• bazen ömürden ömür çalan insanlar için uygulanabilir olan davranış.

    geçenlerde spor salonundan tanıdığım bi elemanı gördüm sokakta. ayaküstü konuştuk biraz. iki dk sürmeden benden bi şey rica etti hemen. başka şehirde yaşayan kız arkadaşıyla tartışmışlar, "telefon edecek birazdan, vereyim de sen konuş" diyor. içimden ne alâka, dışımdan "niye?" dedim. "ya tartıştık biraz da o yüzden" diyor. ee ben ne diycem ki diye sorunca "az önce bi kaza geçirdi, şimdi hastanede. durumu biraz ağır" diyecekmişim. "ya saçmalama, öyle bi şey denir mi telefondan, uzakta bi de" diyorum, "olsun anlasın değerimi" diyor. ya senin ben kemiğini s*keyim.

    kabul etmedim tabi. hayatta yapmam öyle bi şey diyorum, ısrar ediyor. bunu konuşurken de benim gittiğim istikamete yürüyoruz bi yandan. "benimle geliyorsun ama aradığı zaman konuşmam haberin olsun" diyorum, "ya ne olacak bi şey yok ki" diyor. ananın *mı olacak dedim içimden. kurduğu senaryoya bak, güya kız buna üzülecek hesapta. aq insan sevdiğine böyle yalan mı söyler, senin ben eniştenin düşmanlarını s*keyim. neyse yürürken kız aradı, bi konuşsana diye bana uzatıyor telefonu yine. konuşmam dedim ısrar ederken kapandı. artık son kozumu oynayacaktım...

    konuşmaya başladım... "bak bu yaptığın çok günah, vebalini ödeyemezsin. bir insana bilerek acı çektirmenin günahı çok büyük. o kız acı çeker ama allah hepsini görüyor, 7 katını sana çektirir" diye sallayıp duruyorum buna. bakara makara ne varsa aduket çekiyorum. ama bendeki konuşmayı bi göreceksin, veriyorum küsküyü. hepsini dinledi ve bi süre konuşmadan yürüdü. sonra bir iki cümle daha konuştum, "doğru söylüyosun ya, kafanı ağrıttım" deyip tokalaştı ve geri dönüp gitti. artık vaz mı geçti yoksa başka birine mi gitti bilemem. aq ikna olduğu şeye bak.

    ama şunu anladım ki, ne olursa olsun dini kullanmayı bileceksin. kitleler (1 kişi) üzerindeki etkimi gördükten sonra buna yürekten inandım. keşke herkes dini benim gibi kullansa. dünya çok daha yaşanılası bir yer olurdu...
  • genellikle insanların duygularına hitap eden, onları etkileyen olumsuz bir davranıştır.

    fakat aynı zamanda yeri ve zamanı uygunsa kimseye zararı olmayan, aksine faydası dokunan bir eylem haline de gelebilir (bkz: aşağıdaki olay)

    olay: bundan 6-7 sene önce bir ramazan akşamı 3 arkadaş sarıyer otobüs duraklarında otobüsün perona gelmesini bekliyoruz. bu sırada da kendi aramızda muhabbet ediyoruz haliyle. arkadaşlardan biri şuan hatırlayamadığım gerçekten salakça bir şey söylüyor ve diğer arkadaş ona "salak" diyor ve hep beraber gülüşüyoruz. o sırada duraktan geçmekte olan bir çocuk "bana mı dedin" diyor, biz ne alaka falan derken çocuk ısrarla "sen bana salak dedin ve siz üçünüz güldünüz" diyor, ne desek çocuğu ikna edemiyoruz ve çocuk basıp gidiyor. ben arkadaşlara bu çocuk niye üzerine alındı ki falan filan derken -ki biz hala nedense kalkış saati çoktan gelmiş otobüsü beklerken- ben karşı kaldırıma bir bakıyorum 8-10 kişilik bir grup, en önlerinde biraz önce tartıştığımız çocukla beraber, pek de arkadaşca sayılamayacak şekilde bize doğru geliyorlar. ben diğer ikisine "sıçtık gençler şimdi ne bok yiycez" diyorum. neyse içlerinden en kıdemlisi olanı öne çıkıyor ve bize "niye arkadaşımıza laf attınız" diyor. haydaa buyur burdan yak, ortada fol yok yumurta yok bok yoluna dayak yiycez resmen. sözü ben alıyorum ve yok biz arkadaşa bir şey demedik kendi aramızda konuşuyorduk, o da arkadaşımın ettiği lafı üstüne aldı * diyorum. ama çocuklar şartlamışlar kendilerini birkaç kişiyi dövmeye, nuh diyor peygamber demiyorlar. işte * o an bende devreye giriyor, ramazan ayında olduğumuz aklıma geliyor ve hemen sazı alıyorum elime:

