• orphic geleneğe göre 25 aralık, dionysos'un doğumgünü kabul edilir.

    25 aralık dahil, 12 gün boyunca, dionysos'un 12 günü kutlanır.

    (bkz: dionysos'un 12 günü)

    twelve days of dionysos
  • mitolojik sanat eserlerinde sıklıkla (belki de en sık) tasvir edilmiş tanrı. konu şarap ve eğlence olunca gösterilen ilgi de büyük olmuş sanırım*
    şaka bir yana, dionysos'un tasvirleri genelde çok renkli ve keyifli, dolayısıyla insanın ilgisini çekiyor. özellikle de zeugma müzesindeki dionysos tasvirlerini çok beğendim.
    görsel
  • oğluma adını veren tanrı
  • zeus’un semele’ den olan gayrimeşru çocuğu rivayet odur ki semele’ye tuzak kuran zeus’un kıskanç eşi hera,onu hamileyken oyuna getirip ölümüne sebep olmuştur, bebeğe kıyamayan zeus baldırında saklayıp doğurmuştur
    tanım;şarabın boku çıkarılmadan içildiğinde neşe verdiğini söyleyen kıymetli bir tanrı
  • jung'a göre aşırılıkların en uç noktasının temsili dionysos mitidir. kendisi ve yarattığı alt kültür, insanın en ilkel haline dönüp zamandan ve mekandan koptuğu konumu temsil eder. dionysos aslında insan denen varlığın özü, medeni olmadan önceki ilk halidir. bu yüzden toplum, ahlak, inanç gibi şeylerle üstü örtülmüş bilincimizin dışında kalan, bilinçdışı bir dürtüdür. bastırılmış ve beklenmedik anlarda dışa çıkan yönlerimiz aslında bir nevi kendisine bir dönüş halidir. bu yüzden dionysos mitindeki ritüellerde insan vahşidir. hayvani yanı ağır basan, insan olmaktan çıkmış bir şeye dönüşür.
  • yıllardır, evet yıllardır anlayamamıştım, dionysos'un şarap tanrısı olmasını ve dionysosçuluğu. kimlere kimlere sordum da doğru dürüst bir yanıt alamadım. varsa yoksa "şarap tanrısı". iyi de o kadarla bitmiyor ki... dionysosçuluk dediğin bir din. kendine ait komplike ritüelleri ve ayinleri var. yalnızca şarap tanrısına tapınarak yapılan kuru bir şey değil.

    yolum bir dipnottan yola çıkarak euripides'in bakkhalar'ına düştü veee bingo!

    açıklama o kadar net ki: şarabın kendisi olan şarap tanrısı.

    yani dionysos şarap tanrısından öte, şarabın kendisi.

    beni derinden etkileyen ve yıllar yılıdır biriktirdiğim tüm parçaları bir araya getiren açıklama şu şekilde devam ediyor:

    "nysa mağaralarında büyüdükten sonra üzümü bulur ve bu meyvenin nimetlerini insanlara dağıtmak ister. dionysos'un bu amaçla yaptığı söylenen seyahatler, bağcıların dünyaya yayılışını efsane şeklinde anlatmaktadır. şarabın girdiği yere dionysos dini de giriyordu. bakkhos, sarmaşık sarılı asasıyla (thyrsos) yunan toprağına ayak basınca, hellenler onu ırklarındaki dehayı canlandıran kudret olarak gördüler. kolektif ruh uyanıp coştu. ilk sarhoşluk içinde, ince hellen anlayışı, her şeyi birbirine bağlayan sırrı sezdi. coşan insan, kendini dünyanın sahibi bir tanrı gibi gördü. ormanların ve dağların küçük tanrıları, sirenler ve satyrler, inlerinden çıkan vahşi hayvanlar, kaynakların nymphaları, çobanlar ve krallar, insan ve tanrı, bütün varlıklar, topraktan fışkırıp dünyayı saran bir sevinç içinde birleşip kaynaştılar. ağaçlar, kayalar, dağlar, bayırlar da insanlarla birlikte coştu. euripides'in dediği gibi, o zaman "sevinçten yer yerinden oynadı" . dionysos'un dini, sarp dağların, çorak toprakların, yabani otların tanrıları rea ve kybele'nin dinleriyle birleşti. sarhoşluk insanlara korkuyu unutturdu."

    tragedyada adı geçen tmolos dağı, bozdağ (sıradağların manisa tarafında kalan kısmı). tiyatronun doğduğu topraklar...

