• oyunu alalı baya oluyor o zamanlar bi 10 dakika oynayayım dedim ingilizcesi çok ağır geldi bana, türkçesi gelince devam ederim dedim. 2-3 gün önce türkçe yama gelince güncelledim bugün de bi 10 dakika oynayayım dedim türkçesi de ağır geldi. galiba ben hiç bir dili bilmeyen malım.
  • 50 saatin sonunda bitti. şuraya spoiler içermeyen küçük faydalı bilgiler bırakayım;

    - ben oyun başında thinker seçtim, sonra keşke daha dengeli bir karakter yapsaymışım dedim. tavsiye ederim.
    - 4 ana özellik (int, fizik, sayki, motoriks) oyunda kullanılmıyor, alt özellikler kullanılıyor. ancak oyuna başlarken ana özelliklere puan verdiğinizde altında yer alan 6 özellik de bundan faydalanıyor. burası önemli.
    - oyunun başında bu 4 ana özelliğin renk kodlarını öğrenirseniz dialoglarda çok işinize yarar.
    - bu özellikler oyunda 2 türlü işe yarıyor; birincisi pasif dialoglarda size ipuçları veriyor; mesela adam terledi, eli titredi, yalan söylüyor, gözü kaydı, bi şeyden kıllandınız filan. burası oyunun en güzel yanı, tam dedektif havasına sokuyor mevzuyu. geliştirdiğniz özelliklere fiziksel, duygusal, psikolojik veya içgüdüsel ipuçları alabiliyorsunuz.
    - özelliklerin (stats) ikinci faydası yeni dialog seçenekleri açıyor. bu seçeneklerin bir başarılı olma yüzdesi var. seçtiğinizde bir zar atılıyor üzerine o özelliğe verdiğiniz puanlar ekleniyor buna göre başarılı veya başarısız oluyor.
    - zar atılırken tek faktör puanlarınız değil. diğer dialog seçimleriniz, başka bir questi yapmış olmanız, bir alet bulundurmanız gibi şeyler de etki ediyor. örneğin bir karaktere diğer dialog seçeneklerinde bir üstünlük sağladınız, onun bir açığını buldunuz, saygısını kazandınız vs. o zaman zarlarda bonus alıyorsunuz. tam tersi olursa eksi ceza. o yüzden diğer dialog seçeneklerini bitirmeden zar atmayın.
    -bonus bilgileri yüzde kartında yeşil veya kırmızı +'lar olarak görebilirsiniz. bazen bir zar %3 gibi çok düşük bir oranda olabiliyor. ilgili özelliği geliştirseniz de çok ilerlemeyebiliyor. bunun için o seçeneği etkileyen gizli questi veya dialogları bulup çözmeniz gerekiyor.
    - kaydedip yeniden yükle yaparak zarlarda şansınızı tekrar deneyebiliyorsunuz. örneğin %17'lik bir seçeneği 5-6 kere tekrar yükleyip zar atarak tutturabilirsiniz.
    - zar yüzdelerinizi yükseltmek için 3 seneçek daha var; kıyafetlerin statsları var. bulduğunuz her kıyafeti alın ve duruma göre devamlı değiştirin. ilaç, içki ve uyuruşturucular, bunlar alt statslara değil 4 ana stastsa bonus veriyor. yani bir kere de 6 alt özellik artıyor. son olarak düşünceler (thougts).
    - düşünceleri aktif etmek için 1 yetenek puanı harcıyorsunuz. buna dikkat edin. o yetenek puanını direk özelliklere de harcayabilirsiniz.
    - düşünce araştırılırken negatif, araştırıldıktan sonra pozitif ve negatif özellikleri ortaya çıkıyor.
    - thoughts oyunda sizin aksiyonlarınıza göre beliriyor. hepsini alın "opt out" yapmayın. almakla araştırmak farklı şeyler.
    - tavsiyem yetenek puanlarınızı hemen harcamayın duruma göre değerlendirin. ben oyun boyunca 5-6 tane yetenek puanımı boşta tuttum. sıkıştığım yerlerde çok işime yaradı.
