• bu yüzyıla damgasını vurabilecek nitelikte bir ses skalasına sahip olan, 1994 doğumlu, kazak sanatçı.
    böyle bir yetenek karşısında hayrete kapılmamak mümkün değil. yaşının genç olması da ayrıca bir başarı ve çok büyük bir avantaj. yolunun açık olmasını canı gönülden diliyorum.
  • klasik ve çağdaş müzik eğitimi almış olağanüstü yetenekli ve geniş ses aralığına sahip dimaş her geçen gün başka bir seviyeye evrilmekte.
    meşhur rus şarkıcı ve besteci igor krutoy'un özellikle dimaş'ın söylemesi için yaptığı italyanca "ogni pietra" ve " passione " adlı operatik eserlerde inanılması zor bir performans sergiliyor.
    bir konserinde söylediği ogni pietrayı yorumlamaya çalışan opera sanatçısı bir abla şoktan şoka girmiştir. https://youtu.be/cgjzbu3rnuu
  • çok kesin bir şekilde söyleyebilirim ki gelmiş geçmiş en iyi sese sahip kişi. çok zengin bir ses aralığı ve çok doğru disipline edilmiş bir eğitimin meyvesi. müzisyen bir aileden gelmesi ondan ziyade onu dinleyen bizleri şanslı kılıyor. çok iyi yerlere gelmesini istediğim gibi kimselerin bilmesini de istemiyorum doğrusu. popüler kültürün özenti insanlarının diline dolansın istemiyorum. onu 2-3 yıldır dinliyorum. iyi işler yaptıkça da dinleyeceğim. vitas ile kıyaslayanlar daima olacaktır. çünkü ikisi de çok özel yetenekler. ama vitas vitastır, dimas da dimash. kıyaslamak anlamsız.
  • hello performansındaki o meşhur ucubik hareketinden sonra bütün reaksiyon videolarında "hassiktirgit ulan bu ne amına koyim ben gidiyom" tepkisi verilmiş sanatçı.
  • türkçe okunuşu ile sahne adı dimaş, gerçek adı kazakça dinmukhamed kanatuly kudaibergen, rusça kudaybergen dinmuhammed kanatoviç olan aktobe, kazakistan doğumlu efsane ses sanatçısı.

    neden böyle isime taktın diyebilirsiniz lakin kazakistan hala resmi devlet yazışmalarında rusça'nın etkisinde bir dil. ikinci resmi dili rusça.

    bu muhteşem insanüstü ses; anadili kazakça, ikinci anadili rusça, ata dili türkçe, uluslararsı dil ingilizce, fransızca, italyanca, ukraynaca, sırpça, kırgızca, almanca, ispanyolca ve mandarin dilinden şarkılar söylemiştir. mandarin lehçesi de diyebilir miyiz bilemedim*. bu dilleri biliyor mu da söylüyor, yoksa sadece şarkısını mı söylüyor onu da bilemedim.

    söylediği şarkılar arasında;
    queen'den the show must go on,
    mandarin dilinden pozdnaya osen,
    lara fabian'dan adagio,
    eric carmen'in all by myself,
    adriano celentano'dan confessa,
    vitas'ın opera 2,
    michael jackson'dan the way you make me feel, billie jean, dangerous, earth song,
    türkçe'den ise kayseri yöresi türküsü olan gesi bağlarını söylemiştir.

    geçen mart ayında moskova'da konseri vardı. tembelliğimizden geç haberimiz oldu. gidemedik. olmadı.

    web sitesi
  • 1994 doğumlu kazakistan'lı şarkıcıdır. insanın ufkunu bile genişletir. o sesi nasıl çıkardığını sorgulatır. mimikleri ve hareketleri ile sanki çok kolaymış gibi gösterir. inanılmaz ve mütevazi birisi. umarım hak ettiği değeri görür. aramızda bir yaş var ve bu biraz moralimi bozuyor.
  • seslendirdiği s.o.s adlı şarkıda e6 notasına çıkmış normal üstü bir sese sahip sempatik insandır. ses telleri normal insanınkinden 3-4 kat uzundur. bu nedenle ses aralığı çok geniştir. çıkardığı göğüs sesini bazıları kafa sesi zanneder ama değildir.
  • hep solo icra mı yapacak ? mesela 6 ay queen'le takılsa filan ..
  • adam tek başına operaya yetiyor. tenor, soprano kalabalığa gerek yok

    https://www.youtube.com/watch?v=dkps6t84qg4
  • müthiş bir yetenek olduğu aşikar.

    bunu herkes yazmış zaten. o yüzden tekrara girmek istemiyorum.

    fakat dimash'ın uzun vadedeki temel sorunu bence şu:

    (bkz: #81547340)
    (bkz: #81966215)

    bu iki arkadaş gönderisinde yazmış.

    duygu yok. daha doğrusu duygu var da, söylediği şarkıda türlü türlü teknikler kullanmak istediği için, ortada bir duygu çorbası var. haliyle şarkıyı dinleyen, bir duygu akışı değil, bir duygu çorbası hissediyor ve farklı bir şey dinlediği için sadece etkileniyor. tabi her şarkı için bunu söyleyemem, mesela show must go on -dimash'ın ingilizce aksanı dışında- inanılmaz harika olmuş. fakat my heart will go on'da o güzel duyguyu hissedemedim. şarkıyı dinlerken bir yerlerde o duygusal akış kopuyor sanki. şimdilik genel anlamda "teknik/yetenek göstermek için duygudan çalıyor" gibi hissiyatım var.

    bir arkadaş yeni bir şarkı söyleme formülü bulmuş demiş: başta bas giriyor, ortalara doğru soft falan... vs vs. evet, dinleyince güzel geliyor. fakat sorum şu: o şarkıyı dinleyince bize bütüncül bir duygu aktarıyor mu? yoksa duygudan çalıp, yetenek gösterisine mi girişiyor? (tabi çok da tanınmadığı için kendini kanıtlama çabası doğal. zaten ününü böyle oluşturuyor şimdilik. fakat gönderilerine bkz verdiğim arkadaşların dediği gibi uzun vadede işe yaramayabilir.)

    bence mükemmele, söylediği şarkıları tam bir duyguyla okumaya başladığında ulaşacak. ses aralığını ve kullandığı ses teknikleri düşününce, "bir şarkıyı -duygu bütünlüğünü koruyarak- kaç farklı şekilde okuyabilir?" gibi sorular geliyor aklıma. ve bunu dünya üzerindeki bütün güzel şarkılar için düşününce, bunun daha zor bir challenge olduğu görüşündeyim. çok da müzik profesyoneli olmayan biri olarak yorum yapmış oldum, ama konuya yeni bir bakış açısı getirdim inancındayım.
hesabın var mı? giriş yap