• dişi kurtarmak için yapılan çalışma.
    iki numaralı azı dişim, hiç çaktırmadan dip bölgeden çürümeyi başarmış. ağrı, sızı, hava alması, yediğim şekerli bir şey yüzünden dişimin enteresan tepki vermesi sonucunda soluğu nöbetçi bir diş hekiminin sandalyesinde buldum.
    (yazmam lazım sözlük yoksa aklım zonklamaya takılıyor, kalp atışlarımda zonklamaya eşlik etmek için anlamsızca çaba harcıyor.)
    teşhis beklenendi, hatta hekimi ben uyardım, dişlerim sağlamdır çünkü yanıltıyor herkesi, iyice diplere bakmanız lazım dedim. dar çene yapısı , sıkı dostlar gibi birbirine kenetlenmiş dişler, sonuç bu ekibi ancak içten çökertebilirsiniz, kullanacağınız tek silah abur cubur, diş ipi kullanmamak.
    çürüğünüz var. dedi ve benim için geri sayım başladı. dolgu için randevu alındı, beklenen saat geldi. ve tahmin ettiğim gibi, biricik miniş azı dişim sağdan ve soldan olmak üzere iki yerden çürümüş. kaçış yok diş oyulacak, gerekeni yapın hekim bey, dedim. dişimi kurtaralım.
    dişçi koltuğunda ilk on dakika: spot ışıklar cesur yüzüme vuruyordu. diş hekimi ağzımı uyuşturmak için spreyini sıktıktan bir kaç saniye sonra etkisini gösterdi. sol yanım uyuşmuştu. iğneği de diş etime saplayıp ilacı enjekte ettikten sonra aksiyon başladı. vızıldayan makine, ağzımın içinde dolaşan soğuk su, aha gitti dişim endişesi ile tavana bakan ben (yıllar önce 20 yaş dişim çatırt diye kırılınca bir olasılık dedim, bu da gidebilir her an)
    dişim oyuluyor ve ben bunu garip bir heyecanla hissetmeye çalışıyorum. dişimi bu hale getiren hain mikroplar temizlendikçe içimin yağı eriyor ancak bir taraftan bütün bu olan bitene yediklerimin sebep olduğunu hatırlayınca içten içe kızıyorum kendime. diş ipi diye bir şeyi bunun için icat ettiler işte, diye söyleniyorum kendime.
    dişçi koltuğunda 20. dakika: sol yanım iyice uyuşmuş halde, dudaklarımın şiştiğini, angelina jolie'ye rakip olduğumu hissediyorum ama yüzüme dokunuca herşeyin normal olduğunu anlıyorum. dişim yavaş yavaş çürüklü tabakadan arındırılıyor. bir taraftan sevinip bir taraftan kederleniyorum. onunla çiğnediğim yemekler, sakızlar geliyor bir bir aklıma. hüzünleniyorum aniden, elimi kaldırıyorum. hekim bey, bir vedalaşamadım kendisiyle diyorum.
    dişçi koltuğunda 30. dakika: oyulma işlemi bitti, ancak diş çok fena çürümüş, için için yanmış garibim. bıktım bu sıkışık tepişik ortamda yaşamaktan, çekin kurtarın beni bu dar çeneden diye inliyordu sanki. dolgu yapıldıktan sonra etimde bir batma hissetiysem de geçti gitti. benim bütün hislerim yarısı balon gibi şişmiş dudaklarımdaydı, olmayan şişlik.
    40. dakika: artık koltukla işim kalmamıştı, eve gidebilirdim. dişim henüz kendini hatırlatmıyordu, çünkü hastaneden çıktığımda müthiş bir soğuk sarıp sarmalamıştı beni.
    50.dakika: dolmuş geldi, hayata karıştım. hafif bir sızı vardı yanağımda hepsi bu.
    1 saat geçti, 2 saat, 3 saat derken 4. saate vardığımızda: aha! ben burdayım naber, diye sızım sızım sızlıyor kerata. hala beni burdan çıkarın, kaçıcam ben modunda. diş olmayı hiç istememiş gibi, öyle asi öyle başına buyruk ve öfkeli. beynime saplanıyor zonklama. acı içinde kıvranıyorum şimdi, sanki bedenim yok, sadece sol üstte yer alan ikinci küçük azı dişinden ibaretim. yarısı dolgulu.
    acıya bak, sanki dalgalı bir deniz, bir yükseliyor bir alçalıyor ama geçeceğe hiç benzemiyor. uyursam geçer mi? uyumama izin verir mi?
    31 tane diş var ağzımda, biri "ben burdayım ulen" diyor, sıkıysa ilgilenme kendisiyle. sanırım beni bu gece uyutmayacak, yılların intikamını alacak.
  • yıllar sonra korkudan titreye titreye yaptırdığım, sesi korkutucu olan diş tedavisi.

