• patronage her daim pragmatik kafasıyla eline geçirdiği her kabağı, -izm'lerin veya dinlerin zavallı takipçilerinin başına patlatır. so called şeyhler, müdürler, başkanlar uçar; mürid, vatandaş, birey her daim domalır. yeni dünyanın sikik kuralı bu, doğru.
    yalnız araya birey bazında, bir 'anlayarak seçmek, samimiyet ve sindirebilmişlik' detayı giriyor ki, bana kalırsa insanlar zaten 'güzel'e ulaşabilmek için tutundukları dalları araç yapabilmeyi becerebilse,-ki ideal insan tanımı budur gözümde, hiçbir güç hiçbir mazlumun kafasını, sikinin taşağının keyfine ezemeyecek.

    bu yüzdendir ki, 'işte islam şeriati' jpg.'leriyle korkutulup, münasip bir tarafına pompalanan islamofobiyle laik olan/yaptırılan herifle, günah işlersen allah ölünce boğazından kaynar sular indirecek, etlerin parçalanacak diye korkutulup müslüman olan/yaptırılan herif arasında bir fark göremiyorum onu diyorum. ikisi de aynı hıyar gözümde.
  • (bkz: demokrasi bir amaç değil araçtır) versiyonu da rte tarafindan sarfedilmistir zamaninda..
  • 7 aralık 2005'te recep tayyip erdoğan'nın melbourne üniversitesi'nde “medeniyetler ittifakı” konulu konuşmasında aşağıdaki gibi geçen sözlerdir.

    "şunu da unutmayalım ki, dinler de amaç değildir. dinler de birer araçtır. dinlerin amacı insanların mutluluğudur, insanların huzurudur. bunları da iyi kavramamız lazım."

    hürriyet ve sabah gazetelerinde arşiv kaydı şu an mevcutsa da doğan grubuna da çöküldüğünde al sana 1984.
hesabın var mı? giriş yap