    - oyunda ciddi politik bir alt yapı var. oyunun en güzel yanı da bu. oyunun başında politik ekosistemi mutlaka iyi anlayın.
    - ayrıca siz de seçimlerinizle bu politik gruplardan birine yakınlaşabilirsiniz.
    - tab tuşu oyunda etkileşim kurulabilen objeleri gösteriyor. ben ilk başlarda kullanmadım ama sonradan farkettim ki kullanmamak müthiş zaman kaybı. bazı şeyleri tab olmadan yakalamak imkansız. tavsiye ederim.
    - oyunun başında poşet, levye ve keskiyi hemen bulun. poşet sayesinde etraftaki şişeleri toplayıp satarak para kazanabiliyorsunuz. levye ve keski sayesinde açılmayan beyaz objeler mavi açılabilir renge dönüşüyor. bunlardan ikisini devamlı elinizde tutun.
    - oyun bi türlü akıyor. rahat olun. bir şeyi kaçırsanız da ileride farklı yollardan aynı noktaya varabiliyorsunuz. ben oyunun en önemli yerini uykulu olduğum için çabuk geçip çok kritik ipuçlarını kaçırdım. ancak ilerde olaylar çözüldü. hatta daha zevkli bile oldu.
    - oyunda 10 gün var toplam. 3. gün ikinci bölgeye geçebiliyorsunuz.
    - zamanlı questleri iyi planlayın yoksa 1 gün kaybedebilirsiniz.
    - oyunda zaman sadece dialog kurarken geçiyor. gezerken geçmiyor.
    - gece 2'den sonra zaman ilerlemiyor. eğer zamanı iyi kullanmak isiyorsanız pasif okumaları gece yapabilirsiniz.
    - oyunu düz oynamayın, eğlenceli dialogları seçin, bazen zarı tutturamamak daha eğlenceli sonuçlar doğurabiliyor. çok kasmayın.
    - sıkıcı bir polis olmayın, disko yıldızı super star bir polis olun!
  • reddit sub'ında ana dili ingilizce olan adamlar bile oyunun dilinin ne kadar ağır ve anlaşılması zor olduğu söylüyor burda 3-5 davar gelmiş ben oynadım bitirdim ingilizce öğrenin diye öğüt veriyor üstüne de türkçe oynayacaklarla alay ediyor. ulan hadi gramerin çok iyi -ki inanmıyorum 2 cümle bile kuramazsın- tonla teknik terim var psikoloji ve kriminoloji üzerine. beyimiz bunlara da hakim. gerçekten hakkıyla şu oyunu ingilizce 100% anlayıp bitirecek adam varmıdır? muhtemelen vardır onları tenzih ederim ama diğerleri next, next diyerek oyunu bitirmiş, sorsan detayların yüzde 3'üne hakimdir amına koyim. bunları yatırıp sikicen. siktirin gidin millet nasıl istiyorsa öyle oynasın amcık ağızlılar...
  • 1960'ların ortasında yugoslavya gibi bir ülkede paralel bir gerçeklikte hayatta kalma mücadelesi verdiğimiz oyun. hayatta kalma mücadelesi dedim, çünkü oyun gerçekten karakterimizi hayatta tutma oyunu. oyunda behzat ç'nin yetmiş bin kat zihni ve hayatı gitmiş, yıkık, bilincinin her köşesiyle mücadele halinde, tam anlamıyla ölmüş bir polisi canlandırıyoruz. behzat ç'nin o kendi dramı bu adamın dramı karşısında yaz esintisi gibi samimi kalıyor. buz gibi bir hayatla karşı karşıyayız.

    --- spoiler ---

    ‘33 yılında bir spor salonu antrenörü olan 26 yaşındaki herrier du bois polis teşkilatına katılır. herry yüksek empati yeteneği ve devrimden sonra gelişen yer altı disco camiasında yıllarını harcadığı için polis teşkilatına geçmesi başkent revachol şehrinin genelinde yankılanır.

