*

  • bilinen sabah ezanı formatından farklıdırlar, winamp shuffle olayına müdahale eder, şarkı bitince girer, dumur ederler...dersaadet farkı...

    (bkz: winamp in hikmetinden sual olunmaz)
  • selanik'li abdi bey'in birinci dunya savasi'ndan sonraki buhranlarla dolu donemdeki yasadiklarinin hikayesi. izmir yunan oldu isimli ilk bolum reuters'in izmir'e cikan yunan askerlerinin nasil coskuyla karsilandigi duyurdugu bir gazete haberiyle baslar. cok aciklidir... cok fazla sayida fransizca diyalog vardir romanda ve bu diyaloglarin hepsi boldfontla yazilmistir.
  • gençlige hitabe'de belirtilen olasi tüm olumsuz kosullarin gerçeklesmis oldugu dönemin istanbul'unda kurulan tezgahlara, eli kolu baglanmaya çalisilan insanlara ragmen o hengamede özgürlük mücadelesi veren bir sehrin ve ülkenin insanlari kadar gücü elinde bulunduranlarla iyi geçinmeyi ilke edinerek kendi çikarlarini korumaya çalisanlarin çok güzel resmedildigi atilla ilhan romani. romanda tabi ask da var

    dili fazlasiyla agir olmasi nedeniyle sürükleyiciligini sik sik yitirse de hikayenin özü insani içine çekiveriyor.
  • ilk basimi haziran 1981'de bilgi yayinlari'nca yapilmis ve zamaninda 275 lira satis fiyatli olan kitap.
  • neveser ve münif sabri arasındaki ilişkiyi heyecanla okuduğum kitap.

    koskoca tarihi bir roman, perde arkasında dönemin işgal altındaki istanbul'u var. zararlı cemiyetler, yararlı cemiyetler var. siyasi manevralar var. bir yanda özgürlük mücadelesi, beri yanda koltuk kavgaları var.

    benim aklımsa hep neveser ile münif sabri'de. ---spoiler--zaten düşündüğünüz zaman karamsar bir ortam. sokağa çıkıyorsun, kendi memleketinde turist gibisin. allah bir daha yaşatmasın. asıl birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan zaman. bari neveser ile münif sabri kavuşsaydı. ---spoiler---
  • artik yerini 'gafletten uyutulmuslarin seherleri'ne birakmistir.
  • attila ilhan'ın istanbul'un işgaline dair yazdığı romanlardandır.

    (bkz: sırtlan payı)
    (bkz: istanbul'un işgaline dair romanlar)
  • geçen sene çöpün yanında bir koli kitap buldum, hemen hemen hepsine baktım, çoğu işime yaramazdı. sadece bu kitabı aldım içlerinden. okumaya fırsat olmamıştı, geçenlerde başladım. osmanlıca, fransızca, almanca karışımı kitapta özellikle osmanlıca sözlük gerekecek, tahminimden çok bilmediğim kelime çıktı.

    edit: arkadaş ben kitabı arabada unutmuşum ya. neyse bugün bitirdim şahane bir kitap.

    ------------------------------------------------------alıntı--------------------------------------------------------
    (roza mizrahi konuşuyor).................. hissiyattan anlamam, fazlasını muzır telakki ederim mon bey, zira hassasiyet hayatı müşkilleştirir, buna binaendir ki preference'larım, aşka değil zevke teveccüh etmiştir: aşk hissiyattır, gayr-ı kaabil-i tarif bir mefhum, halbuki zevk dediğimiz müşahhas bir keyfiyettir, cismen yaşanır.
    ------------------------------------------------------alıntı--------------------------------------------------------
  • attila ilhan’ın “aynanın içindekiler” roman serisinin dördüncü kitabıdır. attila ilhan romanlarında yoğun betimleme vardır. bununla beraber serinin ilk kitaplarıyla karşılaştırılacak olursa dili çok daha ağırdır. çok sayıda osmanlıca ve fransızca kelime içerir. ben bunu da bir olumsuzluk olarak görmüyorum. büyük yazarımız romanlarını da şiir tadında yazmaktadır. bu roman özelinde dilin daha da ağırlaşmasının nedeni; kanaatimce dönem atmosferini oluşturmak, okurda o dönemde yaşıyor hissiyatı oluşturmaktır.

    girdiyi yaparken sonradan aklıma kitaba ilişkin dikkat çeken önemli bir noktayı atladığım geldi. kitap önemli ölçüde cinsellik içermektedir. attila ilhan, romanlarında bu noktada hep cesur olmuştur. yine de, bu noktada da diğer kitaplarıyla yapılacak bir karşılaştırmada seviyeyi bir iki basamak yukarı taşıdığı görülmektedir.

    seriye ait kitapların hepsine sahip olsam da okuyup bitirmeye de pek kıyamıyorum. o nedenle serinin henüz diğer kitaplarını okumadım. okuduklarımın her biri çok güzel kitaplar... ancak bu kitabın olay örgüsü, ilk üç kitaptan daha etkileyici bir sonuca varıyor. kitap bittiğinde tüylerimin diken diken olduğunu söylemeliyim...
  • attila ilhan'ın dersaadet'te sabah ezanları romanı. halıcızade bacaksız abdi önüne geleni önden arkadan düdüklüyordu.
hesabın var mı? giriş yap