bir şey bu. özellikle önceki sınavlarınız iyi geçmişse, öyle bir salıyorsunuzki, sanki babam girecek yarınki hukuk felsefesi sınavına. 2 sayfayı iki günde okuyamadım lan. sinirden kendimi sikicem şimdi!

    ha bir de dersin adına bakıp aldanmayın; islamiyetin doğuşu ve yayılışı, deve vakası falan onlardan sorumluyuz. gerçi bak babam bilir bunları.

    kronolojik sıralama: yemek - gitar - msn - sözlük- tv- reklam arası tuvalet - tv - yemek - sözlük - lara gofret - youporn - duj - uyku

    hani ders nerede koduğumun çocuğu?
  • 'kahvaltım bitsin derhal oturacam kitapların başına,
    dur yav şunu izleyeyim çalışırım,
    iki dakika bilgisayar oynayacam önce,
    biraz hava alayım bari, kafam daha iyi çalışır o zaman,
    akşam yemeği yiyeyim öyle aç aç olmaz ki,
    aaaa süper film bu yaaa.......'

    böyle sürüp giden vize ve final haftası aktivitesi..
  • abiler,ablalar sanki beni yataklara bağlamışlar,harcına suyunu az kattıkları betonu üzerime dökmüşler de üzerime alt katı 400 metrekarelik dükkan olan 5 katlı bina dikmişler,her katında 4 daire.bir kıvılcım bekliyorum beni kaldırsa da dersin başına otutrsa diye;lakin nafile.
  • çok dramatik lan. yani yapmanız gereken ama yapmaktan hep imtina ettiğiniz şeyler böyle bir yürek burkulmasına, mide üstü rahatsızlıklarına filan sebep olur ya, bu ders çalışma olayı ondan fazlasını yüklüyor adama. küçüklüğümde diş fırçalamak böyle acayip zor bişi gelirdi. yani "acaba bu gece fırçalamasam mı" insanıydım. bugün günde 5 kere diş fırçalamak durumunda olan ve bundan içten içe zevk alan bi adamım. yine küçükken annesi uykuya daldı dalacakken ballı süt getiren adamlardandım. "ya anne bu gece de içmesem mi ben bunu" modunda büyüdüm. ama ta odama kadar üşenmeden gelen annemi üzmemek için zorla, yudum yudum içerdim sütü. bazen işkence çabuk bitsin diye 2 saniyede shot yapardım. bugün her akşam süt içen adama dönüştüm.

    bu ders çalışma işi olmuyor ama. yani benim doğama ters bişi bu. benim yapmak istemediğim şeyleri benim sevmediğim insanlar bana dayatınca olmuyor yapamıyorum. okul uzayacakmış, yurtdışı işi olmayacakmış, ortalama yerlerde sürünecekmiş, iş bulamayacakmışım bilmem ne bilmem ne. bir anda her şeyi siktir edip film izlerken, müzik dinlerken, kitap okurken, izlenecek dizi araştırırken buluveriyorum kendimi. bi bakıyorum hiç alakasız wikipedia'da amerikan iç savaşını okuyorum, bi bakıyorum çocuk haçlı seferleri ile ilgili makalelerin yer imlerini kaydediyorum.

    yani bunu buraya da normalde yazmam şu an ama, cidden vicdan muhasebelerine girmeye başladım. ulan bir insanın mizacı akademik yapıya bu kadar karşı olabilir mi? kendi geleceğini kuytu köşelere düşmekten sakınmamaya bu kadar meyilli olabilir mi?

    oluyor işte. napıcaz bilmiyorum. yarından itibaren son 8 günüm. erken kalkıp başlayayım bari çalışmaya :))
  • belli bir yaştan sonra 'ders çalışma' eyleminin imkansıza yakın olduğunu anlamanın verdiği ümitsizlik halidir. not kağıtları , çıkmış sorular elde ,hacıyatmaz gibi sallana sallana oturmak 'du bi çay içeyim , hmm kahve daha iyi sanki , yok ya meyve zihni açar ' derken öküz gibi yiyip içip sonra da uyku ile cebelleşmek , bütün sosyal ağlardan kendini men etmek bile boştur . en son ağız ayrıla ayrıla yatağa gidilir ' bi on dakka uyusam kendime gelirim' dedikten sonra sabahına hay hımmına yine uyuduk ya la' ile biten çabalar bütünüdür.

    (bkz: hacıyatmaz)
hesabın var mı? giriş yap