• "beyaz insanlar afrika’ya geldiklerinde, bizde toprak onlarda ise incil vardı. sonra bize gözlerimizi kapatarak dua etmeyi öğrettiler. ve biz duaları bitirip gözlerimizi açtığımızda, çok garip bir şey oldu - topraklar onların elindeydi. incil bizim..."

    ****

    yıllar sonra gelen büdüt:

    hatırlatma için silik seksek cizgisi'ne teşekkürler; bu söz desmond tutu'ya değil kenyalı siyasetçi jomo kenyatta'ya ait imiş.

    https://en.wikipedia.org/wiki/jomo_kenyatta
  • in the land of my birth i cannot vote, whereas a young person of eighteen can vote. and why? because he or she possesses that wonderful biological attribute - a white skin.
    desmond tutu
  • "if you are neutral in situations of injustice, you have chosen the side of the oppressor. if an elephant has its foot on the tail of a mouse and you say that you are neutral, the mouse will not appreciate your neutrality."
  • "babam şöyle derdi: 'sesini yükseltme, savını geliştir.'" demiştir.
  • neşesi bol olsun, hasta olduğunu bildiğim için başlığı takibimde. bir an korkarak tıkladım yeşil yanınca.

    babası ile ilgili olarak “mutluluğun kitabı”nda şu kısımlar geçer. beni ağlatmıştır.

    kitap da genel olarak çok tatlıdır. 14. dalai lama ile sohbetlerini içerir. iki ruhani lider düşündürür, güldürür, hüzünlendirir.

    ön bilgi olarak belirteyim babası vaktiyle annesine epey çektirmiş.

    “eskiden çocukları swaziland’deki yatılı okula götürürdük. gidiş geliş de 300 mildi ve yolda ebeynimizde kalırdık çünkü siyahilerin kalabileceği moteller yoktu.

    swaziland’den dönerken iyi geceler demek için ebeveynime uğradık. babam benimle konuşmak istediğini söylediğinde korkunç yorgundum. bana söylemek istediği bir şeyler vardı. başım ağrıyordu, fazlasıyla bitkindim ve “yarın konuşabilir miyiz” dedim. leah’nın evine gitmek için yola çıktık. ve bazen sadece romanlarda olduğu gibi sabah erkenden yeğenim tarafından uyandırıldık, bize babamın önceki akşam öldüğünü söyledi. dolayısıyla bana söylemek istediği şeyin ne olduğunu asla öğrenemedim. bu konuyla ilgili çok pişmanım, bazen bir iki damla gözyaşı döküyorum. belki ölümü içine doğmuştu ve anneme karşı davranışı için ne kadar üzgün olduğunu söylemek istediğini umuyorum.

    ve işte pişmanım. yerine konmayacak bir fırsatı kaçırdığımı kabul etmek zorundayım. bu kalbimde ruhumda bir yük.
  • türk amcaoğlu için (bkz: ornette) *
  • vicdanin sesi. homofobik bir tanriya inanmaktansa cehenneme gitmeyi tercih ederim demis.

    [http://www.bbc.co.uk/news/world-africa-23464694 http://www.bbc.co.uk/news/world-africa-23464694]
  • 1984'te nobel baris odulu alan guney afrika'li din adami. esitlik, haklar, hukuk gibi seyler istemis.
  • troy davis'in idamıyla idam konusu tekrar gündeme gelmişken o güzel sözünü hatırlamakta fayda var:

    "bir can alındığında, karşılığında bir can almak intikamdır, adalet değil."

    idam cezasını hala ve cansiperane savunan kardeşlerimiz bu söz üzerine biraz düşünsünler, belki anlarlar.
  • bu adamda bi keramet görmüştüm zaten,

    (bkz: israil/#9924419)

    http://www.guardian.co.uk/…t/0,10551,706911,00.html
hesabın var mı? giriş yap