• doom metal gruplarının bir bir tarz değiştirdiği '90lar sonu dönemin bir güzelliği, tiamat için a deeper kind of slumber, anathema için alternative 4, paradise lost için one second ne ise, katatonia için de aynısı olan depresyon şaheseri.

    brave murder day ile, doom/death metal adına yapabileceği herşeyi yapmış olan katatonia, '90ların sonuna geldiğimizde aynı tarz ile devam etme konusunda sıkıntı yaşıyordu zira büyük bir engel vardı: jonas renkse'nin brutal vokal yapamaması. anders nyström'e göre "çok kötü bir teknik kullandığı" için sesini fazlaca yoran jonas'ın durumu, grubun doom metal'den daha yumuşak bir tarza geçiş sürecini doğal olarak etkiledi. ayrıca, grubun, brutal vokalin kendilerini sınırladığını düşünmesi de bu süreçte hakim olmuş bir düşünceydi. sonuç itibariyle, grup brave murder day'de verdiği statik, basit ve monoton müzikal altyapıyı, ekstrem yönünü törpüleyip, kullanmaya devam ederek daha rahat dinlenir bir albüm yaratarak, doom/death metal'i terketti.

    discouraged ones, jonas renkse'nin vokallerindeki robert smith etkisini fazlaca ön plana çıkardığı ilk albümdür. grubun, daha önceden etkilerini taşımaya başladığı kent, slowdive, red house painters gibi gruplardan da tatlar görmek mümkündür. albüm boyunca hüzünlü ve karamsar bir atmosfer vardır ama brave murder day'deki gibi yıkıcı bir yön de taşımamaktadır, albümün adını vurgular şekilde "cesareti kırılmış" bir yüzdür discouraged ones'ın bizlere gösterdiği... brave murder day ile şairlik açısından kendisini aşan renkse, bu albümde de kapalı, kelime oyunlarına dayalı ama etkili sözlerini konuşturmuştur.

    brave murder day, bir kış albümüydü. soğuk havanın keskinliği, karla esen şiddetli rüzgarların hissizliği ve acıtıcılığı vardı. discouraged ones ise, kapağı gibi sonbahar albümüdür. yaprakların düştüğü, ağaçların çıplaklaştığı, güneşin göründüğü zamanların azaldığı günlerin arkaplanı olacak şarkıları içerir. i break, deadhouse, cold ways, gone, nerve, saw you drown gibi güzelliklerin olduğu albüme olumsuz bir laf denemez.

    başkadır bu albüm. sizin yüzünüzden 16 yaşımda jiletçi oldum lan.
  • dönemi olan ama zamanı olmayan albüm. dönemidir: eylül geçiyor; tam mevsimi. zamansızdır: 98'de 99'da nasıl dinleniyorsa 2014'te de o iştahla dinlenir. dinlettirir kendini.

    içinde sadece saw you drown ve deadhouse'u barındırsa bile bir klasik olacakken, bu iki ağıtın üstüne i break, gone, last resort, instrumental ve relention gibi efsaneleri sokarak kendi krallığını kurmuştur. katatonia'nın kanımca en üst noktasıdır. grup bundan sonra art arda üç efsane albüm *** yayınlamış olsa da, discouraged ones bir neslin (90 sonları tayfası) aynası olduğu için onun yeri hep çok ayrı olacaktır.

    ilk paragrafta belirttiğim gibi, çıkarın mevsim soğuğa dönerken kapağından bu sarışın albümü. yapılabilecek en iyi seçimlerden biri olacaktır zira.
  • bugün havayı güneşli, güzel görüp şöyle denize karşı bir çay içeyim dedim. çay kuru kuru gitmedi tabi, "haydi bir kaset koy da şöyle bir neşelenelim semra" dedim içimden. neşelenmek isteyen insan discouraged ones mı açar? i break, stalemate, deadhouse diye giderken 15 dakikada içimdeki son neşe kırıntısı da buhar olup uçtu, "jiletlerim nerede semra hanım?" dedim. daraldım. kalktım, sırf camından dışarı bakıp depresif tribi atayım diye otobüse bindim.

    bu albüm hiçbir derdi tasası olmayan insanı bile intihara meyilli hale getirebilir. halihazırda dertliyseniz falan gördüğünüz yerde kaçınız. who's painting my life in sorrow blue ulan?
  • doksanların sonuna doğru çıkan albümlerde bir büyü var. ne bileyim bir alternative 4, bir judgement, bir still life, bir tuonela, like gods of the sun ya da the angel and the dark river, a wintersunset..., where at night the wood grouse plays, bir forever autumn, bir somnium abmutum ve a sombre dance; hatta daha farklı olsa da ix equilibrium... daha nicesi var tabii ki. aklıma ilk gelenler bunlar...

    bilmiyorum, ilk gençliğimiz olduğu için mi, yoksa çok zor ulaşılabilir olduğu için mi bu albümler bize çok üst seviye geliyordu, bugün bile emin değilim. ama çok da zorlamadan şunu söyleyebilirim ki, basit bir nedeni var hepsinin: bunlar gerçekten çok iyi albümler. bunlarda gerçekten bir büyü var. öyle olmasa, ikinciye bu albümün altına entry döşenmezdim.

    discouraged ones'ın vakti geliyor... birkaç hafta sonra hava serinlemeye başlayınca esas cesametini kazanacak. biz o leş sound'lu albümü, belki de tam da bu yüzden, yani leş sound'undan dolayı daha bir bağrımıza basarak dinleyeceğiz. umarım bu albümün ileride bir gün remastered edilmiş hali çıkmaz. bu ve brave murder day, kötü kayıtlı olarak raflarda kalmalı.
  • oturdum, sittin sene sonra yine actim albumu, 99'a universite yillarina yine gittim. fark ettigim yegane sey, bunalimin yasi yok arkadas, 99'da da adamin amina koyuyor, 2013'te de..
  • iğrenç prodüksiyonuna rağmen, belki de o prodüksiyonuyla pekişmiş bir kültlüğe sahip albüm.
  • bir şey katatoniacısı olacaksam discouraged ones katatoniacısı olurdum. mükemmel albüm.
  • cesareti kırılmışların albümü...sadece onlar anlar bu albümü..
  • (bkz: ami gotu dagittiran albumler)
    insanin icinde surekli eriyip gitme istegi uyandiran yegane albumdur . kolay kolay kenara atilamaz. playliste alindi mi kaldirilamaz . sonbahar tonlarinin guzel bir kari$imi olan bir kapaga sahiptir.
  • eylül ayıyla birlikte dinleme mevsimine girilmiş katatonia albümüdür.
hesabın var mı? giriş yap