    ’45 yılına kadar herry müthiş davalar çözerek insan açıcı lakabını kazanır. şehrin genelinde baya da korku ile anılır. bu yıl içerisinde nişanlısı dora, herry’nin başarısı ile dönüştüğü adama dayanamaz. dora, komünist rejimi desteklemektedir. herry’nin genel başarısı nedeniyle, revahcol milis güçlerinin sahip olduğu güçte kaçmak için revachol’ü ve herry’i terk eder. komünist rejimin yönettiği graad ülkesindeki mirova kentine yerleşerek, bir felaketin tohumunu ortaya atar. bu tarihten sonra herrier du bois var olan tüm unvanının ve başarısının anlamını yittirir. savunduğu politik ve felsefi görüşlerin arkasında durmanın bir insanı elinde tutamadığı müddetçe mantıksız olduğunu kabul eder. ve kendini yok etmeye başlar. yeraltı disco camiası ve polisin unvanı sayesinde alkol, şiddet ve uyuşturucu jeodezisinde dik açılarla hareket ederek hem zihnini hem de bedenini deforme etmeye başlar. bu süreç nedeniyle üç defa hafıza kaybı yaşar.

    '50 yılının sonunda, bilgi sızdırmaktan ve şantajdan dolayı aranan bir kadın*, martinaise banliyösüne gelir. pasaportunu ve diğer eşyalarını bir poşete koyup balıkçı köyündeki iskelenin ayağına bağlar. şehrin tepesindeki whirling-in-rags otelinin en üst katına yerleşir. kadın bir süre sonra bölgedeki limanda çalışan ve kendi doğduğu oranje kentinden de tanıdığı bir askerle* tanışır. askeri sever ve yavaşça ona aşık olur. kadın bu esnada, güzelliği ve vahşiliği nedeniyle martinaise'deki partilerinde odağıdır. bu partilerde sendika işçilerinden oluşan ekipteki elemanlardan bazıları ile ara ara birlikte olur.

    '51 yılında bir gün kadın ve eski asker seviştikleri esnada bir cam kırılma sesi gelir. asker kafasından bir kurşun yiyerek kadının üzerine yığılır. kadın, adamı üzerinden atar. kendisine kurşun sıkılması için bekler. ancak kurşun gelmez. kadın sürünerek odasındaki merdivenlerden aşağı doğru iner. kaldığı otelde kendisiyle ilgilenen ancak daha önceleri yüz vermediği çete liderini* bulur ve yardım ister. kadın, liderden bu cinayeti bir linç gibi göstermesini ister. lider, tayfayı organize ederek, yukarı çıkarır. kadın askerin zırhını tekrar askere giydirir. çete ölü askeri aşağı indirir ve otelin arkasındaki ağaca asarak olayları kapatır. bu olayı bir linç girişimi olarak lanse eder.

    ölünün ağaçta asılı kaldığı ilk gün, uyuşturucu bağımlısı bir çocuk ölü askerin ağaçtaki bedenini taşlamaya başlar. linç olayını duyan martinaise'liler olay yerini ziyaret ederken, askeri de yağmalamaya başlarlar. askerin öldüğü üçüncü gün kadın ölüden gelen taş seslerine ve camında gördüğü çürüme görüntüsüne dayanamaz ve polise haber verir.

    daha doğrusu polise böyle anlatır. gerçekte ise kadın kurşunun geldiği yeri ve kimin ateş ettiğini tahmin eder. izlendiğinin ve takip edildiğinin ancak bunların geçmişi ile bir ilgisi olmadığının da farkındadır. bu nedenle, sapığının harekete geçmeden polisin onun için harekete geçmesini sağlar.