    "bak arkadaşım, şu mübarek ramazan akşamı, biz niye arkadaşına böyle birşey diyelim, artı niye yalan söyleyelim. oruçlu adamlarız (külli yalan), arkadaş yanlış anlamış" diyince o zaman anlıyorum ki damardan girmişim çocuk diyecek bir şey bulamıyor ve peki diyip gidiyorlar.

    evet ben o gün dini kullandım ama kime ne zararı oldu bunu siz sözlük kamuoyuna bırakıyorum.
  • facebook'ta denk geldiğim, başını sonunu bilmediğim bir video'da; mehmet ali alabora ve nejat yavaşoğulları gibi tanıdık yüzleri gördüğüm bir grubun köylüleri termik, hidro, nükleer santrallerin kötülüğüne karşı tiyatral canlandırmalı bilgilendirmelerine karşı olarak bir kesim cahiller tarafından gösterilen davranış. (aktivist bir kurum/kuruluş adına yapılan bilgilendirici bir film veya küçük videolar zinciri olabilir. bilenler bilgilendirirse bulmayı izlemeyi isterim)

    http://www.facebook.com/…hoto.php?v=213574518756948
  • mide bulandırmanın da ötesine geçendir.

    projemin biri için özel bir koltuk yaptırdım. döşemeci getirdi teslim etti koltuğu ama berbat durumda. dikişler kaymış, kalite yerlerde. ben de koltuğu gönderip yeniden kaplanmasını istedim. ustaya da, buraya getirmeden önce atölyede kontrol edip onay sonrasında teslimini istediğimi önemle belirttim.

    dün arayıp, mimar hanım koltuk hazır yarın gelip bakabilirsiniz dedi. sabah da atölyesine gittim. koltuk yine çok kötü durumda. yamuk dikişler aynen duruyor sadece kırışıklıkları yok etmiş. bunun sebebini de yanlış kumaş seçimine bağlıyor. ben her ne kadar bu kumaşla daha önce defalarca kumaş yaptırdığımı söylesem de bana;

    - ben yeni hacdan geldim. sen bana yalancı olduğumu mu ima ediyorsun. hacı olan adam yalan söylemez!?! sen bana yalancı olduğumu ima edemezsin!!!

    diye feverân ediyor. ben de ustaya;

    - usta sana naçizane bir tavsiyede bulunacağım (bu arada bana, benim senin tavsiyene ihtiyacım yok, demesine rağmen; olsun ben yine de bulunacağım, dedim.) bak sen ustasın. ben eğer sana elimde bir kumaşla gelip bu koltuğu istiyorsam ve bu kumaş o ürünle uygun değilse beni uyar. çünkü diken ben değilim, kumaştan da sadece kalite olarak anlarım. dikiş olarak bakamam. altına imzanı atmayacağın işe girme. bak ben kaç deda sırf bu nedenle iş bıraktım. gereksiz yere başımız ağrır.

