dipsomani

• isin en berbat yerinde "diple beni, diple beni" diye uluyan bir the she'nin nidalaridir... tarih boyunca soylene soylene "dipso beni, dipso beni" zamanla da "dipso meni, dipso meni" daha daha sonralari ise "dipso mani, dipso mani" ve sonunda "dipsomani" olarak literature girmis olan "abi dibini gormeden olmaz" felsefesidir. (suser'in notu: dibini goren iflah olmaz anacim...)
• "dipso" içmek isteği,"mania" da delilik anlamına gelir.yani bu "deli gibi içmek" hastalığıdır.alkolizmden farkı şudur:alkolikler günlük yaşamını sürdürebilmek için alkol almak zorundadırlar.dipsomanlar ise uzun süre hatta aylarca içmeyebilirler.ama bir anda içki nöbeti gelir ve manyak gibi içerler.bu nöbet genellikle bir fugue ile sonuçlanır;dolayısıyla dipsoman bir insan alakasız bir yerde hatta bilinçsiz bir durumda bile bulunabilir.
• (bkz: cipsomani)
• neyzen tevfik'in yaşadığı durumun literatürdeki ismi.
• (bkz: müsfik kenter)
• (bkz: fondip)
• dibini görme hastalığı. bu dip başka dip ama, şişe ^*, bardak dibi gibi objelere fetişlik.
  
  en önemli göstergesi, garsonlara kaba davranmaktır. tipik bir garson, son yudumu içmenizi beklemeden bardağı önünüzden alıverir. adamı doğduğuna pişman edecek biçimde o bardağı aldığı yere hemen bırakmasını bakışlarınız veya sivri diliniz ile anlatırsınız. veya açılmış şişenin mutlaka dibine darı ekilmesi gerektiğine olan hummalı inancınız ile bir boş şişe mezarlığı yaratır, tam ortasında yaşarsınız. sakın ha! her bakımdan pahalı bir hastalıktır. dipten ayrılabilmeyi bilmek gerekir. yoksa yaşamınızı bir çökelti olarak geçirir ve asla tamamlayamazsınız.
• hazzı erteleyememe hastalılığı olarakta geçen nöbet halınde gelen içki içme hastalığı
• kadınların erkeklerde rastlamayı en sevdiği hastalıktır zannımca...
• bazen sonunda ölüm olan bir mania.