    martinaise bölgesi en pis bölge olduğu için büro, teşkilatı bir emeklilik yuvası tadında kendine ölmek için fırsat kollayan 44 yaşındaki alkolik ve bitmiş bir polisi olan harrier du bois'i olay yerine gönderir. herry, martinaise'de ölebileceği anı daha çabuk bulabileceğini düşünerek olay yerine koşa koşa intikal eder. cesedin olduğu otele yerleşir ancak incelemelere başlamaz. ilk gün hunharca aldığı alkolden ve uyuşturucudan odasını paramparça eder. yüksek müzik ile gece üçte bütün oteli ayağı kaldırır. ikinci gün temizlikçi kadını azarlar. ikinci günün gecesinde barda silahını insanlara doğrultarak onu öldürmelerini ya da sevmelerini ister. gece rozetini insanların kafasına atar. herry üçüncü gün parası kalmadığı için silahın satar. kalan parasıyla içki ve uyuşturucu tüketirken barda olay çıkarır. askeri öldüren çeteye sataşır ve çete tarafından paketlenir. buna sinirlenip arabasına binip gece boyu martinaise sokaklarında terör estirir. polis arabası ile sahile yuvarlanır. araban çıkıp otele geri gelir. darbelerin ve uyuşturucunun etkisiyle kendini alkol komasında bulur. koma esnasında sürüngen beyni devreye girerek hafızasını silerek herry'nin azabını alır ve herry'i ölmekten kurtarır.

    işte tam bu esnada biz, herry'nin yeni egosu olarak devreye gireriz.

    oyunun genel hatları bundan sonra enkaz kaldırma. lan aynaya bakıcam, mantığım oradan çıkıp abi tavsiye etmem diyor. bakıyorum pişman oluyorum. işi hatırlıycam, yüreğim kenardan atlayıp abi siktir et diyor. nası bir pislikmişiz amk. teşkilatın yüz karası bir polisiz. nerden tutsam başka yerden mallaşıyorum. oyun da burada ders veriyor zaten. karakteri adam edecek kararlar verip devam etmeye çalışınca başka yerden saçmalıyoruz. oyun bize kendi sikindirik kararlarımızın da işe yaramayacağını çünkü herry'nin zaten bizim karar opsiyonlarımızın hepsini elediğini zamanla fark ettiriyor. eh bir süre sonra bize ideal erkek polislikten çıkıp önce behzat ç'ye çekmeye ardından da dilenci selik'e geri gönderiyor.

    oyunun güzel yanı da bu zaten. oyun tıpkı günlük hayattaki gibi iç monologla yer yer baş etmeye çalıştığımız, yer yer el sıkıştığımız yer yer karakter devrelerimizi ele almasına izin verdiğimiz bir mücadele süreci. bu süreci yönetirken birde martinaise sokaklarında cinayete dair ip uçları arıyor, farklı olaylara el atmaya çalışıyoruz. oyun bu açıdan keskin bir rol yapma oyunu.

    oyunun diğer bir güzel yanı ise bir polisiye hikayesi için gereken her türlü detayın çok iyi kurgulanmış olması. yani karakterimizin özel olduğu yalnızca hikaye ile belirtilmiyor. oyunun oynanışı tamamen herry karakterine özel olarak tasarlanmış. visual calculus, esprit de corps, volution, logic, rhetoric gibi bir çok beceri yalnızca bir polisin zihnindeki zamanla oluşabilecek mesleğin getirdiği bakış açıları. bunlar, karakterimizin kendi geçmişi ve hikayesinin getirdiği bağımlıklar ve becerilerle birleşince ortaya çok farklı bakış açılarına sahip olabildiğiniz bir oyun örgüsü çıkıyor. ancak bu bakış açılarının hiç biri de sırıtmıyor. oyun boyunca bu tip mesleki bir bakış açısı ile günlük hayata el atmak ve yönlendirmek de yine yalnızca böyle bir polise ait olacak şekilde sunuluyor. bu nedenle, bu oyunda yarattığımız karakter, beceri puanlarını nereye verirsek verelim geçmişi dağılmış bir herry'den ibaret. oyunda gerçekten deneyimli bir polisi canlandırıyoruz.

