• 219 tl fiyatıyla "oha" dedirtmiş oyun . şöyle bir örnek vermek gerekirse ; norveç'te yaşayan andreas adlı kişi oyunu steam üzerinden 48 dolara alabiliyorken , türkiye'de yaşayan mahmut adlı kişi oyunu yine steam üzerinden sadece 75 dolara alabilecek .
  • selam, tekrar ben. yeşillendiren arkadaşlar sağolsun bir üstteki entry'ye konu olan sorunu çözme yönünde bana bir yol gösterdiler de yükledim oyunu, 3 saat oynadım toplamda. tabii yorum yapmak için erken ama ben öyle devrimsel bir fark göremedim ilk oyunla arasında.

    4k çözünürlükte high'da 60 fps alamadım, 2k'ya düşürdüm. grafikler hemen hemen ilk oyundakiyle aynı. oyunu oynarken bende bir dishonored 1 dlc'si oynuyormuşum izlenimi bıraktı ne yalan söyliyim. ama emily'nin yetenekleri sanırım oyunu hayli renklendirecek.

    tutorial bölümünü saymazsak ilk bölüm haritası ilk oyundakinin sanırım iki katı genişliğinde. bilenler bilir çizgisel bir oynanışı vardır dishonored'ların, sonuçta bir açık dünya oyunu değil, bu da yine öyle. yalnız geçilmesi gereken checkpoint'leri (örneğin wall of light'lar) geçmek için daha karmaşık yollar izlemek gerekiyor. en azından daha çok binaya girilebiliyoruz artık. haritalardaki bonecharm ve rune sayıları bir hayli artmış. ilk oyunda bölüm içinde maksimum 3 bonecharm ve 1 ya da 2 rune bulabilirdik ama ilk haritada bu sayı 5 bonecharm ve 5 rune'a çıkmış. sırf bunlara ulaşmak için bile aynı haritada 2 saat gezinmek gerekiyor ki bu da oyun süresini hayli uzatmaya yetecek. bu güzel :)

    npc'ler biraz daha akıllanmış sanki. ve stealth oynamak daha da zorlu hale gelmiş. bi adamı gırtlakladığın anda başına beş kişi toplanıyor ve etrafı çok güzel analiz ediyorlar. bu da güzel.

    atmosfer ilk oyuna göre kendinden birşey kaybetmemiş. ilkindeki o lanet pislik ortamı aynı şekilde koruyor dunwall da. ve yine oyunun kaderini belirlemek ve chaos puanlarıyla daha leş bir ortam yaratmak yine bizim elimizde.

    kısacası ben oyunu sevdim. en azından oyunu birkaç kez bitirecek kadar oynattırır kendini bana. zaten alternatif çok, emily'yle ve corvo'yla ayrı ayrı bitiricez oyunu. sonra chaos'u yüksek tutup karanlık bir sonla, sonra da stealth kasıp mutlu sonla bitirilecek. sonra emily'nin oyun başında 'power' kullanmama seçeneği eklenmiş, bir de öyle denenir. kafadan 150 saati var bu oyunun benim gözümde. e zaten aralıkta da öyle aaa bi oyun yok çıkacak. dunwall yollarını arşınlamaya devam.

    öyle. :)
  • beyler öncelikle şu konuda anlaşalım, anita sarkeesianisimli kadının dahil olduğu bir oyun projesinden hiç bir şey beklememek lazım.

    kadının adını yutuba yazıp ilk 2 videoyu izlerseniz ne kadar insanlık düşmanı bir kişilik olduğunu anlarsınız zaten. dikkat ederseniz erkek düşmanı demiyorum insanlık düşmanı diyorum keza bu kadın en büyük zararı yine kadınlara ve feminist komünitesine veriyor.

    gelelim bu kadının lafına bakarak oyun dizayn eden firmalara: bu oyunlar mütemadiyen başarısız olmuştur ve olmaya devam edecektir. insanların huzurlu bir kaç saat geçirmek için başına oturduğu video oyunlarına belli bir azınlığın ideolojisini yerleştirip algı oluşturmaya çalışan yavşak firmalar azalarak bitene kadar da bu süreç devam edecektir.

    mass effect andromeda da aynı şey oldu, oyunun baş tasarımcısının kariyeri bitti
    witcher'in dizi versiyonunda ciri'yi bame(black asian minority ethnics) yapmaya kalktılar en büyük tepkiyi siyahiler gösterdi.
    kingdom come deliverance isimli oyunda neden siyahi birey yok diye alçakça saldırdılar. oyun 14. yüzyıl bohemyasında (bugünkü çekya) geçiyor. ben daha da bir şey demiyorum.
    dizilerde ve filmlerde durum çok daha vahim. bradd pitt'in kitabına(ilyada) en uygun şekilde hayat verdiği akhilleus karakterini kel kafalı siyahi bir aktöre oynattılar.

    açıkçası dishonored 2 yi oynamadım. dishonored'i bir kaç kere bitirmiştim ama devam oyunu çok açmadı beni. fakat bu oyunun da sjw lobisine kurban gittiğini görmek üzücü. bu insanlar her yerden bir şekilde çıkıp tamamen eğlence amaçlı yapılmış bir yapımı ajanda belirleyicisi olarak kullanabiliyorlar. gerçekten çok can sıkıcı bir durum.

    oyun endüstrisi zaten oyunlarla hiçbir alakası olmayan para babaları ve hissedarlar yüzünden oldukça kötü günler geçiriyor. bir de üstüne bu sjw lobisinin saçmalıkları üstüne tuz biber oluyor. biz oyuncuların yapacağı tek şey bu sjw lobisine kulak asan geliştiricilerin oyunlarını sonuna kadar boykot etmek.

    edit: bu arkane stüdtosu aynı bokları bir diğer oyunu prey de de yemiş.