    7 yaşından beri dişçilere yol aşındıran birisi olarak o dişçi koltuğuna alışamadım sözlük. bu sabah iğneden sonra ağzımın uyuşmasını beklerken zangır zangır titredim, dişçi ve asistanı fark ettiler, dedim ki ablacım benim ağzım zor uyuşuyor, üç iğneye kadar yolu var, biraz daha bekleyelim dedim. yavaştan başlayalım dedi ve yine her şeyi hissettim.

    peki şerefsiz sinirlerim ne zaman uyuştu biliyor musunuz? işlem bittikten 10 dakika sonra. tamı tamına bir saat sonra. nedir abi derdiniz, işimiz var kes bilgi iletmeyi kes işte ya.
  • beyler bayanlar siz dolguya dua edin köprü veya diş çekilmesi gibi bir durum değil diye.beterin beteri vardır felsefesine inanırsanız size çoğu şey sorun olarak gözükmeyecektir.
  • 30 yılı bulmak üzere olan vasati ömrümde ilk kez bugün yaptırdığım operasyondur. her şey birkaç gün önce dilimle dişime dokunduğumda başladı. sol üst azı dişlerimin birinde oyuk gibi bir şey oluşmuştu. dişimin etrafı ise gayet sağlam görünüyordu.

    en son çocukluğumda diş hekimi karşısına çıkan şansım belki 20 seneden sonra tekrar o muayehaneye gitmeyi kafaya koydu. hemen ertesi gün randevu oluşturup diş hekimi kliniğine gittim. doktor önce dişlerimin filmini çekip kendilerine çok iyi baktığım için beni kutladı. problemli olana ise dolgu yapılması gerektiğini söyledi. dedim buyursunlar! önce uyuşturucu iğne vurdu. sonra ağzıma tükürüğü dışarı atmaya yarayan minik hortum gibi bir şey verip elmas uçlu dönen bir cihazla dişe girişti. her beş saniyede bir hemen yanı başımdaki lavaboya tükürmemi söyledi. cihaz dişin çürük kısmını kırdıkça parçacıklar ağızda biriktiğinden bu işlemin sık yapılması gerekmekteydi. birkaç dakika sonra bu işlem sona erdi. dişin çürük kısmı tamamen yontulmuştu. hiç acı hissetmedim. doktorun işinin ehli olduğu belliydi. daha sonra ağzıma yapıştırıcı sprey sıktı. dişin içinde oluşan krateri doldurma vakti gelmişti artık. yapıştırıcıdan sonra dolgu malzemesiyle oyuk alanı kapladı. daha sonra o tarafla ısırmam için özel bir kağıt verdi. bu kağıttaki izlere bakarak dolguyu törpüleye törpüleye normal diş hizasına getirdi ve işlem bitti.

    eğer ki üşenip gitmeyi erteleseymişim çürük ilerleyecek ve sinir uçlarını bulacakmış. minimum hasarla atlattık ve dişin kalanını kurtardık. ilginç bir tecrübeydi.
  • bir takım tedavi prensiplerine dayanarak, dişten çürüğün uzaklaştırılmasının ardından oluşan boşluğun(kavitenin) kompozit, amalgam ya da porselenle doldurulması işlemidir. kompozit ve amalgam dolgular direkt, porselenler indirekt metotla yapılan dolgulardır.
    lazer dolgu diye birşey yoktur! kompozit dolgular dişe yerleştirildikten sonra sertleşmesi için ışığa ihtiyaç duyarlar. bu ışık kaynakları da led ya da halojendir. mavi görüntüsünden dolayı halk arasında adı "lazer dolgu" olarak geçmektedir, lakin böyle bir dolgu çeşidi henüz yoktur.
  • estetik diş dolgusu; kişinin dişindeki boşluk, kırık, çürük vb. durumlarda tedavi sonrası uygulanan beyaz renkli dolgudur. siyah(amalgam) dolgudan daha estetik durmaktadır. estetik dolgular ışık dolgularıyla ve lazer altında kuvvetlenerek hızlıca tedavi edilebilen ve normal dişin dolgu olduğunu ışık altında bile hiç belli etmeyen bir yapıya sahiptir. yapılan işlemde şekil verilebilen bir malzeme kullanıldığı için çoğunlukla dişe zarar vermeden güzel bir gülüş elde edilir. bu işlemin kendi dişinize uygun olup olmadığını diş doktorunuzla görüşerek öğrenmeniz daha sağlıklı olacaktır.

    yaklaşık iki ay önce bahsi geçen estetik diş dolgusu denilen uygulamayı ben de yaptırdım. benim yaptırma sebebim dişlerimdeki kırık, çürük vs. değildi. ön dişlerin yanında bulunan, diğerlerine nazaran daha küçük görünen yan dişlerimin görünüşüne estetik bir görüntü katmak amaçlı yaptırdım. yan dişlerim diğerlerine göre biraz daha küçük ve yapı olarak diğerlerine göre biraz daha sivriydi. normalde çok rahatsız değildim bu durumdan ama neden daha güzel bir gülümseme olmasın ki diyerek araştırmaya giriştim.