    bu durum oyunun bir diğer özelliği ile destekleniyor. herry'nin temeli aynı olduğu için skill puanları yalnızca sonuca gitme şeklini değiştiriyor. oyun sonuna gitmek için çok büyük çabalar ile hiç çaba sarf etmemek arasındaki tek fark cinayetin asıl detaylarını oyunun sonunda öğrenebiliyor olmaktan ibaret. bu da oyunu kafamıza göre oyabileceğimiz versiyonlara sokabiliyor. ikinci oynayışımda inland empire'a yüklendim. utanmasam joyce'la konuşurken sürekli hayal görecektim. öyle bir herry oldum. ama oyun cuk diye bitti yine.

    ha buradan asıl can sıkıcı noktaya gelelim. oyunun ana hikaye hattı mükemmel başlayıp sonu çok tuhaf ve dandik bitiyor. benim gibi bir polisiye hastasına hikayenin bağlanış tarzı acayip ucuz göründü. hikayenin hiçbir yerinde adı geçmeyen bir sapık, eskilerin solcusu ve hayalperest lavuğun bir anda sürpriz bir şekilde hikayenin sonunda belirmesi ve yaşanan olayların hiç biri ile bir ilişkisinin olmadan tüm suçlarını itiraf etmesi ya bu mudur diye söylendirdi. martinaise'de götümüzü yırtıyoruz olay çözülsün diye onlarca karakteri sorguluyoruz. ancak cinayeti işleyen kişinin hiç bir karakterle alakası yok. adam yalnızca adadan karıyı kesiyor. yav sürpriz misiniz amk. o zaman sal beni oyun içinde. ben mermilerin geliş yönlerini ilk çıkardığım anda zaten belli nereden geldikler. hiç bir saçma diyaloğa takılmadan da normal bir yaşam döngüsü içerisinde üç yere de gidebilirim. gidip bakayım üçüne, zaten elektrik şirketinin altına girince mermiler buradan da gelemez diye direk adaya bakmak zorunda olduğumu biliyorum. kalkıp gideyim adaya.

    ama yok, beni ilk iki gün yaptığım bir olayla şehrin bir yerine hapset, ben orada hikayenin iç yüzüne dair yüzlerce diyalog yapayım. olayın gizli taraflarını öğreneyim, sen bu kompleks yapıya beni ikna et. sonrada gökten inme bir çözüm sun. eh hassiktir derler adama. bu kadar olay yaşanmışken, bu kadar opsiyon varken ve belki de çok daha iyi farklı sonlar hazırlayabilecekken niye gökten inme ve alakasız bir son yapılır akıl alır gibi değil. oyun bitince baya üzüldüm yani. ikincisinde de plasmid ilişkisi, oyunun doğa üstü alt yapısını kafamda hayal etmek istemediğim için yalnızca bir geyik gibi geldi bana. ancak olabilir. joyce'dan öğrendiğimiz the pale muhabbeti, yazılımcı hatunun boşluk ve hata muhabbeti bir de üstüne kriptozolojistlerin plasmid korkusu eklenince gerçek olabilir gibi duruyor. ancak ben henüz bu hikaye yapısının hayalini kurmadım bilemiyorum.

    bu ölümcül hatadan sonra ikinci kötü kısım oyunun çok kısa olması. elimizde müthiş bir lore var. altyapısıı müthiş hazırlanmış bir hikaye ve hikayenin gayet ayaklarını basabileceği bir arkaplan var. ben cidden oyunun ilerleyen kısımlarında martinaise'den çıkıp jamrock bölgesindeki diğer alanlarda da araştırma yapabileceğimizi düşündüm. ancak olmadı. bu cinayet ucuz bir mahalle cinayetiydi. daha uzun yazacaktım ama şevkim kırıldı oyunun sonunu hatırlayınca. bu kadar geyik yeter gibi.

    unutmadan oyunun yüklenme ekranı katilin atış yaptığı nişancı yuvasından şehrin görünüşü. aslında hikaye boyunca katilin gözünde oyuna giriyoruz. bu detay çok hoşuma gitti.
    --- spoiler ---

    kısacası piyasada adam akıllı rpg 5-10 yılda bir geliyor. bu oyunda 5-10 yıllık bekleyişin sonunda hak ettiğimiz bir oyun gibi ortaya çıkıyor.

