• şeytan demektir. hint kültüründe bizim bildiğimiz anlamda tanrı yoktur ve doğanın kendisi tanrıdır. dolayısıyla tanrı, sadece pasif, edilgen bir olmuşluk, düzenlilik halidir. bu düzenliliğin yasasına ise dharma denir. dharma'ya uygun davranmayan kişi ise "kötü kişi"dir. yani düzene uygun davranmak ve kendi rolünü oynamak yerine kendi rolünü yazmaya ve aktörleşmeye kalkar, düzeni kendinize uydurmaya çalışırsanız kötü insansınızdır.
    dolayısıyla hintliler için düzeni bozan, düzene itaat etmeyenler kötü kişilerdir. ve dolayısıyla kötülük "aktif", dışarıya nizamat vermeye dönük ve yaratıcı bir güçtür, iyilikse dinginlik ve kendine dönüştür. işte burada hint mantığı çerçevesinde birileri eğer kötülük yapıyorsa bunun sebebi dışarıdan gelen bir aktif ve etken bir gücün onları kendi kendilerine terk etmeyecekleri yoldan çıkarmış olmasıdır. güçlü şeytanlar olmalıdır insanları düzene uymamaya ve kendi burunlarının dikine gitmeye iten. işte hint felsefesinde bunlara deva denir, ya da bazı lehçelerde dyeus.

    bunun gibi hintliler tek tanrılı dinlere inanan toplumlarla karşılaştıklarında da onların inandığı tanrıya aynı sıfatı vermişlerdir, çünkü bu tek tanrılı dine inananlar sürekli bir nizamat verme çabasındadırlar etrafa, ve herkesi iyi olduğuna inandıkları (aslında deva isimli kötücül varlık tarafından inandırıldıkları) ilkelere zorlamaktadırlar. işte burada "deva" o tek tanrının gerçek ismi yerine de kullanılan bir isim olmuş deva ya da dyeus, ya da bugünkü adıyla deus ya da devil. bugünkü latincedeki deus kelimesi de tanrı anlamına gelmektedir, fakat onunla yakın akraba olan farsçada (birader-brother gibi tıpkı) şeytan anlamına gelmektedir, çünkü perslerde anlam bozulmaya uğramamıştır.

    gene bu anlam karmaşasından ötürü farsçada, özellikle eski masallarda bolca geçen bir karakter olan "dev" karakteri de "devil" olarak bir yandan varlığını sürdürmektedir. aynı kökten gelen iki kelimeden biri otantik anlamı sürdürmekte (devil) öteki ise (deus) tam tersi anlamda benimsenmiş. bu şöyle bir şey: soyadı yılmaz olan bir adama hakaret olarak "eşek" diyosun. aradan iki yüzyıl geçiyor, o adamın sülalesinden gelen çocuklar kaynağını ve anlamını unutup bu lafı benimsiyor, "biz yılmazoğulları, yani aşek sülalesi olarak çok iyiyiz, tabi bir de eşekler var, onlar hakkaten dünyanın en kötü ailesidir" demeye başlamış kendi hakkında. bu da böyle bir şey.

    son olarak cemil meriç de "dev" kelimesini "din değişince eski mabudun ifritleşmesi" olarak açıklamış bir yerde, tam metni şimdi bulamadım.

    sanıyorum bugünkü deyyus kelimesinin kötü anlamı da buradan geliyor. elbette bu tür dilbilimsel konularda bir çok farklı yaklaşım vardır, bu yazdığım bunlardan biridir. mutlak doğru olduğunu iddia etmiyorum.
  • dedelerin erkek torunlarına yaramazlık yaptığında söylediği ayıpcıl ama şefkat (!) dolu söz...
  • i use,
    you use,
    we use,
    deyyus...

    evet böyle bir tarafı da var.
  • bu isimde bir karayolu vardır.
  • hanımının nâmussuzluğuna, ahlâksızlığına aldırış etmeyen, göz yuman kimse.
  • sevgilisi tarafından aldatılmaya göz yuman kişi
  • nişanyan'a göre arapça "karısını satan* veya karısı tarafından aldatılan erkek" sözcüğünden alıntıdır.

    latince deus yani tanrı ile veya dönüşüme uğramış şekli şeytan ile ilintisi kafa karıştırıcı. fethiye'de yerel ağızda söyleniş biçimi devis aynı bağlantıya dikkat çekiyor gibidir. hem devil gibi, hem zeus gibi. tek tanrı açısından zeus gerçekten de deyyusun biri değil de nedir? hem herkesin ırzına, namusuna göz diken, hem mezhebi geniş olarak kendi maiyetindeki kadınları mutlak olarak denetlemeyen? hatta boynuzlu küfür/aşağılaması da deyyus zeus'u işaret ediyor olmasın. sıfatların ve rütbelerin hem tersyüz edilmesi, hem de zamanla devalüasyonu söz konusu. kültür karmaşaları, geçişleri ve aynı kültüre zamanın basit, doğal etkileri.

    "-playboy'ları getirdiniz mi?
    - onları frere antoine derste ele geçirdi ya.
    - kendi bakmak için deyyus." sevgi soysal - yürümek

    (bkz: deus otiosus)
    (bkz: dareios)
    (bkz: gidiman), kaltaban
  • cennet, deyyûsa haramdır. (hadîs-i şerîf-zevâcir)
    ---
    allah cc resulü (sav) şöyle buyurdu ;
    -üç zümre vardır ki onlar cennet'e giremez, onun kokusunu da alamazlar. erkekleşen kadınlarla, devamlı alkol alanlar ve bir de deyyuslardır

    ashab'ı kiram sordular; "ya resulellah deyyus kimdir?"
    buyurdular ; "deyyus ; ehlini (eşini ,kızını , kız kardeşini vs erkeklerden) kıskanmayan adamdır"
  • "üç kimse vardır ki, kıyâmet günü allah onların tarafına bakmaz;
    anne-babasına âsî olan çocuk,
    erkeğe benzemeye çalışan kadın
    ve deyyûs."(nesâi, zekât 69)
hesabın var mı? giriş yap