• (bkz: hint inciri)
  • küçükken dedem pazardan alırdı bir sepet, yazın yaylada satardım. dikenli kabuğu çıkarılarak ikram edilir gelen müşteriye. parasını atari salonlarında yedim tabiki. bi arkadaş, bir sürü adı var lan bunun derdi.
    adanalıyık gardaş, eee biz eşek inciri derik.
    (bkz: eşek inciri)
  • adana civarında yaz ayları başlamaya yakın işportacılarda satılan, genellikle buz kütlesi üzerine yığılmış halde sergilenen, 4 tane 1 lira ya da 3 tane 1 lira tarifeleri ile peynir ekmek gibi giden bir meyve türü. serinlemek için bambaşka bir çözüm daha üretmiş olan adana halkından tüm türkiye'ye armağan olsun. (bkz: bici bici)

    edit: çekirdeği de yenir.
  • hatay'ın erzin ilçesi ve havalisinde pabuç inciri olarak bilinir. kaktüsgillerden olduğunu tahmin ediyorum çünkü buradaki adından da anlaşılacağı gibi hem kendi hem de yetiştiği bitki dikenlidir ve nerdeyse hiç su istemeden, genellikle kurumuş dere boylarında, kurak ve çorak tepe ve yükseltilerin eğimli yamaçlarında yaşar.

    meyvenin olgunluğu genellikle turuncu ve tonlarında olmakla birlikte kırmızı ve pembeye yakın da olabilen renginin parlaklığına bakılarak anlaşılır. dikenleri oldukça incedir ve çok can yaktığı gibi çıkartması da oldukça zordur. ele batmasını geçtim, yerken dilime ya da boğazıma saplanırsa n'olucak diye hafiften korku da yaşatır. yaz aylarında özellikle denize yakın yerlerde sokaklarda ve kurulan istisnasız her pazarda, içleri buz doldu bildiğiniz aile boyu mavi termoslarda bekleterek müşteri geldikçe çıkartıp soyan seyyar satıcılar tarafından satılır.

    tadını ya hafızamda yer edecek kadar fazla yemediğimden ya da bildiğim başka hiçbir tada benzemediği için tam olarak ifade edemiyorum ama mango ya da pepino gibi tropikal meyveleri andırdığını söyleyebilirim.

    bizim orda yol ve kuru dere kenarlarında sık sık gördüğüm bu bitki allah bilir hangi amansız hastalığın devasıdır! mutlaka pabuç inciri piyasasında da yazlık atıştırmalıktan ilaç etken maddesine doğru bir geçiş yaşanacaktır. merakla bekliyorum.
  • mersin ve adanada buz içinde satılan güzel meyva
  • soğuk yenmesi şart olan, dikenleri nedeniyle toplaması ve soyması çok zahmetli, lezzetini hiçbir meyveye değişmeyeceğim akdeniz meyvesi.
  • çocukluğumdan beri gittiğim tatil köyünde yetişen meyvemsi. geçenlerde yürüyüş için gideyim dedim, tatil köyü terk edilmiş. neyse, yeşil kısmındaki büyük dikenlere dokunup "annem hep bunlara hiç dokunma batar derdi, öküz gibi diken batmıyor işte ehe ehe" diyerek önce yeşil zararsız yerlere dokundum. giderken de "şu meyvelerden de hiç yemedim ha.." diyerek yakındaki bir meyveyi elime almamla küfürü basıp fırlatmam bir oldu. meyvenin tadına bakamadığım gibi onlarca diken de elime battı, üstelik çıkartması da çok zor çünkü gözle görmek neredeyse imkansız. eve gelip duş almama rağmen iki gündür tam olarak kurtulamadım ve göremiyorum da, ama yüz kaşırken falan iyi oluyor, tabii onlarla yaşamaya alışırsanız. sonuç olarak bu hazin olayla anne sözünden çıkmamak gerektiğini öğrendim.
  • tahta yemişi olarak da bilinen bir meyve. dikenleri çok fenadır. son iki yiyişimde burnumdan getirdi resmen. cımbızla alayım derken iyice kırdım küçülttüm şerrefsizi gene de alamadım. şu an ağlıyorum. bilen varsa ne olur yeşillendirsin.
  • (bkz: frenk inciri)
  • sadece ağustos ayında yenilen bir tropikal meyvedir. dışı dikenli oldugundan eldivenle cok dikkatli soymak gerekir kabugunu. soğuk yendiginde daha lezzetli oldugundan genelde buz küplerinin icinde satilir.
    agustos ayini sevmeme ayri bir sebeptir bu meyve.
hesabın var mı? giriş yap