    #92649741
  • son yıllarda oynadığım sadece para kazanma amacıyla değil de oyuncuya keyifli vakit geçirmek amacıyla yapılmış ve üzerine düşünülmüş tek oyun. senaryo klişe ama mekanikler ve bölüm tasarımları efsane.

    öyle çok oyun oynayan sektörden anlayan birisi değilim ama bu oyunu tekrar tekrar oynarım, zamanda geri gittiğimiz olayları değiştirdiğimiz bölüm efsane keyif vermişti mesela unutacağımı sanmıyorum. sırf o bölüm bile oyunu kurtarmaya yeter. ilk oyundan bu kadar keyif almamıştım ama onda da intikam duygusu iyi benimsetmişti kendini.

    artık ruhu olan sanatsal derinliği düşünülen oyunlar pek çıkmıyor. oynamanızı tavsiye ederim.
  • optimizasyon sorunlarıyla gümbürtüye gidip hakkı yenmiş oyun. ilk çıktığında metacritic'te seri eksilenmişti... daha aradan bir sene falan geçince oyun toparlamış, fps açısından hiç bir sorun yok artık. ha ilk oyundaki o mistik atmosferi ne kadar veriyor tartışılır, ancak devam oyunu olarak istenileni verdiğini düşünüyorum.
  • oyunu ps4'de corvo ile bitirdim. ilk oyundan bağımsız ele alırsak konunun, detayların gayet güzel olduğu bir oyun olmuş.

    fakat ilk oyunla karşılaştırırsak ilk oyunun yanında sönük kaldığını belirtmek gerek;

    ilk oyundaki karanlık, kasvetli steam punk havası bu oyunda yok. hatta ben bu ikinci oyunun grafik ve atmosfer olarak biraz bioshock infinite'den etkilendiğin düşünüyorum.

    ilk oyundaki konu bütünlüğü ve derinliği yok. görevler biraz fazla keskin ve birbirinden bağımsızmış gibi duruyor.

    diğer taraftan emily veya corvo ile oynanabilmesi oyunu ilk oyuna göre daha heyecanlı ve oynanabilir kılmış.

    sonuç;

    ilk oyunun yanında sönük kalan fakat bağımsız değerlendirirsek kesinlikle oynanması gereken bir oyun.
  • ilk olarak şurası #39645734.

    dishonored'tan sonra özlemi dindiremeyen, yükselen beklentileri karşılayamayan serinin ikinci oyunu.

    beklentiler yüksekti çünkü birinci oyunda konu çok güzel işlenmiş, muazzam görsel tasarımla süslenmiş ve hemen hemen herkesi memnun eden bir sonla hikaye bitirilmişti. daha sonra iki dlc ile birlikte zamanda paralel olaylarla karakter ve olaylarda görülmeyen ayrıntılar aktarılmıştı. işte bu yüzden de beklentiler yüksekti. ikinci oyunda ne anlatabilirlerdi ki. kesin mucizevi, efsanevi bir oyun olacaktı. ama olmadı.

    dishonored denince aklıma gelenler sisli, puslu, yağmurlu bir hava, yamuk yumuk binalar ve boku yemiş bir şehirdir. dunwall bunun çok güzel bir örneğiydi. mamafih karnaca bu karanlık havayı vermekten çok uzakta. hadi dunwall iyi ve bakımlı çünkü imparatoriçe minnoş bi insan ve süpersel bi yönetici. ama karnaca öyle değil. baştan aşağı bütün yönetim kademeleri yozlaşmış ve fakat hava günlük güneşlik, sokaklar tertemiz ve herkesin keyfi yerinde.

    oyunun değil high chaos very high chaos sonunda bile ilk oyundaki greaves refinery ve kingsparrow island atmosferi yok. iki tane köpek, bi tane kopmuş demiryolu rayı koyunca olmuyor maalesef.

    buna ek olarak konu ilk oyundan bile tırt.

    --- spoiler ---

    dishonored the brigmore witches'ın sonunda daud'un-bak daud! oyunun en baba ve güçlü adamı, sonsuzluğa uğurladığı karakteri, delilah copperspoon, geri getir.
    yeşilçam filmi gibi late jessamine kaldwin'in kayıp kardeşi çıksın.
    delilah tüm yozlaşmış devlet adamlarını ve mevki sahiplerini kafalasın ve 15 yıl içerisindeki ikinci darbeyi hayata geçirsin.
    sonra vay efendim "sana ait olanı geri al".
    (bkz: sikerler oğlum hepimizi sikerler)
    --- spoiler ---

    ama tabii ki oyunda güzel şeyler de var.

