• basitliği ile mantıklılığı arasında hiç bir ilişki olmayan seçim sistemi.

    çok basit ama mantıklı mı değil mi tartışılır. temsilde adaletsizlik yarattığı kesin ancak bunun dışında da bir temsil adaletsizliği var zaten. bir vekilin temsil ettiği vatandaş sayısı açısından iller arasında uçurum var.
  • biraz kafa yorduktan sonra şöyle bir çalışma yaptığım sistem.

    diyarbakır, sakarya, istanbul 1-2-3. bölge, izmir 1 bölge, mersin gibi yerlerde denedim. sistemde herhangi bir bozukluk görünmüyor. boş boş otururken ne işe yarayacaksa artık memlekete bir faydam dokunsun istedim. *

    buradan görebilir, buradan indirebilirsiniz.

    edit: cusnfe'nin uyarısı ile küçük bir iki eksiklik giderildi.
    ayrıca bilgi amaçlı olarak yineliyorum; yukarıda il seçimini yaptığınızda oy dağılımları otomatik olarak yapılmıyor, siz veriyi gireceksiniz. zira bu sistem ile devam edilirse, bundan sonraki seçimlerde de veri girişi yapılabilsin istedim.
  • bir şehrin kaç tane milletvekili çıkaracağı sayısı adil şekilde belirlendiğinde oldukça adil olan temsil sistemidir. ancak türkiye gibi nüfusun belirli şehirlere yoğunlaştığı ülkelerde vekil sayıları "nüfus oranına bakılırsa" adil dağıtılamamaktadır. (dağıtılsa sadece istanbul'dan 100 küsür vekil çıkarmak gerekir ki, bence bu daha adaletsizdir.) bu nedenle sorun d'hondt sisteminde gibi görülmektedir.
  • sistem iyi olabilir ama uygulandigi ulke yanlistir.

    turkiye tek sehirli bi ulke. istanbul.

    kalan 80 ilin 10 tanesi de yogun nufuslu. kalan 70 il ise istanbulun ilçesi hatta mahallesi standartlarinda.

    dhondt sistemi turkiye icin kulliyen adaletsizdir. boyle bi sistem + %10 baraj varken secim sadece bi tiyatro oluyor.
  • sistemin adı bile don't yapmayın yani diyor biz hala direniyoruz.
  • arjantin, avusturya, belçika, bulgaristan, çek cumhuriyeti, doğu timor, ekvador, finlandiya, galler, hırvatistan, iskoçya, israil, izlanda, japonya, kolombiya, macaristan, makedonya, paraguay, polonya, portekiz, romanya, sırbistan, slovenya, şili ve türkiye'de seçim sonrası milletvekili sayılarının hesaplandığı sistem. karmaşık gibi görünse de gayet basit bir sistem. adil olup olmadığı ise tartışmalı.

    belçikalı bir hukukçu ve matematikçi olan victor d’hondt’un bulduğu bu sisteme göre, bir seçim çevresinde her partinin aldığı oy toplamı, sırasıyla 1’e, 2’ye, 3’e, 4’e ... bölünür ve o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bu işleme devam edilir. elde edilen paylar, parti farkı gözetmeksizin, büyükten küçüğe doğru sıralanır. milletvekillikleri bu sıralamaya göre partilere tahsis edilir.

    örnek vermek gerekirse; bir ilin 8 milletvekili hakkı olsun ve barajı aşan 5 parti aşağıdaki oyları almış olsun.

    a: 76.000 oy
    b: 52.000 oy
    c: 36.000 oy
    d: 22.000 oy
    e: 14.000 oy

    bu oyları sırasıyla 1'ye 2'ye 3'e ve 4'e ve 5'e bölelim..

    a: 76.000, 38.000, 25.333, 19.000, 15.200
    b: 52.000, 26.000, 17.333, 13.000, 10.400
    c: 36.000, 18.000, 12.000, 9.000, 7.200
    d: 22.000 11.000, 7.333, 5.500, 4.400
    e: 14.000, 7.400, 4.666, 3.500, 2.800

    örnekteki payların büyüklük sırasını alalım:
    1) 76.000(a),
    2) 52.000(b),
    3) 38.000(a),
    4) 36.000(c),
    5) 26.000(b),
    6) 25.333(a),
    7) 22.000(d),
    8) 19.000(a),

    1, 3, 6 ve 8. sandalyeler a partisine, 2 ve 5. sandalyeler b partisine, 4 ve 5. sandalyeler c partisine, 7. sandalye d partisine gider. e partisi sandalye kazanamaz. d'hondt sistemine benzer birçok sistem vardır. bunlardan biri sainte–laguë sistemidir. azınlıkta kalan partiler de temsil edilebilsin diye oylar 1,2,3,4'e değil; 1,3,5,7'ye bölünür. örneğin yukarıdaki oylar bu şekil bölündüğünde e partisi 1 sandalye kazanmaktadır. iskandinav ülkeleri sainte–laguë sistemini uygulamaktadır; ancak çok küçük, marjinal partilerin de parlamentoya girmesine ve bu durumun bir istikrarsızlık unsuru olmasına yol açabileceği kaygısıyla ilk böleni 1,4 olarak saptamışlardır. yani iskandinav ülkelerinde oylar 1.4, 3, 5, 7... şeklinde bölünmektedir. yukarıdaki oylar iskandinav ülkeleri yöntemine göre bölündüğünde e partisi yine sandalye kazanamamaktadır.
  • bu sistem dünyanın ülkelerine 15 temmuz 2016 tarihi itibariyle son nüfus sayımlarına göre uygulansa 10 milletvekilli bir topluluğun 5'i çinli, 4'ü hint, 1'i amerikalı olurdu. 100 milletvekilli bir mecliste ise;

    çin: 27
    hindistan: 26
    abd: 6
    endonezya: 5
    brezilya: 4
    pakistan: 3
    nijerya: 3
    bangladeş: 3
    rusya: 2
    japonya: 2
    meksika: 2
    filipinler: 2
    vietnam: 1
    etiyopya: 1
    mısır: 1
    almanya: 1
    iran: 1
    türkiye: 1
    demokratik kongo: 1
    fransa: 1
    tayland: 1
    birleşik krallık: 1
    italya: 1
    güney afrika: 1
    güney kore: 1
    myanmar: 1
    tanzanya: 1
  • adilliği ve temsiliyet gücü tartışılır. en demokratik seçim sistemi değildir. çünkü büyük partileri korur.
  • secim kanununa gore ulkemizdeki sistem. milletvekili cikarma sistemi
    aldiklari oylar once 1, 2, 3, 4, 5'e sirasiyla bolunur. diyelim 5 kisi milletvekili secilecek en buyuk 5 sayi alinir. o sayilari elde eden kisiler milletvekili olur.
  • 2.5 milyon suriyelinin vatandaşlığa geçirilmesiyle aslında yüzdeye vurunca %2'ye denk gelen malum partinin oyunu artırma oranının çok daha fazla ve ezici olacağı adaletsiz sistem. biraz sayısal ve kpss hukuk anayasa testinde soru çözmüş olanlar dediğimi çok iyi anlar. sonuçları korkunç olacak.
hesabın var mı? giriş yap