• şimdilik en derli toplu tanımı şurada bulunabilen kavram.

    --- spoiler ---

    agamben, foucault’nun metinlerinde kilit bir terim olan dispozitif kavramını şu şekilde, oldukça net bir biçimde tanımlıyor: “yaşayan varlıkları yakalama, yönlendirme, belirleme, önleme, modelleme, denetleme; bu varlıkların vücut diline, davranışlarına, fikir ve söylemlerine dayanak teşkil etme yetisi olan her şey. yani sadece hapishaneler, akıl hastaneleri, panoptikon, okullar, dinler, fabrikalar, disiplinler, yasal önlemler değil… fakat bunlardan başka gazetecilik, yazarlık, edebiyat, felsefe, ziraat, sigara, internette gezinme, bilgisayarlar, cep telefonları, ve dahası belki de dil var… dil en kıdemli dizpozitif belki de.”

    --- spoiler ---

    ukte dolmasıdır bu. hatikua'ya selamlar.
  • foucault’un yapıtlarındaki belki de en temel kavram, bir nevi metodoloji. ayrica deleuze ‘what is a dispositif?’ makalesinde kavramın üzerinde durmuş ve foucault üzerine yazdığı kitapta kavramı daha da geliştirmiştir. buraya ufak bir not: agamben’inde ayni isimli yeni yayımlanmış bir makalesi vardır.

    deleuze’un kitabına donersek, başka birçok şeyin yanında, deleuze’un bu kitapta dispositif yerine diagram terimini kullanıldığını görüyoruz (fransizca orjinaline de böyle; yani çevirmen ingilizceye öyle çevirmemiş deleuze baştan beri diagram terimini tercih etmiş). bence de çok yerinde bir tercih olmuş bu. neden? dispositif aparat, araç gibi kelimelere yakınlığıyla somut/maddi bir takım çağrışımlar yapıyor. dispositif’in bir boyutu gayet tabii ki maddi bir takim araçların insanların yönetimi amacıyla kullanılmasıdır (mesela mimari bir figür olarak panopticon uysal ve yararlı beden yaratım surecinin ayrılmaz bir parçasıdır) fakat dispositif’in kendisi daha çok söylemsel ile söylemsel olmayan arasındaki ‘ilişkisel’ bütünlüğe işaret eder. dolayısıyla diagram terimi bütün meselenin bu ilişkisellikte saklı olduğunu çok daha iyi biçimde ifade ediyor.

    yani tek başına bir mimari figür olarak panopticon çok da bir şey ifade etmez, panopticon’nu disiplin toplumunun temel araçlarından biri yapan onun bilgi ve bilme biçimleri ile olan ilişkisidir. yine aynı nedenle foucault disiplin ve cezalandırma kitabının sonlarında ‘şu anda hapishanenin ortadan kalkması gibi bir şey söz konusu değil, çünkü hapishane teriminin yerine kullanılacak başka bir kelimemiz yok’ mealinde şeyler söylemiştir. yani foucaultcu literatürde çokça görülen ‘burada kamera var, aha panopticon!’ analizi foucault’u çok basite almaktır. burada aslolan söylemsel ile maddi olan, bilgi ile iktidar arasındaki ilişkidir ve dispositif/diagram bize bu ilişkiyi anlatan kavramdır.

    peki bu kavram yapısalcı mıdır? hem evet hem hayır. evet çünkü diagramda analiz ettiğimiz şey özneye belli davranış biçimleri empoze eden bilgi-iktidar ağlarıdır. özne burada ikincil konumdadır [tabii ki liberal otonom özne anlayışına taban tabana zıt olan bir anlayıştan bahsediyoruz,- foucault’ya liberal demeden önce bir daha düşünelim!]. hayır, çünkü özne burada pasif bir konumda olmak zorunda değildir. bizi çağıran iktidara her zaman dönüp bakmak zorunda değiliz. direniş iktidara her zaman içkindir tamda bu anlamıyla [foucault’da direniş yok, özne pasif demeden önce tekrar düşünelim!]. 2. boyut tarihsel boyuttur. dispositif/diagram’lar belli tarihsel koşullarda oluşur ve yerine yenilerini bırakırlar. tarih-üstü tek bir yapıdan bahsetmiyoruz. bununla bağlantılı 3. boyut da birbiri içine geçen birçok diagram’in ayni anda varolabilecegi gerçeğidir. mesela agamben makalesinde günümüzde diagramlarin çok fazlalaştığını ifade ediyor [haşerat gibi mübarek] hatta cep-telefonunun bile bir diagram olarak alınabileceğini söylüyor [bu nokta bana biraz sıkıntılı geldi, kavramın içini boşalabilir; medya diagraminin bir aracı olarak cep-telefonu deseydi daha mantıklı olacaktı sanki.]
  • kavram için paul ricoeur şöyle demiş: "in french dispositif expresses the idea of something which functions by itself, something which shapes behaviour."
  • foucault'nun merkezi ama türkçeye bir türlü -mantıklı- çevirilememiş kavramıdır. foucault'un türkiye şubesi ferda keskin bu kavramı, foucault'un `özne ve iktidar` kitabına yazdığı önsözde;

    “şiddetin dışlanmasıyla birlikte bedenin iktidar tarafından kuşatılmasında tüm toplumsal bütüne yayılan yani ve ince teknikler gerekmiş, bu teknikler foucault’nun “dispositif” olarak adlandırdığı somut düzenlemeler biçimini almıştır. dispositifler foucault’ya göre söylemler, kurumlar, mimari biçimler, düzenleyici kararlar, yasalar, idari tasarruflar, bilimsel felsefi ahlaki önermelerden oluşan heterojen bütünler; bu söylemsel ve söylemsel olmayan öğeler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu sistemlerdir. dolayısıyla dispositifler her zaman bir iktidar oyunu içinde yer alırlar; ama aynı zamanda bu iktidardan doğmakla birlikte iktidarın kendisini koşullandıran bir bilginin sınırlarına da bağlıdır…”

    diye tarif eder...
  • türkçeye tertibat olarak çeviriyorlar. karşılaşınca ilk tepki "bu ne ulan" oluyor ama öğreniyorsunuz ki, dispositif'miş. olmuş da sanki.
  • öznellik üreterek tabi kılan, dogallastiran her araç bir dispozitiftir. dispozitif özneleştirme biçimleri üreten bir makinedir ve ancak bunun sayesinde bir yönetim makinesine dönüşür. özneleştirmeyen bir dispozitif ise kaba kuvvete dönüşür. mesela vay icerek pufur pufur yolculuk yapilan bir vapur bir yapici bir dispozitif olarak algilanabilirken sikis tepis gidilen metrobüs bir kaba kuvvettir, distopik bir dispozitiftir.
  • bildiğim kadarıyla foucault tarafından tam olarak geliştirilememiş yarım kalmış bir kavram. "regimes of practices" olarak değerlendiriliyor.
hesabın var mı? giriş yap