    --- spoiler ---

    mesela addermire institute mükemmel bi yer. bana dishonored'ı hatırlatan, ilk oyundaymışım gibi hissettiren bir bölüm.
    sonra clockwork mansion da aynı süpersellikte. atmosfer olarak bi royal physician değil ama mekanik düzenler müthiş.
    stilton manor ve zamanda gidip gelmeler de yine oyunun çok ötesindeki diğer bir parça. o metruk ve mükemmel iki hal arasında gidip gelmek çok etkileyiciydi.
    bölüm olarak güzel olsa da grand palace binası çok alakasız bir bina gibi. ne şehirle uyumlu ne de zamanla. hitman'den fırlamış gibi minimalist ve iskandinavist bir mimari.
    ve son olarak ta ayvayı sapıyla yemiş dunwall var. oyunun geri kalanına göre çok çok iyi, hatta flooded district gibi bi hava var ama tüm o olanların sonucu daha korkunç olmalıydı.

    ek olarak şerefsiz billie lurk ve the big knife daud'u görmek en sevdiğim kısımdı. o meagan denen gemiciyi ilk gördüğümde tekinsiz olduğunu anlamıştım. anton sokolov'u ilk oyunda da sevmezdim, şimdi de değişen bi şey yok. son bölümden önce öldürüp gaddarlığa bir adım daha atacakken vazgeçtim. aynı şekilde aileden kalan tek kişiyi kurtarmadan tahta oturacaktım ama ona da içim elvermedi.
    --- spoiler ---

    iki karakterden, corvo attano ve emily kaldwin, birini seçerek başlanan oyunu very high chaos'ta bitirdim ve şimdi diğer karakterle low chaos hatta kimseyi öldürmeden bir daha deneyeceğim. bir de olursa eğer düşen beklentilerimizi üçüncü oyuna taşırız.
  • (bkz: #70647623)

    bakıp bakıp gülüyorum.

    dün quakecon sale sayesinde edindiğim güzel oyun ancak o özürlü optimizasyonu hafif hayal kırıklığına uğrattı.

    bütün bulanıkları ayarlardan kaldırmama rağmen sağa sola (ayakta) hareket ederken baş döndürüyor. ama yine de oynattırıyor.

    ilk bölümü kimseye dokunmadan(bayıltmak dışında) gizlice bitirdim. çok fazla quick save aldım, almak zorundaydım.

    takedown ile bayıltmak çok güzel olmuş. ilk oyunda yoktu sanırım.

    emily ile low chaos, sneak, no killing olarak oynayacağım.

    corvo ile no power, high chaos, allahu akbar modunda oynamayı düşünüyorum.

    *kendi yolunu çiz* yada *kendi yolunu kendin yarat* daha detaylı ve daha güzel olmuş. yakalanmamak için her deliğe giriyorum. (evet her deliğe)

    şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. high’da 50-60 fps arası oynuyorum.
  • https://www.youtube.com/watch?v=wkf5rs1a8w8&t=118s

    şu adamın oyunu oynayışına bak aq vallahi utanıyorum kendimden. bir de dishonored 1 i oynayışı var. ben de aynı yerde tek tek hepsini bayılttım ya da öldürdüm falan.

    edit: şunu da belirteyim attığım video daha ilk bölüme kadar bütün o powerları almak imkansız bitirip baştan oynama olmalı. o kadar rune yok çünkü 2. bölüme kadar. ya da hileli. ilk seferde o bölümü öyle oynayamazsınız. doppleganger,shadow walk, far reach, domino maşallah herşeyi kullanıyor bir de far reach upgrade falan edilmiş. ha shadow walk ile domino da upgrade li. ancak sonlara doğru yazdığım skilleri ve upgrade leri alıp videodaki şeyleri yapabilirsiniz.

    https://www.youtube.com/watch?v=psd8w28z6ge ayrıca bu da çok sağlam oynuyor. ancak ilk herifin inanılmaz yaratıcılığı yok bunda.
  • su adreste oyunun yaratici yonetmenleri ile yapilan roportajda ogrenilen oyunla ilgili bazi bilgiler bulunmakta. benim ozellikle ilgimi cekenler:

    -oyunun basinda corvo ya da emily'den birini secip birbirine yakin da olsa farkli oynanislarla oynayacakmisiz. hikaye de farkli sonlanabilir tabiki de.

    -outsider emiliy'e corvo'dan farkli gucler vermis (trailerda gorduklerimiz) fakat corvo'nun gucleri ilk oyundakinin aynisi olacakmis.

    -oyunun neredeyse tamami corvo'nun memleketi olan serkonos'ta gececekmis (bi ara cikan tyvia soylentileri de yalan oldu tabi)

    -guc gelisimler icin skill tree sistemi getireceklermis.

    -bi de yapay zekayi cok gelistirdiklerini iddia ediyolar ama o is her zaman fiyasko ile sonuclanir*
hesabın var mı? giriş yap