• bugun bir remixini duyark dumura ugradigim parca. cok fena da olmamis. en azindan basina dokunmamislar.
  • jeff buckley nin 95de piyano eşliinde hakkını sonuna kadar vererek canlı seslendirdii aria.çok sağlıklı bi konser kaydı olmasa da sanki bomboş ve kocaman bi odada tek başına sölüo gibi..sizse piyano çalan alt komşunuzu gizlice apartmanda dinlio gibi hissediosunuz.remember me but forget my fate..
  • the man who cried adlı filmde olağanüstü bir yorumu bulunmaktadır.
  • the man who cried filminde sophie utangac bir sekilde sarkiya baslarken ona eslik eden cingenelerin muzigiyle daha da guzel olan purcell ariasi
  • remix'i cafe del mar, aria serisinde bulunabilecek eser. paul schwatz'dır yapan kişi.
  • her dinledigimde omurgami etkisi altina alip, türlü duygularla bunyemi kasip kavuran aria. jeff buckleynin de yorumlamis olmasi, kendisiyle alakali bir daha tek kelime dahi etmememe neden olmustur*. huzur icinde yatsin henry purcell.
  • jessye norman da fazlasiyla hakkini vererek soyler bu aryayi, insani darmadagin eder.
  • açıkçası kafayı beyni dağıtan, ters yüz eden bi eser kendisi
    yalnızlık, çaresizlik, eziklik ve vazgeçmişlik hislerini şırıngayla insanın kulağından beynine aktarır ve ele geçirir tüm vücudu ve duyguları (bkz: kramp) (bkz: katatoni)
    resmen arya dinleyip salya sümük ağlamak gibi entel faaliyetlerde bulunabiliyor insan bu şarkıyı dinlerken, kendinden hiç böyle şeyler beklemiyor olmasına rağmen
    zaten müziksiz bile olsa, tuvalette falan okusam şu sözleri "when i am laid in earth, may my wrongs create no trouble in thy breast. remember me, but ah! forget my fate." yine tüylerim diken diken olur, midem falan fenalaşır
    beni janet baker ın önüne atın bu şarkıyı söylerken ve bırakın öylece. ben kalkarım. ne zaman kalkıcamı bilirim, dozunu ayarlarım kendim, merak etmeyin beni.
  • insanı perişan eden, elinde kolunda derman bırakmayan bir aria. misal şu anda benim dizlerim titriyor. söylemek daha da beteridir, ağlaya ağlaya sonunu getiremezsiniz.
hesabın var mı? giriş yap