• içinde japon balıkları olan torba elimde, amiga 500 oyun disketlerim cebimde, eve koşarken topuklarım kıçımda, işte öyle günlerdi.
  • o gunlere dair hatirladigim bir detay da cogu platform oyununda save etme ozelliginin olmamasiydi. o yuzden her bolum bitiminde 5-6 haneli bi sifre verilirdi. giriste o sifreyi yazarsan, direkt kaldigin bolumun basindan baslayabilirdin. tum bolum sifrelerini toplar, inci gibi kagida dizerdik. oyunu bitirdiginin kaniti olarak cuzdanda tasir, oyunun bi yerinde sıkısıp kalan arkadaslara hava atmak maksadiyla yeri geldiginde babacan bi edayla "al yigidim, bu sifreyi gir" derdik. isin en guzel tarafi da kimse ''birak ulan, internetten araklamissin sifreyi" diyemezdi.
  • oyunları böyle bir listeden seçiyorduk. oyun meşhur bir oyun değilse işimiz şansa kalıyordu. bir gün 3 arkadaş ortaklaşa 8 disket bir oyun almıştık. oyunu bir açtım cin ali gibi adamlar kavga ediyor. bildiğin cin ali. arkaya da wallpaper koymuşlar kalitelisinden, grafikler süper görünüyordu. o yüzden 8 disket tutmuş herhal. şok olmuştum.
  • tüm arkadaş grubumda x-copy olduğu için fazla para harcamadan geçirdiğim günlerdi. grupta biri yeni oyun aldığında hepimiz kendi evimizde disketlere çekerdik. tek giderimiz paket paket aldığımız maxell'ler olurdu.

    bana göre en eğlenceli kısmı, 10'lu maxell'lerin içinden çıkan renk renk etiketlerdi. her pakette 5 farklı renkten ikişer tane etiket olurdu. hangi oyuna hangi renk etiket yapıştırsam, adını hangi fontla hangi kalemle yazsam diye yarım saat oturup düşündüğümü bilirim.
  • oyun oynarken maximum zevki aldığım günlerdi. oyunlar bugünkülerin yanında çok zayıf kalsalar bile alınan zevkin günümüzde aldığım zevki katladığı günlerdi. hergüne arj x .... diye başlanan günlerdi.
  • küçük dimağlara dayanışmayı,diplomasiyi,sabrı,tasarrufu öğreten güzel günlerdi bunlar.bi örnekle açıklarsak;tüm hafta biriktirilen okulda yemeden içmeden kısılarak arttırılan paralar` :tasarruf` ve bir kutu disket alınaraka kalabalık bir arkadaş grubuyla ortak bir hedefe doğru` :dayanışma` erkenden yola çıkılır.oyun listesi ele alınır ve büyük pazarlık başlar ulan bu hafta da araba yarışı mı alacaz la bak mis gibi stratejiler var şunu alalım.lan sen onu alırsan ben de bunu alırım.oğlum valla ben menajerlik istiyorum nidaları arasında alınacak oyunlar belirlenmeye çalışılır.bu sırada herkes istediği oyunu aldırmak için elinden geleni yapar bir kısım ödünler verilerek sonunda herkesi memnun edecek bir sonuca ulaşılmaya çalışır.tabi her zaman bir kişi daha karlı çıkar.` :diplomasi`ve sonunda disketler çıkarılır çekim işleminin bitmesi beklenir arada bozuk çıkan disketler sinirleri bozar ama eve gidince oyununuzla başbaşa kalacağınız an hayal edilirek bu sıkıntılı anlar atlatılır.saatler geçtikten sonra siz evinize ulaştığınızda bilgisayar başına geçilir arjler,ziplar,backuplar açılır.dir *.exe yapılır.o sihirli sözcük yazılır ve ekranda o yazı görülür.not enough memory` :sabır`
  • ahh ahhh.. ne de guzeldi.. giderdik bilgisayarcıya. yarım saat bir saat oyunu secerdik.. genelde dolapta olurdu oyunlar.. bi sürü olurlardı.. bazı manyaklar vardı. gunun 2-3 saatini bilgisayarcida gecirirdi.. hele bi de oyun bozuk cıkarsa.. git gel git gel.. anan aglar valla.. ama genede guzel gunlerdı...
  • kasetle* geçen ilkokul günlerinden sonra amiga 500'e terfi edilmesiyle başlayan ortaokul günleridir.

    şu yaşıma kadar, en küçüğünden*, en büyüğüne* nice alışverişler yaptım, hiçbirinde disketle oyun alırkenki kadar heyecanlanmadım; hiçbirinden o zevki almadım.

    giderdik dosya içine yazılmış yüzlerce oyun arasından oyun seçerdik. kaç disket olduğuna bakar paramıza göre hesap kitap yapar satıcı abiye oyunları söylerdik. başlardı diskete yazmaya. kare bulmaca gibi bir ekranın içinde 0 işaretleri dizildikçe süreç sorunsuz ilerliyor demekti. bütün kareler 0 dolunca oyun yazılmış demek oluyordu. heyecanla tek tek o kareler takip edilirdi, birisinde 0 yerine x çıkıp süreç duraklayınca telaşlanılırdı. neyse ki satıcı abi hemen müdahale eder, bir şeyler yapar ve o x, 0'a dönüşür, içimize su serpilirdi. hey gidi günler...

    (bkz: bizim zamanımızda bilgisayarlar oda kadardı)
  • 1,44 mb'den gta demosunu yükleyebildiğimiz günlerdir. o günlerden şöyle bir anım da var;

    arkadaşım bir gün elinde disketle evime gelmişti; "oğlum bunda bissürü oyun var senin için yüklettim", dedi. neyse bir taktık. 15-20 tane oyun simgesi var. ama oyunların kısayolunu yüklemiş bu salağım. hayallerimi de yıkmıştı tabii.
  • sadece oyun adına ve türüne göre, oyun listesinden seçip aldığımız, doksanlı yıllardaki günlerdi.

    oynamaktan bıktığımız, artık beğenmediğimiz amiga 500 oyun disketlerini yanımızda götürerek belli bir ücret karşılığında listeden bakıp oyun seçerdik. bilinen bir oyun değilse işiniz şansa kalıyordu.
hesabın var mı? giriş yap