    15 sayfalık ön sözü çok etkileyici ve tamamlayıcı buldum. ilgilenenlerin yukarıda alıntıladığım metinden çok daha fazlasını bulacak.
  • camille paglia dionysosça, diyonizyak teriminin modern anlayış içinde (afedersiniz) "yiyip-içip-sikişen tanrı" imgesinden dolayı kitonyen terimini kullanmayı tercih ediyor. bununla tam olarak toprak altı, daimonik, şeytani yaşam dünyasını imliyor. ve dionysos'u bu daimonik tabiat alanına yerleştiriyor. ve gerçekten de dionysos denince akla gelmesi gereken imge aşağı yukarı budur. zira dionysos kanlı ritüellerin, iğrenç sunakların, şişmiş vebalı cesetlerin, mezarların tanrısıdır. apollon dikotomikleşmesi yunan dini ve düşünce dünyasında gerçekten gayet makul, gayet bilinçli bir farkındalıkla bu kadim yamyamlık zamanlarına getirilen bir eleştiridir. kaçınılması gereken tüm bu inanışlar; anadolu, sahra afrikası, mısır gibi kadim gelenekler, yunan kent devletleri içinde bilinçli bir transformasyona uğratılarak naifleştiriliyor. kabaca ataerkil yunan dünyası, "barbar" topraklardan gelen matrimonyal (bkz: anaerkil) düzeni, yerinde bir benzetmeyle; göçebelikten yerleşik hayata geçmeye zorluyor. tüm anadolu tanrıçalarını zeus'un kızları yapmak suretiyle olimpikleştiriyor. söz gelimi kadim erotik tanrıça afrodit, kronos'un penisinden kopup doğarken, babasının kızı olan athena zeus'un kafasından doğuyor. kimi tanrılar, örneğin dionysos baldırından doğuyor. bu şu demek, yunan kent devletinin apolonik, sistemli dünyasına göç veya ticaret yoluyla sızmaya çalışan barbar kültür dünyası, mitos yoluyla transformasyona uğratılıyor. bu dönüşümden nasibini en fazla alan tanrıların başında dionysos geliyor haliyle.. garip, kaotik bu anlamda ödipal karmaşa içinde, anasının oğludur çünkü.
  • doğanın dirimselliğinin temsili olan yeraltı tanrısı. (bkz: kitonyen)

    iyilikler ve kötülükler doğuştan ruhlarımızdadır: kaderimiz onlara bağlıdır. dionysos bizi coşturarak içimizde uyuklayan şeyleri vaktinden evvel uyandırır, bilincimizin altındakini üste çıkarır. böylece bize kendimizi tanıtır ve doğru yolu buldurur. eskiler "şarapta fazilet vardır" derlerdi. platon, yasalar'da diyor ki: "sarhoşluk insanın ruhunu çocukluğundaki haline koyar. insanları tanımak, karakter farklarını görmek ve onları daha iyi yapmanın yollarını bulmak için sarhoşluktan daha ucuz, daha emin ve daha kısa bir yol yoktur. "zeus, dionysos'tan şikâyet eden hera'ya şunları söyler: "insanları senin anlattığın kötü hale sokan ne şarap ne de bakkhos'tur: bunu yapan içkinin ifradı, şarabın ölçüsüz ve hayasızca kullanılmasıdır. ölçüyle içen insan tersine daha neşeli ve daha sevimli olur."

    ( lukianos: tanrıların konuşmaları )

    (bkz: #137920442)
  • şarap ve coşkunluk tanrısıdır, iki kere doğmuştur. zeus yılan şekline girip persephone ile çiftleşti ve varisi olarak zagreus doğdu. hera çocuğu kaçırmaları için titanları kışkırttı. titanlar ise zagreus'u kaçırır ve kalbi dışında kalan her parçayı yerler. zeus , oğlunun kalbini fani sevgilisi semele'nin içine yerleştirdi. hera, zeus'tan bütün gösterişiyle karşısına çıkmasını istemesi için semele'yi ikna eder. zeus bu isteğini yerine getirince semele yanarak kül olur. zeus ise bebeği semele'nin karnından çıkarır ve kurtarır, bacağının içine yerleştirir, dionysos ise bu bacağın içinden doğar.

    dionysos ile ilgili hikayeler genelde tasasızdır , gerilimsizdir. kadın tapınanları özellikle onun uğruna vahşi hayvanları kurban ederler ve yerlerdi, onun adına şarap festivalleri düzenlenir ve kendinden geçme ayini yaşarlardı. keyif tanrısıdır, karısının da ismi ariadne' dir.
hesabın var mı? giriş yap