• ne yaparlarsa yapsınlar;

    benim çorumlu'mun çankırılı'mın yozgatlı'mın üstün büyük resmi görme kabiliyeti karşısında apışıp kalmaları.

    roket takımı gibi ipne dış mihraklar hep kaybediyorlar hiç vazgeçmiyorlar be!
  • olayın sosyal medyada yandaş medyanın rezil abartmaları ile lanse edilmesinin yanı sıra, belli ölçüde gerçeklik payını ekonomi ve tarih okumuş biri olarak, yıllar yılı süre geldiğini söyleyebilirim ki bu konuda isteyen olursa tartışabilirim.

    kısaca değinmek gerekirse, "dış mihraklar" yani, yatırımı olan şirketler, bankalar, bireysel yatırımcılar elbette paralarını isteyecekler ve elbette batmamızı istemezler.

    fakat zaten türkiye ve benzeri gelişmekte olan ülkeler son yıllarda çok fazla kriz ve darboğaz yaşamış ancak hepsinden normal şekilde çıkmışlardır. para babalarının bu ülkeler ile olan çıkar ilişkileri klişe tabir ile "arka bahçe" olarak kullanmalarına dayanmaktadır. türkiye de bu noktada "too big to fail" statüsündedir, yani kaybetmeyi göze alamazlar.

    ancak ekonomi kötü gidip bir kriz çıktığında, destek ve yardım paketleri ile toparlanması sağlanır ki bu paketler iyiliğimiz için gibi gözüküyor olsa da uluslararsı alanda pek çok hakkımızı satmış oluruz.

    yandaş medya türkiye'de birinin burnu kanasa dış mihraklar kanattı olarak lanse etmese belki de bu konuda herkes daha duyarlı olabilecek.

    bu benim nadide düşüncem, gözlemim. eğer bunların hayal dünyasından olduğunu düşünüyorsanız, tarihsel ve ekonomik olarak daha fazla örnek sunabilirim, yeşillendirmeniz yeterli.
  • tam yönetilemiyor...

    hiçbir zaman.
  • patates üzerinden ülkeyi bölmeye çalışmalarıdır.
  • güçsüz olursanız, en küçük organizasyonlardan tutun, en gelişmiş ve kamu gücünü kullanan devlet organizasyonlarına kadar her daim dış mihrak olur.

    aynı ülkede yaşamanıza rağmen dış mihrak kimi zaman komşu ildir ( kocaeli - sakarya ), aynı ilde olursunuz yan ilçedir bu kez, hatta aile içerisinde yeri gelir teyzedir, kuzendir.. kısaca " dış mihrak " en kaba tabiri ile sizin iyiliğinizi istemeyen ve başarılarınıza hasetlik besleyen her türlü oluşuma denilebilir.

    sanıyor musunuz batı ülkeleri kendi içerisinde çok barışık birbiri ile yahut şu an dünyanın en nefret edilen ülkelerinin başında gelen a.b.d. ve israil'in hiç mi dış mihrakı yok ?

    güçlü ve başarılı olmanın bedeli özelde akraba, eş, dost hasetliği ve devletler arası ilişkilerde ise bizde hep yapılan yanlışları kamufle etmek için kullanılan "dış mihrak" etkinliğine maruz kalmaktır.

    şimdi gelişiyoruz diyorsunuz ama her taşın altından yine sana göre dış mihrak çıkıyor ise bu senin zaafiyetini gösterir.

    aslında bu kadar eylemin failinin dış mihrakların olması dahi yönetimin başarısızlığını gösterir, yönetimin yegâne görevi bir yandan gelişirken bir yandan da ülkeyi dış tehditlere karşı korumaktır, lobiler bize saldırıyor diyerek insanların dikkatini başka yöne çekmek değil.

    ama hem gelişeyim hem de hiç dış oyunlar olmasın deniyor ise bunun ile ilgili " hem ayranım dökülmesin hem de saçım bozulmasın " atasözü cuk oturacaktır.

    baylar ve kadınlar; ( korkudan bayan diyemedim *) paranoyayı bırakın, dış mihraklar virüs gibidir, bağışıklık sistemin zayıf olur ise, beyin fonksiyonunu yerine getirmez ise vücudu her an istila etme imkânına sahip olur.

    umarım-ki zor görünüyor dış mihraklara değil, dış mihrakları telaffuz eden ve gerekli tedbirleri almaktan imtina eden insanlara tepki gösterecek olgunluğa ulaşır millet.
  • bor madeni,borcam, petrol, üç tarafımızın denizlerle çevrili olması falan filan.üç tarafımız denizlerle çevrili de noluyor peki, hiç, biskreme yaramıyor, otel pahalı, deniz paralı, la ben olsam bulaşmam bize
  • patates sogan? ya da yahusuklulugumuz?
hesabın var mı? giriş yap