• bu ülkenin 100 yıldır var olan ailesine ait olan oteldir. bazı köpekler gibi 10 yılda palazlanmamıştır ve bu yüzden de 100 yıldır hizmet ettiği halkının yanındadır. bir koç mensubu olarak gurur duydum bugün kendileriyle.
  • dün bir güvenlik görevlisiyle muhabbet etme imkanım oldu. ne kadar doğrudur bilemem ama adamın söylediğine göre, direniş başladığından beri günde 18 saate yakın çalışıp hiç evine gitmemiş. azıcık zamanımı yolda mı geçireyim diyordu. vallahi işiniz çok zor sözüme verdiği cevap harikaydı.

    "benim değil asıl sizin işiniz zor, siz geliyorsunuz buraya bedavadan, hatta cebinizden para vererek direniş yapıyorsunuz, ben hem maaş alıyorum hem sizi destekliyorum."
  • bazılarına göre bu durumdan nemalanmak için şu anki tutumunu sergileyen kurum. fakat eğer koç topluluğunun herhangi bir kurumunda çalışıyorsunuz bunun bir çıkar meselesi değil bir vizyon olduğunu anlarsınız. türkiye'nin gsmh'nın büyük bir bölümünü oluşturan bir topluluğun bu durumdan çıkar sağlamaya ihtiyacı yoktur. koç ailesinin atatürk sevgisini siz topluluğun her kurumunda buram buram zaten hissedersiniz. hep söylüyorum söylemeye de devam edeceğim parçası olmaktan hiç bu kadar gurur duymamıştım...
  • polis gezi parkı'na gaz bombalarını yağdırdığı, milletin kaçıştığı sırada kim bilir kaç kişiden duydum "divan'a doğru gidelim çabuk" lafını. öyle bir güven vermiş herkese. helal olsun, eksik olmasınlar. şu olaylar bittikten sonra gidip bir biralarını içerim zira bira çok güzel bir şey.
  • şu günler geçsin, hep gideceğim otel.
    kalmaya gidemem, evim zaten burada ama, çayını, kahvesini, içkisini içmeye, yemeğini yemeye giderim imkanlarım elverdiğince.
  • bir doktor ile otel personeli arasında geçen diyalog;

    +merhaba su yiyecek falan nereden alabilirim acaba?
    -siz gönüllü doktorsunuz dimi efendim?
    +evet efendim. ( şu konuşmada birbirlerine bakıp gülümsemelerine bitmiştim lan resmen çeksen film olur)
    -buyrun o zaman yemek ve su bizim size ikramımız olsun.
    +ama
    -biz teşekkür ederiz. iyi ki varsınız.
    +siz de.
  • kanuni sultan süleyman, buda'yı zaptettikten sonra, macaristan'ın mühim bir kısmını da ele geçirmiş olur. peşte ve memleketin diğer kısımları ise almanlar'ın elindedir.

    sultan'ın buda'da bulunduğu günlerde, almanlar'a mütemayil olan partinin mensupları tarafından, bir komplo tertip olunur; sultan'a, aşçısı üzerinden ulaşılacak ve suikast düzenlenecektir. ancak sultan'ın aşçısı manuk karaseferyan, komploya dahil olmamak ile birlikte, yapılan planları da açığa çıkartır.

    sultan, manuk’u mükâfatlandırmak ister. manuk, sultan'dan, istanbul ermenileri için bir mezarlık talep eder. sultan da, pangaltı’ndaki geniş araziyi ermeniler'e verir. mezarlık, sonrasında, surp agop ermeni mezarlığı olarak anılacaktır.

    aradan geçen üç yüz yıl sonra, 1872’de, belediye, surp agop ermeni mezarlığı’na el koyup arazisini harbiye arazisine katmak ister. ancak sultan abdülaziz, mezarlık topraklarının padişah fermanıyla ermeni cemaatine verildiğini ve ermenilere ait olduğunu onaylar.

    mezarlık arazisine yönelik ilgi, cumhuriyet döneminde de devam eder; 1931 yılında istanbul belediyesi, arsanın sultan beyazıt veli adlı bir vakfa ait olduğunu iddia ederek, belediye’ye devredilmesi talebiyle tapu idaresi’ne başvurur ve dava açarak hukuki süreci başlatır.

    1933’te, istanbul hukuk mahkemesi, arazinin belediye’ye geçmesine karar verir.

    davayla ilgili tüm belgelerin bulunduğu sultanahmet’teki adliye binası ise aynı yıl içerisinde çıkan yangında yok olur.

    mezarlık 1939 yılında bütünüyle istimlak edilir. mezar sahiplerine, mezarları taşımaları için süre tanınır. mezartaşlarının çoğu, şehir planlamacısı henri prost’un tasarladığı yeni eminönü meydanı’nın onarımında ve gezi parkı’nın merdivenlerinin yapımında kullanılır.

    1950'lerin başlarında arazi koç holding'e satılır; divan oteli'nin inşaatına 1954 yılında başlanacak ve otel 1958 yılında hizmete açılacaktır.

    2015 yılının haziran ayının on dördünce gününde ise, divan pastanesi işçileri, işten çıkarılmalarını protesto etmek için, üzerinde "sendikaya üye olduk işten atıldık" yazılı pankartlarla divan otel'inin önünde toplanacaktır.
  • kaç yıldızlık otel olduğunu bilmiyorum ama gönlümüzde tüm galaksiye sahip olmuş oteldir.bol kazançlar.
  • halka karşı gösterdikleri korumacılığın, yardımseverliğin, anlayışlılığın onda biri türkiye cumhuriyeti devletinin yetkililerinde olsaydı bu kaos hiç yaşanmayacaktı. ironiye bak ki bir devlette olması gereken ilkeleri, yokluğunda bir otel üstleniyor. insanın içi acıyor, oturup ağlayası geliyor.
hesabın var mı? giriş yap