• sadece karaman'ın ayrancı ilçesinde üretilebilen inanılmaz lezzetli bir peynir. üretimi temel olarak tulum peynirine benzese de, olgunlaştırma aşamasının yapıldığı mağaranın mikroflorasından mütevelli dış derinin rengi başta olmak üzere peynir farklı bir kimliğe bürünüyor.

    arzı az, talebi fazla, fiyatı kol gibidir.
  • çocukluğumun kâbusu. bu peynirden çok korkardım ben. herkes ayıla bayıla yese de, kafası ve kolları kesilmiş bir koyun gibi balkonda oturan bu peynirin yanına gitmekten, yemekten çekinirdim. şunlara baksanıza terracotta savaşçıları gibi duruyolar mağarada. bir de bizimkiler şunlar gibi kollu bacaklı kafalı olunca daha korkutucu oluyodu. şimdi olsa hiç korkmam. balkonda oturur sigara içeriz, arada caddebostan sahilinde gezdirmeye götürürüm. hatta kız bile tavlarım.

    - ay çok tatlı cinsi ne?
    - obruk golden'i.

    bu arada dünyaca ünlü rokfor peynirinin de eline veriyormuş bizim koyun. hayatımda yediğim en lezzetli peynirmiş, bilmiyordum. bilseydim bu lezzeti koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? evet, bunun hayatımda yediğim en lezzetli peynir olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o lezzeti.
  • italyanlar, fransızlar yapsa dünyanın almak için sıraya gireceği gurme lezzet...

    kırmızı şarabın yanında çok iyi gider...
  • alışık olmayanlar için kokusu başta ağır gelse de, tattıktan sonra kokusunu unutturan bir lezzeti vardır divle obruk peynirinin.

    üzerinde birçok deneme de yapma şansım da oldu. ekmek, mayalı poğaça ve sufle içinde lezzeti zirve yapıyor. fırın içinde eriyip katılaştıktan sonra kokusu da minimuma iniyor ve lezzetini içinde bulunduğu hamura sonuna kadar aktarıyor.

    şarap ile uyumu olarak ise, hafif ve biraz kuru bir beyaz şarap ile ideal gibi. pinot grigio güvenli bir seçim olur bu peynirin yanında.
  • karaman, ayrancı'ya bağlı üçharman (divle) köyünde 35 metre derinlik 233 metre uzunluktaki obrukta yazın serin, kışın ise ılık bir havanın hakim olduğu, peyniri olgunlaştıran bir ortama sahip olan obruğun, küçükbaş hayvanların yem verilmeden doğal ortamda otlatılmasıyla beslenmektedirler organik olarak üretilen peynirlerin olgunlaştığı yaz aylarında obruk ısısı 4-5 derecedir.
    nisan-mayıs aylarında obruk içerisine konan peynirler önce derinin üstü beyaz ve açık mavimsi bir küfle kaplanmaktadır.
    ilerleyen 4-5 ayda tulumun üzerini kırmızı bir küf kaplamaktadır. ama bu küf peynirin içine geçmez.
    ekim-kasım aylarında da tulum peynirler obruktan çıkarılarak ve satışa sunulur.
  • fransızlar bu peyniri yeni keşfetmiş ve gelip tadımı ile birlikte bilimsel testlerini yaptıklarında mükemmele yakın bulmuşlar. ülkelerinde de tanıttıkları için artık zaten zor bulunan peynir anzer balı durumuna düştü. geçmiş olsun.
  • köyümün memleketimin peyniri.

    sürekli evde olurdu, dönüp yüzüne bakmazdık çocukken sıradan basit bir peynir gibi düşünürdük. meğer ne değerli ve özel bir peynirmiş.

    karaman ilinin ayrancı ilçesinin yaklaşık 15 km mesafede olan tarihi bir yerleşim yeri olan divle köyünde üretilir.

    yörenin koyunu meşhurdur, dağlarında doğal kendi halinde otlayan koyunların keçilerin sütleri ile yapılır divle obruğuna indirilir ve doğal olarak mayalanır.

    yurtdışından gelen ve mağarayı inceleyen bilim insanlarının bu obruktaki bakterileri laboratuvar ortamında üretmeye çalıştıkları ancak başaramadıkları rivayet edilir.

    coğrafi işareti alınmış piyasada bolca sahtesi bulunur. orjinali için köy muhtarından bilgi alınabilir.
  • peynir düşkünü bireylerin merak ettiği bu peynir çeşidini şu şekilde tanımlayabilirim;

    "bugüne kadar yediğim en güzel tulum peynirinden daha yoğun ve güzel bir aromaya sahip."

    fazla olgunlaşanların içi yeşil küf olabiliyor. eğer bu sizin için sorun ise almadan önce tulumu kestirip içine bakın ki, alıp evde kestiğinizde sürprizle karşılaşmayın. gerçi özellikle küflü seveni de varmış ama beni pek açmadı; bariz tat farkı var.

    edit: muhafaza koşulları konusuna da değinmem gerek; çünkü satın aldığım yer, tulumun içinde dursun, yiyeceğin kadar kes ve kalanı streç filme sar, bu şekilde 2 sene dursun bir şey olmaz demişti. ancak bu uygulama ile 1 ay zor dayandı peynir. kokusu ve tadı iyice ağırlaştığından bir kısmını atmak zorunda kaldım. diğer bir alternatif de dilimleyip buzluğa atmak, daha sonra yiyeceğin kadar çıkarıp tüketmekmiş. fakat bu bana çok sıcak gelmedi açıkçası.

    sonuç olarak, 2 hafta içinde tüketebileceğiniz kadar satın almanızı öneririm.

    (bkz: masara yöresel köy ürünleri)
  • anlatmaya kelimelerin yetmeyeceği, şahsımca türkiye'nin en iyi peyniridir. tanımlamak gerekirse; tulum peyniri dokusuna sahip, tadı italyan pecorino peynirine benzeyen, asla baymayan ve bir seferde yarım kilo dahi tüketebileceğiniz yoğun aromalı peynir diyebilirim. kırmızı şarabın yanına çok yakışır, parmesan peyniri yerine kullanılabilir (özellikle makarnada), fransızların 5 yıldız vermesi kadar da vardır.

    peynir üreticisi köylülerin oluşturduğu kooperatife ait internet sitesini de aşağıya bırakıyorum. söz konusu adresten sipariş de verilebiliyor.

    www.obruksuturunleri.com.tr
  • dünyaca ünlü rokfor dan sonra 5. sırayı alan eşsiz peynir türü. rokfor kilosu 400-500 tl
    bizim ki ise; 45 tl.
hesabın var mı? giriş yap