    ingilizceye hakimseniz 8.5/10
    polisiye seven titiz biriyseniz oyunun %75'i 9/10, son %25'i 6/10.

    mutlaka oynayın.
  • bu oyun hakkında kötü bir şey söyleyen olursa onu hayatınızdan tamamen uzaklaştırın. aramalarına yanıt vermeyin. mesajlarını okumadan silin.

    her şeyden önce; yaşı ilerlemiş, alkolik bir dedektifi canlandırıyorsunuz. iddialı bir gülümsemeyle genç kadınları elde edebileceği yanılgısına düşebilen, disko kralı olduğuna yönelik hezeyanlara kapılabilen bir ana karakter mevcut.

    oyunun verdiği his, iddialı bir pornodan ziyade şahin k. yapımı izlemeye benziyor. sadece işaret parmağınızı oynatarak düşmanları kolaylıkla bertaraf ettiğimiz bir oyun değil bu. asılı kalan kravata uzanınca kalbiniz sıkışabiliyor veya kötü imal edilmiş bir sandalye belinizi ağrıtabiliyor. dahası, sohbet esnasında kafanız durabiliyor ve çok önemli bir ipucu vermek üzere olan muhatabınıza "siyahlar bu sıralar nasıl müzikler dinliyor? anlat bakalım." demek zorunda kalabiliyorsunuz. bir oyun bu kadar gerçek üstü olurken aynı zamanda gerçekliği nasıl bu kadar avuçlayabilir? aklım almıyor!

    ve oyunun en beğendiğim yerine geliyorum: ciddi ve ağır konulardan sıkıldığınız tüm anlarda goygoy yapma gibi bir imkanınız var. diyalog ağacında, en az bir adet "işi sulandırma" veya "boş yapma"seçeneği size mutlaka sunuluyor.

    ayrıca, diğer rol yapma oyunlarının aksine oynattığınız karakterin güçlü, çevik veya zeki olmasını istemiyorsunuz. zira, birbirinden güzel başarısızlık sahneleri mevcut.

    kulağımıza fısıldanan en tatlı başarısızlık hikayesi olabilir bu. "yapma yahu, çok üzüldüm." derken gülümsememizi gizlemek zorunda da değiliz üstelik.

    daha ne istenebilir ki?
  • https://www.youtube.com/watch?v=hqvzfjna00y

    estonya merkezli bagimsiz oyun gelistirici sirket za/um tarafindan yapilan izometrik point and click adventure/rpg karisimi detektiflik oyunu. unity oyun motoru uzerinde 25 kisilik ekiple gelistirilen oyun, 1930'lar ve 1950'ler karisimi alternatif bir gerceklikte geciyor.

    aslinda uzun yillardir gelistiriliyordu ve 2017'de cikmasi planlaniyordu, ve oyunun ilk adi no truce with the furies idi. daha sonra bu isim disco elysium olarak degistirildigi icin internetteki yillardir yapilan cogu haber bosa dustu. alin size ders niteliginde bagimsiz oyun gelistiricilerin amatorce hatalarindan biri. oyununuza bir kez dikkatlice isim secin ve onu zirt pirt degistirmeyin. cunku insanlarin aklinda kalan ismi sonradan degistirmek cok zor oluyor.

    oyunun isminin degisme sebebi ise daha trajikomik. ilk adi olan no truce with the furies "ofkelilere musamaha/gecit/ateskes yok" manasina geliyor. furies-furries (2 r ile) karisikligi yuzunden "killi seylere gecit yok" gibi bir komik bir sonuc cikiyordu. o yuzden hem cogu haber sitesi yanlis baslik atip hem oyunculara dalga konusu olmasi yetmezmis gibi bir de oyun hakkindaki beklentiler bambaska bir hal aldigi icin (adult oyun yani) bu degisim biraz da mecburiydi zaten. alin size ders niteliginde bir baska bagimsiz oyun gelistirici hatasi. oyun ismini secerken dogru duzgun dusunup pazarlama ve yanlis anlasilma noktalarina onceden dikkat etmek ne kadar onemli gorun.