    usta hala, kumaş yanlış demeye devam etti. ben de, doğru kumaş neyse göster dikişi onda, ben de anlayayım dedim. bu aldı eline bir parça kumaşı dikmeye başladı bana anlata anlata. neyse, dikmeyi bitirdi ve "al bak" dedi. dikiş yine yamuk! ben de artık;

    - e ama usta bu da yamuk. şu kadar kısa kumaşta dikişin başı birleşim yerine 2,5 mm ortası 1 mm uzaklıkta. artık bu kumaş mevzusunu kapa ve benim istediğim kalitede üret bunu yeniden.

    dedim. adam suratıma bakıp şunu söyledi;

    - hacdan geldim ben. ben ne diyorsam o. sen o dar pantolonu giyerken vücudunun görüneceğini bilmiyor musun? neden bol pantolon tercih etmiyorsun? bu kumaşın da özelliği bu.

    adamın suratına acıyarak baktım. bu adamlarla bir arpa boyu yol ilerleyemezsiniz. örnekleri sözlükte de var bu adamların. gerçekten tiksiniyorum.
  • dini kullanarak inanan insanlara çok fazla farklı şey yaptırmak mümkün. mesela çok basit örneklersem ben dini kullanarak iş yerinde odaya kahve getirtebiliyorum. normalde öyle bir mekanizma yok. ama bir gün tesadüfen kahve geldi. sanırım birileri içmemiş, fazla kalmış vs. getiren insana nefis bir hayır duası çektim. sırf o dizilim için ertesi gün 2. kahve geldi, kahve gelen yerden dua esirgeyecek değildim elbette. o her gün kahvemi getiriyor, ben bi dua parlatıyorum.
    tamamen zararsız aslında.
    kahveyi getiren zaten mutfak görevlisi,
    beni müthiş dindar sandığı için dualarıma çok seviniyor.
    al tarafı bir bardak kahve tüm istediğim.
    ama durumun sakatlığı insanların vicdan dedikleri oynak parçanın dengesine bağlı. bir başkası kahveden fazlasını istediğinde ya da bir duadan fazlasını vaadettiğinde kimin ne yapabileceği belirsiz.
  • neredeyse insanlık tarihinin başından beri süre gelen olaydır...

    din kavramı ortaya çıktığından beri kendisine rahip diyen tanrı adına insanlardan hediyeler, vergiler ve kurbanlar toplayarak kendisini zenginleştiren insanlar olmuştur. bunun en büyük örneği vatikandır...

    islamda ise bunu şeyhler-şıhlar ve hacılar-hocalar yapmaktadır. günümüzde siyasete bile bulaşmıştır...

    allahın adını ağzından düşürmeyen ve partisinin isminde 'adalet' olmasına rağmen ülkedeki adalet sistemini yok edenler misal gösterilebilir...

    kişisel zenginlik ve ya siyasi iktidar gibi bir çok kişisel nedenle var olan bütün dinler sömürülmüştür...

    kısacası insan tarihinin farklı dönemlerinde var olmuş bütün dinler kullanılmıştır...
  • dili kullanmaktan kolaydır.
  • din afyondur söyleminin işaret ettiği anlamı somutlayan kullanım şekli. çok işlevsel olduğundan afyon olarak da kullanırsınız, başka amaçlar için de. mesela emeviler'in ve ardılları siyasal islamcıların yaptığı gibi bir devlet ideolojisi haline getirir, dini maneviyattan, vicdandaki yerinden daha farklı noktalara çeker ve savunma amaçlı olması gereken cihat kavramından oraya buraya allah adına saldırılması gerektiğine dair bir yorum çıkararak sürersiniz kitleleri araziye. ya da allah'ı yeryüzüne indirir siyaset yaptırırsınız.
  • ekşi sözlüğün severek yaptığı iş. bakın bu sözlükte din ile ilgili başlıkları uçurup yenilerinin açılmasına izin verilmesin, trafik ciddi anlamda düşer.
hesabın var mı? giriş yap