    bu dolguyu yaptıran ve memnun kalanların tavsiyesi ile bu konuda güzel iş çıkaran bir doktorla görüştüm. daha güzel bir gülüş talebimi ifade ettiğimde yaşımın daha genç olduğunu söyleyerek dişlerime kaplama yapmayı önermedi ve estetik diş dolgusu yapılabileceğini söyledi. işlem yaklaşık 1 saat sürdü. üstelik uyuşturucu iğne bile yapmadı. dişe kesinlikle zarar vermediğini sadece görünen boşlukları doldurduğunu söyleyerek kullandığı malzemeden de yardım alarak diş tasarımı yaptı. uygulama sırasında kesinlikle bir ağrı ya da sızı olmadı. uygulama yapılırken kesme, törpüleme ya da başka bir işlem yapılmadı. sadece dolgunun tutması için diş yüzeyini pürüzletme işlemi yapıldı. diş doktorunun önerdiği tek şey ise kırılma veya düşme ihtimaline karşı yapılan dolgulara biraz nazlı bakmam gerektiğiydi. düşmesi, kırılması ya da herhangi bir olumsuz durumda yapılan dolgunun altından yine benim kendi dişimin çıkacağı söylendi.

    rengi, dokusu ve görünümü ile kesinlikle gerçeğinden ayırt edilemeyen bir sonuç ortaya çıktı. arkadaşlarıma gösterdiğimde çok doğal durduğunu söyleyerek 'önceki hali nasıldı ki?' diye tepki verdiler. eski fotoğraflarımdan birini gösterdiğimde ise fark çok bariz olmasına rağmen çok doğal ve çok güzel olduğuna yönelik yorumlar aldım.

    yapıldıktan sonra ilk olarak kocaman bir ağzın varmış gibi bir his oluşuyor. yaptırmak isteyenler sonrasındaki bu hisse hazırlıklı olsunlar. öncesinde alışkın olduğun ufak boşlukların dolması sebebi ile sürekli dilin ile oraya değme isteği de oluyor. yaklaşık bir hafta kadar ağzının içinde beton parçası var gibi geliyor ama sonrasında alışıyorsun. yapılmasından bu yana yaklaşık iki ay oldu. sonrasında hiçbir ağrı, sızı olmadı ve fazlalık hissi de ortadan kayboldu. sadece ısırarak elma yeme, kuru incir yeme, kabuklu sert kuru yemişleri yeme gibi riskli davranışlardan kaçınıyorum. bunun yanında diş fırçalama davranışımda herhangi bir değişiklik olmadı. normal şekilde yumuşak bir diş fırçası kullanarak rahatlıkla dişlerinizi fırçalayabilirsiniz.

    ben bu uygulamaya diş hastanesindeki iyi bilinen bir doktora yaptırdım. herhangi ek bir ücret de talep edilmedi. oldukça da memnun kaldım. keşke şimdiye kadar yaptırsaydım bile dedim. benim gibi dişçi korkusu olanlar bile gönül rahatlığı ile yaptırabilir. tel tedavisi gerektirmeyen düzgün bir ağız yapınız olmasına rağmen gülüşünüzle ilgili bir tereddüdünüz varsa kesinlikle bu uygulamayı düşünebilirsiniz.
  • allah allah amalgam (siyah dolgu) ömür boyu dişi bakterilerden koruyorsa biz niye sürekli amalgam dolgu altı çürüğü temizliyoruz, amalgamlı dişe kanal yapıyoruz diye sorduran şey. özenle yapılmış, incecik tepilmiş, aceleye getirilmemiş kaliteli malzeme ile yapılmış beyaz dolgu da amalgam kadar uzun ömürlüdür.
  • yakında sona erecek olaydır. yakın zamanda bilim insanları, dişlerin kendi kendilerini tamir edebileceğini, böylece dolgu yaptırmaya gerek kalmayabileceğini belirtti. londra king’s koleji’nden araştırmacılar, dişin kendini tamir yöntemini geliştirmenin bir yolunu keşfetti. dişteki canlı kök hücreleri harekete geçirerek düzelme sürecini hızlandıran araştırmacılar, böylece dolguya ihtiyaç duymadan dişin kendi kendini tedavi edebilmesini sağladı.

    (bkz: king's college london)

    kaynak
  • ön dişimde ufak bir kırık var dolgu yaptırıyorum fakat 6 ayda bir dolgu düşüyor bunun daha kalıcı bir yöntemi yok mudur bıktım artık her düştüğünde doktora gitmekten çözümünü bilen varsa ve yazarsa sevinirim.
  • inşallah diş hekimleri dolgu başına ücret almıyorlardır ya da diş hekimlerine dolgu sayısına göre performans değerlendirmesi yapılmıyordur; yoksa insan eğer ki sadece para kazanma objesiyse, kötü insanların elinden çekeceğiniz var. o diş bir kere oyuldu mu git gide daha kötü bir hal alıyor. sağlam dişler ve az çürük dişler oyulmasın bu insan, para kazanma eşyası değil. edit: imla
hesabın var mı? giriş yap