    bunun disinda oyun cok fazla sey vadediyor, biraz adventure, biraz rpg, biraz choice based, biraz life sim, biraz open world, biraz da combat. butun bu buyuk buyuk vaatlerin altindan kalkabilecekler mi bilmem, tahminimce bolca bug olacaktir oyun ilk ciktiginda.

    kentucky route zero, planescape torment, fallout/fallout 2, baldur's gate gibi oyunlardan ve 50'lerde gecen film noir dedektiflik dizilerinden ilham aldiklari icin kaliteli bir temeli olacagini dusunuyorum. buyulu gerceklik esintileri de bolca mevcut. izometrik kamera stilini secip mekan tasarimlarini cok iyi yaptiklari icin de ayrica sempatim var bu projeye. tabii artik izometrik oyunlar bile 3d yapildigi icin o eski oyunlarin 2.5d piksel boyama sanatsalliginda biraz eksilme oluyor. ama artik 90'lardaki gibi oturup binlerce 2.5d piksel assetler cizmelerini beklemek abesle istigal olur. yine de 3d'de bile isik tasarimi ve atmosfer olarak cok kaliteli gozukuyor.

    kisacasi desteklenmeyi hakeden bir oyun bence. hic bir sebepten olmasa bile bu piyasada gecer akce olan battle royal/first person shooter gibi zirvaliklar yerine dedektiflik uzerine izometrik adventure/izometrik rpg yapiyor olmalari takdire sayan. zaten su bagimsiz oyun gelistiriciler de olmasa piyasa bastan asagi birbirinin kopyasi (boru sesli karizmatik kahraman + tps/fps kamera + dlc + online + microtransaction) coplere kalacak.

    https://store.steampowered.com/…2470/disco_elysium/
  • hala buraya gelip ingilizce öğrenin diyen sığırlara söylemek istiyorum;
    ulan öküz! oyunlar sadece ingilizce mi çıkış yapıyor?
    almanca, fransızca, rusça, arapça, ispanyolca, çince, japonca dilleri, ingilizcenin şiveleri mi beyinsizler!
    oyun 10 dilde çıkış yapmış, ama buradaki sığırlara göre türkçe'ye gerek yok!
    çünkü ingilizce öğrenmeliymişiz!
    sikik!
    almanya'nın yarısı ingilizce biliyor amk! ama oyunlar yine de almanca dil desteğine sahip çıkıyor sığır!
    türkiye'ye, türkçe'ye neden bu kadar düşmansınız öküzler!
    siz b1 - b2 seviye ingilizceniz ile bu oyunun çeyreğini anlayamazsınız amk!
    sizin havanıza sokayım.
  • sadece iyi ingilizce değil iyi derecede türkçe de istiyor oyun. tyt'de 10 tane türkçe neti yapabilenler hiç bulaşmasın.
  • lan olum, siz bu oyuna şöyle ingilizce gerekiyor, böyle zor ingilizce lazım, ingiliz edebiyatı mezunuyum ben bile anlayamıyorum dediniz diye yıllardır oynamadık. şimdi türkçesi çıktı oynayalım dedik; amına kodumunun oyununun türkçesi bile anlaşılmıyor xddd başım ağrıdı lan. en son ilkokulda, ömer seyfettin kitapları okurken böylesine başım ağrımıştı amk
  • bu oyunun ekipsiz olarak türkçeye çevrilmesi imkânsıza yakın sanırım (850.000 küsür sözcükten oluşuyor, yani dolu 3000 kitap sayfası ediyor nerdeyse). 3000 kitap sayfasını da (bütün harry potter serisinin uzunluğuna neredeyse eş ve dili 5 kat ağır) 1 yılda ancak fulltime çalışarak çevirebilirsiniz. çevirmeye kalkışan arkadaşa sabır diliyorum ama tek başına bitirebilme ihtimali, çeviriyi yaparken delirme ihtimalinden daha düşük.
hesabın var mı? giriş yap